• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dedikodu toplumun dinamiğini bozuyor HÜROL DAĞDELEN

Dedikodu toplumun dinamiğini bozuyor

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.09.2016, 00:00

Dedikodu, toplum yapımızın 'can damarı' oldu. Eskiden mahalle kahvelerinde, kapı önlerinde çekirdek çitleyerek yapılan sohbetler, şimdi sosyal medya vasıtasıyla acımasızca yapılmaya başlandı.
Her insan hakkında ileri geri söylemler var... Bir kadına yapılmaması gereken hakaretler, alçakça yakıştırmalar, kişisel saldırılar öylesine sıradan hale geldi ki, toplum dinamiği bozuldu, dedikodu artık emeğin yerine geçti.
Bir insan çok iyi dedikodu üretiyorsa, mesleğinin zirvesinde bir uzmana bile beş basar!.. Zira artık işinin ehli değil, ağzı laf yapan makbul...
Üstelik bunun için üniversite mezunu olmaya bile gerek yok; ağzından çıkanı kulağın duymasın, iftira at, rezilliğin kralı ol, zirvedesin...
Herkes seni konuşur, Face'de en yüksek beğeni sayısı sende olur, insanlığın yüz karası olsan ne yazar, zirvedesin ya!..

Dedikoduyu en çok kadınlar yapar derlerse de inanmayın. Erkeklerin dünyası da, kadınlardan geri kalmaz.
İşte o yüzden kadına şiddetin en fazla yaşandığı ülkelerden biriyiz.
Kendini geliştirmeyen, futbol, iddia, cinsellik üzerine atıp tutan, bire bin katan erkek milleti, kadına da her kılıfı diker.
Bunu kendine de hak sayar. Her kadına, erkeğin kendisini nasıl gördüğüyle ilgili kimlik biçilir.
Namuslu bile olsa, dedikodu sarmalına girdiyse, namussuz olup çıkar...
İşte bu yüzden kadın cinayetlerinin, gencecik kızların hayatlarının baharında yitip gitmesinin önüne geçilemiyor bir türlü...
Daha düne kadar sapık katil kurbanı Özgecan Arslan için ağıt yakan, ders aldığına inanılan, kadını-erkeği olayı lanetleyen bir toplumda, erkeğin biri kalkıp genç bir kızın hayatını alacak kadar gözü dönmüş yaşıyor.
Ne yazik ki onlar gibi binlercesi var...
Sürekli egosu şişirilen insanlar, bir gün gelip zıvanadan çıkıyor.

Bergama'da yaşanan o acı olayın hala etkisindeyim... Aylarca hapiste yatan bir genç, cezasını tamamlayıp çıktıktan sonra, eski kız arkadaşını buluyor, onun "Okuyup öğretmen olacağım" isteğiyle deliye dönüyor ve onu sokak ortasında acımasızca kurşunluyor, sonra da kendisi gidip intihar ediyor.
Bir erkek, bir kadının eğitim görme isteğine tahammül edemiyorsa, aslında bir zavallı olduğunu itiraf edemiyor demektir...
Hiçbir neden, hayatının baharında bir genç kızı öldürmeye götürmemeli insanı, hele öğretmen olmak isteyene değil silah sıkmak önünde eğilmek lazım...
Ama nerede o yürek bu erkek müsvettesinde...

Dedikodu, bir toplumun harcına atılmış bomba gibidir. Patladığında kimseyi bırakmaz etrafında...
Önce savunmasız insanlar görür en büyük zararı... Ama onların altında da dedikodu üretenler kalır.
Hiçbir dedikodu cezasız kalmaz. Bugün dedikodu yapıp günü karla kapattığını sananlar, gelecekte en büyük bedeli ödeyip hayatını mahvedenlerdir...
İnsanlık tarihi de bunun örnekleriyle doludur.
Onun için, dedikoduya değil de bilgiye inanalım...
Dedikodu yapıp dünyanın gözünde zavallı görünmektense, yeni Nobel ödüllü Aziz Sancar'lar yetiştirelim.
Çünkü Türkiye'nin en çok buna ihtiyacı var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA