Türkiye, 15 Temmuz'da FETÖ'cü hainlerin yapmak istediği askeri darbe girişimini püskürtmesinin ardından ekonomik bir saldırıya uğradı. FETÖ ile amaçlarına ulaşamayan dış güçler başta kredi derecelendirme kuruluşları olmak üzere olanca gücüyle Türkiye'ye ekonomik darbe vurmaya çalıştı. Ancak, Türkiye kendisine giydirilmeye çalışılan ekonomik kriz gömleğini yırtıp attı. Ekonomide ardı ardına yaşanan olumlu gelişmelere dün bir kez daha gururla şahit olduk.
İlk güzel haber, enflasyon rakamlarından geldi. Büyümede, ilk çeyrekte yüzde 5'lik rekora imza atan, Ocak'ta yüzde 13 olan işsizliği Nisan'da 10.5'a indiren, geçtiğimiz ay da ihracatta yüzde 31.2'lik bir rekora imza atan Türkiye, enflasyonu da yeniden tek haneye düşürmeyi başardı. Dün açıklanan rakamlarla TÜFE, yıllık bazda yüzde 10.90'dan 9.79'a geriledi.
İkinci güzel haber ise, dünya devlerinin yarıştığı rüzgar konusunda yapılan "Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları" (YEKA) ihalesinden geldi. Açık eksiltme usulü ile yapılan ihalede dünya rekoru kırıldı. İhaleyi, kilovatsaat başına 3,48 dolar/centlik teklifiyle Alman devi Siemens ile Türkiye'den ortakları Kalyon ve Türkerler Grupları kazandı.
Bu, son dönemde Türkiye'ye karşı oluşturulan cephenin başını çeken Alman Başbakan Angela Merkel ve diğer Alman siyasetçilere iyi bir ders oldu. Türkiye'nin Alman yatırımcılara baskı yaptığı yalanı da bu sonuçla yerle bir edildi. Dünya devlerinin yarıştığı ve bir Alman devinin kazandığı ihale Türk ekonomisine olan güveni, dünya aleme bir kez daha gösterdi.
Üçüncü güzel gelişme ise, İzmir'de düzenlenen Türkiye-Katar ekonomik zirvesinde yaşandı. İki ülke Ekonomi Bakanlarının katıldığı zirvede Katar'dan 88, Türkiye'den ise 200'e yakın firmadan temsilciler yer aldı.
İki ülke işadamları başta gıda, mobilya ve inşaat sektörleri olmak üzere önemli bağlantılara imza attı.
Kısacası, Türkiye'ye siyasi olarak diz çöktüremeyenler ekonomik olarak da diz çöktüremeyeceklerini dün bir kez daha gördü.
EN BÜYÜK KATAKULLİ ZEYTİNALANI'NA
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun geçtiğimiz günlerde bir grup muhtara söylediği "Ben katakulli yapmam" sözü İzmir siyaset tarihinin en büyük yalanlarından biri olarak kayıtlara geçti. Çünkü, Kocaoğlu bugüne kadar birçok katakulliye imza attı ve atmaya devam ediyor.
Bunu en iyi bilenler arasında Urla Zeytinalanı halkı da bulunuyor. Kocaoğlu, önce Zeytinalanı'na giden 209 nolu otobüs hattını çift bilete çıkardı. Zeytinalanı sakinleri bunu mahkemeye giderek iptal ettirdi. Ama Kocaoğlu, mahkeme kararına uyup tek bilet uygulamasına döneceğine 209 nolu hattı tamamen seferden kaldırdı.
Yerine çift biletle binilen 725 nolu hattın güzergahına Zeytinalanı'nı da ekledi. Yani, bu katakulliyle Zeytinalanı halkından çift bilet almayı sürdürdü. Bu arada Büyükşehir Belediyesi, mahkemenin aldığı iptal kararını iptal ettirmek istedi ancak üst mahkemeden ret cevabı aldı. Zeytinalanı sakinleri bu ikinci hukuk zaferinden sonra, Kocaoğlu'ndan bu katakulliye artık bir son vermesini istiyor.
İZMİRLİDEN ÖZÜR DİLE BAŞKAN
İzmirliler, 23 gündür mahrum kaldığı vapurlarına dün nihayet kavuştu. Başkan Aziz Kocaoğlu inadıyla İzmir'e günlerce çile çektirdi. İZDENİZ işçilerinin büyük bölümüne sıfır zam dayatarak grevin baş mimarı olan Kocaoğlu, kentin en büyük sıkıntısının "iyi yönetilememek" olduğunu bir kez daha gösterdi. Başkan, madem bu zammı verecektin, niye İzmirliye bu çileyi çektirdin?
Çok mu zordu bu işi baştan çözmek? İzmirli, sizden bir özür bekliyor Başkan, sadece samimi bir özür...