• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Aşktan ödümüz patlıyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.03.2017, 00:00

Olmak için yırtınıp, peşinden koşup, dibe vurmalara doyamayıp, yeniden istiyor, özlem duyuyor, "aşk, aşk" diye inliyoruz. "Aşık olmak istiyorum" diyen birçok insan tanıdım, aşık olup da aşık kalmak isteyen değil ama. Hayatta kalmak nasıl imkansızsa, aşkta da kalınmıyor bir ömür boyu. İstense de, olamıyor...
Aşık olunca her şey bitmiyor, en büyük yanılgı burada. Aşk her şeye yeniden başlamak çünkü.

SIK YAŞANIYOR

Aşkla başlayıp, aşksız bitiyor hikayeler. Deli gibi aşık oldular birbirlerine, yakın dostlarından duyardım. Demet Şener ve İbrahim Kutluay'dan bahsediyorum. Evlendiler, yıllar geçti, aşk bitti.
Geçen sabah okudum, Demet Şener eski kocasını icraya vermiş bile, çocuklarının nafakasını ödemediği gerekçesiyle. Haberin doğru olup olmadığını bilmiyorum zira bizim magazinciler pek seviyor kaynaksız/atma-tutma haberleri.
Her neyse, bu sıkça yaşanan bir durum. Sadece Demet ve İbrahim değil, hepimizin tanıdığı, bildiği insanlar da yaşamıyor mu bunu sanki!
Peki, bitecek, biten ve bittiği defalarca deneyimlenmiş bir duygu için bunca çırpınmak niye?
Haz almaktan mı, acı çekmekten mi hoşlanıyoruz dersiniz. İlişkiler konusunda memlekette gelinen nokta şu, hemen deneyin bana inanmazsanız.
"Aşık oldum" deyin, en yakınınızdakine.
Yüzündeki dehşet ifadesine bir bakın! Birbiri ardı sıra söyleyeceği olumsuz cümlelere tanık olun, mutluluk dileyecek mi sabırla bekleyin... Dilemeyecek, cebinizde bir miktar para varsa "seni kullanmasın sakın" diyecek, kalbi kırık bir kadınsa "erkeklere güvenme" diyecek, aklı fikri cüzdanda olan biriyse "parası var mı" diyecek, sizi kıskandıysa "çok çirkin" diyecek, sizi içten içe çekemiyorsa "bu aşkın ömrü 4 ay" diye süre belirleyecek...
Eh peki, siz hepiniz gerçek bir aşkın, duygunun, sevginin peşinde değil misiniz? Biri bu aşkı yakaladığında ne diye ta ciğerlerinize kadar nefretle doluyor ve aşkı yakaladığını düşünenin burnundan getiriyorsunuz.
Sebep açık, herkes kıskanç ve kötü kalpli değil elbette.
Ama herkes kırık, paramparça kalpler taşıyor.
İncinmek, aldatılmak, kandırılmak, üzülmek, örselenmek o denli yıpratmış ki; aşk kelimesinden bile korkulur oldu. Belki de tepkiler bu yüzden... Yakın arkadaşı "ben aşık oldum falanca kadına" deyince, "aman dikkat et, kafa koparıcı biri o kadın" şeklinde bir cümle kurmak, sadece çürümüş bir kalbe ait olabilir. Kızmak mı lazım, hayır.

UYARMAK İSTEMİŞ

Öfkelenmek doğru mu; değil! Ne denli acı çektiğini anlamak mümkün ama. Aşkı yakalayamamış, belli ki sevilmemiş bir erkek, başka bir erkeğin yakaladığı mutluluğa durup dururken çamur atabilir. "Seni uyarmak istedim, sonradan üzülmemen için" diye bir başlangıç cümlesi olamaz. Başkasının aşkını kutsamak, inanmak, saygı/hürmet duymak bir erdemdir. O erdemi çoktan kaybetmemiş insanlar varsa çevrenizde kaybetmeyin; erdem aşktan da nadir bulunan bir değer çünkü...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA