• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Tatil köyü mü butik otel mi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.08.2016, 00:00

Sıkıcı ve rutin bir hayatı olanlarla, hayatı başlı başına eğlenceden ibaret olanların tatil anlayışları ne kadar değişik.
Sıradan insanlardan bahsediyorum, belirli saat aralıklarında, masa başında çalışan ve ailesi ve iş arkadaşlarından başka kimseyi görmeye vakti olmayan biri için tatil; çok kalabalık bir otelde, mümkünse animatörlerin aniden havuzda ellerinde renkli toplarla belirdiği ve abuk sabuk yarışmalar yaptırdığı, türlü müziğin eksik olmadığı, minimum 150 metreden kısa açık büfesi olmayan bir anlayış demektir. Kış boyunca giyilemeyen renkler, kıyafetler giyilecek, neme ve sıcağa rağmen sabah akşam makyaj yapılacak, her an ve durum sosyal medyadan paylaşılacak ve kredi kartı patlatılacaktır.

BÜYÜK OTEL BÜYÜK STRES

İnsanları tatil tercihlerine göre sınıflandırmak ya da eğlence biçimlerine göre nitelendirmek ne derece doğru olur? Neredeyse hiç konuşmayacağım, televizyonu olmayan, odadan en fazla 12 adımda denize ulaşacağım, temiz ama herhangi bir lüksü olmayan odalara sahip bir butik otelde tatil yapmayı tercih eden biri olarak beni asosyal olarak nitelendirilebilir miyim dersiniz? Aynı mayo ve tişörtle günlerce ayaklarımı uzatıp, bıkıp usanmadan denize bakmayı seviyorum diye, bunalımda mı diyeceksiniz bana? İnsanlardan kaçtığım söylenebilir mi, sanırım evet...
Tatilde lüksü tercih etmek bir tercih elbette, kahvaltıya, akşam yemeğine ayrı kıyafet giymek, denize sabah, öğlen ve akşamüstü ayrı mayo ve pareo kombinasyonu taşımak, hepsine uygun çanta ve aksesuar hazırlamak...
Yoo bana göre değil.
Sosyal medya üzerinden takipçilerimle konuşurken ve tatil anılarımı paylaşırken en çok şu soruyla karşılaştım, "yaz başından beri aynı bikiniyi mi giyiyorsunuz?"... Ne ilginç değil mi, benim canım takipçim yazdığım onca güzel cümleden değil de, mayomdan bahsetmek istiyordu.

AYNI İNSANLAR MI, ASLA!

Aslında benim yaşadığımdan çok daha eğlenceli ve koşuşturmalı hayata sahip dostlarım var, onlar aynı koşturmayı tatilde de sürdürmeyi tercih ediyor. Aynı hayatı hem İstanbul'da, hem Bodrum'da yaşıyorlar, aynı insanlarla, aynı restoranlarda, aynı yemekleri yiyerek ve aynı şeyleri konuşarak...
Tercihlerle, hayatımızı belirliyoruz.
Bilinçli ve isteyerek yapılan tercih kadar güzeli var mı, ısrar üzerine veya adet yerini bulsun diye birilerine ayak uydurmak ve hayattan çalmak ne acı...
İstanbul'a döneceğim bir süre sonra, insanların yüzlerine bakıp iyi bir tatil geçirip geçirmediklerini anlayacağım. Muhtemelen İstanbul insanı yine mutsuz, suratsız olacak.
Yok canım darbe girişimi ya da iş güç sıkıntısı sebebiyle değil; yanlış tatil tercihleri, dibine kadar kafayı boşaltamamak, eğlenmeyi ve dinlenmeyi becerememekle alakalı. Acaba iyi tatil nasıl yapılır veya benim aslında neye ihtiyacım var başlıklı kurslar mı açılsa yetişkinler için...

GERİLİMDEN BESLENENLE TATİLE GİDİLMEZ

Tatil arkadaşı çok önemli, gittiğiniz yeri masal diyarına da çevirebilir partneriniz, körolası bir kör kuyuya da. Sürekli mutsuz, kendini sevmeyen, bitmeyen bir didişme halinde, gerilimden beslenen ve bunu bir iftihar vesilesi yapan, dostum dediği insanlarla alay eden, dalga geçen, başkalarını küçük düşürmeyi marifet olarak gören, dünyanın etrafında döndüğünü zanneden, gerçeklik algısını yitirmiş, kıskanç, cinsellikle alakalı sorunları olan, var olduğu için değil varlıklı olduğu için çevresinde insanlar bulunan, görgüsüz insanlarla tatile gidilmez, ay bunlarla arkadaş da olunmaz, birlikte bırakın şampanyayı bir bardak su bile içilmez... Yok canım benim ne işim olur böyle adamla, minik bir gözlem sadece. Ama bu tarz insanları hayatlarında tutan da var, var oldukları için değil, dedim ya varlıklı oldukları için; kesin bilgi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA