• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Düşük faiz döneminin sonuna geliyoruz CAHİT SÖNMEZ

Düşük faiz döneminin sonuna geliyoruz

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 21.07.2017, 00:00

Gelişmiş ülke merkez bankaları tarafından uygulanan düşük daha doğrusu sıfır faiz oranları dönemleri kısa süre içinde gerilerde kalacak gibi görünüyor. İlk adımı FED atmıştı.
Bir önceki başkan Bernanke döneminde start verilmiş ve FED faiz artırımlarına çeyrek adımlarla başlamıştı. Başta Avrupa Merkez Bankası olmak üzere Japonya ve Kanada gibi diğer gelişmiş ülke merkez bankaları bırakın FED gibi sıkılaştırmayı tam tersi daha da gevşetme yönlü aksiyon almayı tercih etmişlerdi. Ama yakın zamanda onlarda para politikalarını kademeli olarak sıkılaştırmayı tercih edecekler.
Detaylara tabi değineceğiz ama en önemlisi gelişmiş ülke merkez bankalarının politika faiz oranlarını yükseltmesi durumunda kur baskısı kendini daha da hissettirir mi, Merkez Bankası da diğerlerini takip etmek zorunda kalır mı? sorularının yanıtlarının verebilmeliyiz.

İKİ ÜLKEDE NEGATİF

Düşük faiz sıralamasının ilk sırasında İsviçre Merkez Bankası geliyor. Politika faiz oranı yüzde -0.75'de... 2015 başından bu yana yaklaşık 2.5 yıldır bu seviyeyi koruyor İsviçre... İkinci sıra Japonya Merkez Bankası var yüzde -0.10 ile. Orada da 1.5 yıldır negatif faiz oranı uygulanıyor.
Kısa bir hatırlatma; bir merkez bankasının negatif faiz oranını politika faiz oranı olarak kullanması hem para verip hem de faiz vermesi ve aynı zamanda bana para getirmeyin parayı kredi olarak kullanın anlamına geliyor.
Devam edelim...
İki negatif faizden sonra üçüncü sırada yüzde sıfır ile Avrupa Merkez Bankası yer alıyor. Geçen yıl Mart ayında 5 baz puan indirerek bu seviyeye getirmişti.
İngiltere yüzde 0.25, Kanada yüzde 0.75 ve Avustralya yüzde 1.50 faiz oranlarıyla gevşek para politikalarına devam ediyorlar.
AMB dün toplantısı vardı. Faizleri değiştirmeme kararı aldılar.
Yani sıfır seviyesinde kalacak en az bir sonraki toplantıya kadar.
Başkanı Draghi biraz politik diyebileceğimiz bir de konuşma yaptı. Ilımlı gidecekleri sinyali vermek istedi. Çünkü euronun güçlenmesi bölge ülkelerinin ihracatlarını olumsuz etkileyebiliyor.
Bu yüzden FED gibi stratejik yaklaşımdan yana oldukları açıkça görülüyor. Her ne kadar ılımlı gibi izlenim verseler de aylık 40 milyar euroluk enjeksiyona en kısa zamanda son verecekler gibi...

BASKI ARTABİLİR

Düşük enflasyon oranları aslında gelişmiş ülke merkez bankalarının şahinleşmesini engelleyen...
Eğer enflasyon oranlarında orta vadeli öngörüleri ile uyumlu bir yükseliş söz konusu olursa 2008 küresel kriz öncesi döneme tahminlerimizden daha önce dönebiliriz.
Gelelim kritik sorumuza...
FED yıl içinde üçüncü faiz artırımını yapar ve politika faiz oranını yüzde 1.5 çekerse, aynı şekilde AMB sıfırın üstüne çıkıp piyasalara euro verme politikasını sonlandırırsa hem doların hem de euronun üzerindeki basınç biraz daha yükselir. Sonuçta Merkez Bankası'nın tavrını bu dışsal faktörlerin yanı sıra, enflasyon ve mali performans gibi içsel faktörlerde belirleyecek.
Enflasyon yeterli hareket alanını açmaz, mali disiplinde bozulma olursa ortalama fonlama oranı yüzde 11'lerin altına gevşemesi zorlaşır. Kurdan dolayı ithalatın pahalılaşması ve maliyet tarafından enflasyona baskı yapması halinde de ortalama fonlama oranını yükseltmek zorunda kalabilir. Kısacası gelişmiş ülke merkez bankaları faiz artırırken Merkez Bankası'nın seyirci kalması hatta faizleri aşağı çekmesi güçleşebilir.
Veriler geldikçe bu kritik konuyu değerlendirmeye devam edeceğim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA