2011 yılında yaptığı inanılmaz ralli sonrası uzun süredir dinlenen altın yeniden atağa kalkmış görünüyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Nisan ayında en iyi getiriyi yüzde 2,48 ile külçe altın yapmış. Ancak süreyi uzatıp 3,6 ay ve 1 yıla çıkardığımızda dolar ilk sırayı hiç bir yatırım aracına bırakmıyor.
TÜİK finansal enstrümanların hem nominal hem de enflasyon sonrası reel getirilerini hesaplıyor. Nominal getiri çok anlam ifade etmiyor. Çünkü bir bireyin gelirinden tasarrufa pay ayırma nedeni enflasyon karşısında korunabilmek, mümkün olduğunca alım gücünü koruyabilmek. Örneğin yüzde 10 faiz oranından bankaya yatan 100 TL, dönem sonunda 110 TL'ye ulaşıyor. Eğer enflasyon yüzde 10'un üzerindeyse o kişi 1 yıl önce elde ettiği tüketim sepetine yatırım sonrası ulaşamıyor. Son birkaç yıldır bir taraftan enflasyon yüksek seyrini korurken, diğer taraftan kur faktörü alım gücünün düşmesine neden oluyor. Bu yüzden yatırım araçlarının nominal değil reel getirileri daha da önemsenmeye başlandı.
HALEN ALINIR MI?
HALEN ALINIR MI?
Doların ateşinin bir türlü düşmemesi tasarruf sahiplerini arayışa itiyor. Zamanında dolar almış tasarruf sahiplerinin rahatları yerinde... Ancak, furyayı kaçıranlar ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir omuzlarının üstünde şeytan dürter gibi "al, daha da yükselecek", diğer omuzlarının üstündeki melek ise "geç kaldın, yazın geriler, alma" diyor... Gerçekten de bir yıl önce dolar almış bir tasarruf sahibi 1 yılda enflasyon arındırıldıktan sonra net yüzde 15,54, 6 ay önce almış olan yatırımcı yüzde 12,55 kazanmışlar. Doların 3 aylık reel getirisi de yüzde 10'a kadar çıkıyor. Hiç fena sayılmaz değil mi?
Aylık verilere baktığımızda doların hız kestiğini, yerine altının ilk sıraya yerleştiğini izliyoruz TÜİK verilerinden... Enflasyonu düştüğümüzde altının gerçek getirisi yüzde 2,56'ya ulaşıyor. Dolar yüzde 1'de kalmış. Nisan ayında altın dolara nazaran 2,5 kat daha fazla getiri sağlamış sahiplerine. Borsa da kısmen toparlamış ve aylık bazda yüzde 1,18 reel getiriyi yakalayabilmiş.
Aynı şekilde Euro'da da bir kıpırdanma var. Her ne kadar tasarruf sahiplerine enflasyon sonrası yıllık yüzde 9,69 kayıp getirmiş olsa da geçen ay ki performansı yüzde 0,44'leri buluyor.
ERİMEYE DEVAM!
ERİMEYE DEVAM!
Bu arada mevduat ve tahviller bildiğiniz gibi... Bırakın getiriyi, yine götürü de her iki yatırım aracı... Açıkça tasarrufunu banka mevduatlarında değerlendiren bir yatırımcı enflasyona karşı alım gücünü koruyamıyor. Yıllık getirisi negatif yüzde 2,55 seviyesinde gerçekleşmiş mevduatların. 100 TL'sini mevduata yatırmış olan tasarruf sahibinin vade sonunda 2 lira 55 kuruşu buharlaşmış.
Geçen yıl iyi bir performans gösteren Borsa, bu yıl içinde gerek iç gerekse dış faktörlerin etkisiyle belirsizliğini koruyor ve yatırımcısına bekleneni veremiyor. Bugünden geriye doğru 1 yılda BIST 100 endeksinin yüzde 6,21'lik gerçek yani enflasyonsuz getirisi, 6 ayda yüzde 4,3'e 3 aylık süreçte ise yüzde -9,7'ye kadar serbest düşüş yapıyor. FED'den gelen açıklamalar ile kısmen toparlanmış ve geçen ay 1,18 getiri yapmış.
Sadede geleyim... Daha doğrusu finansın temel kuralını hatırlatarak yazımı sonlandırayım. Yükselen bir yatırım aracı alınmaz, hatta varsa satılır... Düşen yatırım aracı da satılmaz, alınır...