İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere ve Fransa sesten daha hızlı, süpersonik bir uçak yapmak için birlikte kolları sıvadı. İsmini Concorde koydukları bu uçak pek çok uçuş denemesine rağmen başarılı olamadı.
Ama bu uçağa maddi manevi o kadar çok emek verilmişti ki başarısızlık bir türlü kabul edilemiyordu. Kabul edilmedikçe de yatırım yapmaya ve emek vermeye devam ettiler.
Concorde'un yapımına giden yolda ilk fikir, 1956 yılında ortaya çıktı. Concorde uçağı, ilk uçuş denemesini 2 Mart 1969'da yaptı. Concorde'un ilk ticari uçuşu ise Londra-Bahreyn arasında gerçekleşti.
Fransız Concorde'unun ilk uçuşu da Paris-Dakar arasında yapıldı. 25 Temmuz 2000 tarihinde Paris-Charles de Gaulle Havaalanı'ndan kalkışından 1,5 dk sonra geçirdiği kaza ile uçuşları durduruldu.
Yaklaşık 1 sene sonra Eylül 2001'de, yeniden seferlere başladı. Ama sonunda güvenilirliğinin az olması, yüksek maliyetli ve sınırlı yolcu kapasitesi olması sebebiyle üretimden kaldırıldı. Concorde son ticari seferini ise 24 Ekim 2003'te Londra-New York arasında yaptı.
KÖTÜYSE KABUL ET!
İşte bu uçağın hikayesi insan psikolojisinde bir sendroma ismini veriyor:
Concorde Sendromu! Emek verdiğiniz bir şeyden vazgeçememeyi tanımlıyor.
Size de çok tanıdık gelmiyor mu? Mesela bin bir emekle yaptığınız bir yemeğin güzel olmadığını bile bile dibini sıyırana kadar yemediniz mi hiç? En azından çok para harcadınız diye hiç giymediğiniz bir kıyafeti yıllarca dolabınızda saklamışsınızdır!
Beğenmeseniz de bu kadar izledim bırakamam artık deyip sonuna kadar bir filmi de mi izlemediniz?
İŞTE SİZE SEBEP
Bunlar küçük ayrıntılar ama bu sendrom bazen hayatımızı tüketiyor. Sadece çok emek verdim diyerek bir evliliği ömrünün sonuna kadar sürdüren insanlar var. "Concorde Sendromu'nun kadınlarda daha çok romantik ilişkilerde, erkeklerde ise genellikle 'parayı batırma yanılgısı' olarak da adlandırılan maddi nedenlerden kaynaklı ortaya çıkıyor" demiş Uzman Klinik Psikoloğu Gizem Konuş... Şimdi anladınız mı kadınlar neden iyi gitmeyen bir evliliği bitiremiyor ya da ya da olmayacağını bile bile uzun bir ilişkiyi evlilikle sonuçlandırıp ardından hemen boşanıyor? Daha kötüsü buna ömür boyu katlanıyor? Ya da bazı erkekler niçin sürekli borsada para kaybediyor? Veya insanlar niçin kumara bağımlı hale geliyor?
Oysa ki iyileşecek umuduyla kesmediğimiz kangrenli kol misali, geçmişte yaptığımız yatırıma ya da harcadığımız emeğe odaklanmak yerine geleceğe odaklanmak, hayatımızı kurtarabilir. Psikologlar buna Concorde Sendromu dese de atalarımız zararın neresinden dönsen kardır diyerek bizi çok çok önceden uyarmış.
