Eğer Fenerbahçe bu haliyle Türkiye'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki temsilcisi olmaya adaysa, yazık Türk futbolunun haline. G.Saray'ı son dakika golüyle balına yenen sarı-lacivertliler dün düşme tehlikesiyle başbaşa durumda bulunan Çaykur Rizespor önünde de öldü öldü dirildi, maçı ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra büyük şansıyla 90+2'de kurtarabildi.
Maçın geneline bakacak olursak Rizespor'a yazık oldu. Karadeniz takımı net fırsatları kaçırıp şanssızlığına yenildi.
Bu Dick Advocaat bir an önce Lahey'e gitmeli, futbolu yönetme sanatını Hollanda Milli Takımı'nda göstermeli, Fenerbahçe oyuncağı elinden alınmalı. Çünkü öyle oynuyor ki takımla, akıllara zarar. Tam 7 haftadır kadro dışı bıraktığı Emenike'yi dün kurtarıcı olarak sahaya sürdü. Bu futbol adabını bilmeyen, oyundan çıkarıldığı için teknik direktörüne saldıran, ayakkabılarını fırlatarak soyunma odasına kaçan bu spor centilmenliğinden yoksun adama hala sarılacivertli forma veriliyorsa tüm Fenerbahçeliler saçını başını yolmalı.
Böyle nereye kadar?
Advocaat daha neler yaptı, neler. Robin Van Persie'nin yokluğunda Volkan Şen'i 18'e almadı, haftalardır tribün mahkumu yaptığı Stoch'u bu kez ödüllendirdi (!) yedek kulübesine terfi ettirdi ama yine oynatmadı.
Hatalı hareketle gol yedirdiği için oyundan aldığı Şener'in yerine haftalardır futboluyla keçiboynuzu tadı bile vermeyen, formsuz ve gamsız Ozan Tufan'ı soktu.
Takımın iş yapan birkaç futbolcusu arasında yer alan Aatif'i çıkarması da potların üstüne tüy dikti. Eğer "Kazanmak önemli, şöyle veya böyle" diyorsanız F.Bahçe'nin iki haftada aldığı 6 puan mükemmel. Ama sarı-lacivertliler önümüzdeki hafta Vodafone Arena'da Beşiktaş'a karşı bu futbolu oynarsa sonucu düşünmek bile istemiyorum.
Hele Mehmet Topal da cezalıysa. Çaykur Rizespor'a yazık oldu. Kweuke bomboş durumda topu çarptırmasa, Recep Niyaz yine uygun durumda topu ağlara yollama becerisini gösterse bırakın yenilmeyi 3 puan bile alabilirdi.