Urla'nın sımsıcak bir köyü Özbek. Özbek köyünün yaşlıları, geçmişlerinin bin yıl öncesine dayandığını söylüyor. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Özbekistan'dan gelen bir aşiret tarafından kurulmuş ve adını oradan almış. Köyün içindeki çeşme ve hamamı bu tarihi kanıtlıyor. "Hamam" diyorum, genelde büyük yerlerde umumi hamam olur. Demek ki o yıllarda bile sosyal ve kültür bakımdan ileriymiş Özbek köyü.
***
1950 yılında Urla Hükümet Konağı yanmamış olsa, Özbek köyü ile ilgili tarihe ışık tutan bir sürü belge bulunabilecekti. Şirince gibi Türkiye'nin hatta Avrupalıların da ilgisini çeken bir yer olabilir. Yeter ki Şirince gibi iyi korunsun.
Köyün her tarafını hanımeli, yasemin ve limon ağacı çiçeği kokuları sarmış. Köyün övünç kaynağı mimar Elçin Kara, annesine içinde keçi peyniri ve maydanoz bulunan katmer yaptırmış.
***
Özbek köyünün en can alıcı tarafı, Akkum sahili.
Adı üzerinde Akkum. Karaburun Yarımadası'nın turkuaz denizi ve Özbek köyüne has pırıl pırıl kum, müthiş bir görüntü oluşturmuş.
İzmir'den gelen pek çok tanınmış simayı Akın Restoran'da gördüm. Akın Kuşcan'ın küçücük bir barakada başlattığı hizmet, oğulları ve gelinleri sayesinde marka haline gelmiş. Mehmet ve Himmet Kuşcan kardeşler garson gibi çalışıyorlar. En önemli prensipleri, müşterilerine balık ve deniz ürünlerinin en tazesini sunmak.
* * *
Bir gün önce edindiğim bilgi üzerine, kadınlarının hafta sonları kurduğu pazarı yerini görmek için kendimi köy meydanına attım. Tezgahlar dopdoluydu. Arapsaçı, turpotu, şevketi bostan, karabaşotu, tarhana, erişte, Özbek katmeri, nasır (sigara böreği), kekik, adaçayı, zeytin ve zeytinyağı, domates-biber salçası, köy ekmeği, keçi boynuzu, zeytinyağlı ev sabunu, turunç, üzüm, kayısı ve karabaşotu reçelleri tezgahları süslemiş. Kim olsa duramazdı. Ben de öyle yaptım ve paraya kıydım ve her şeyden aldım doğrusu.
***
Sabah kahvaltımı Balıklıova'ya karşı Akkum sahilindeki Acar Cafe'de yaptım. Özbek köyünde neredeyse tüm işletmeleri hanımlar ele geçirmiş. İki oğlu ve eşi ile birlikte Acar Cafe'yi işleten Songül Yılmaz'ın sabah kahvaltıları çok meşhur. Hele ki Songül Hanıma ait Akkum yongası yoksa, kahvaltı eksiktir bence. Mayalı hamurdan lor, maydanoz, soğan, domates karıştırılarak isteğe göre acılı ve acısız kızgın yağda yapılan Akkum yongası sıcak sıcak bir harika.
Özbek, İzmir'e 50, Urla'ya 7 kilometre uzaklıkta sahil köyüdür. İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil edilerek, İzmir'in mahallesi statüsü kazandırılmıştır. Üçkuyular'dan belediye otobüsü ve minübüs çalışıyor.
* * *
Sabah kalvatısını Acar Cafe'de akkum yongası ve Özbek katmeri yiyebilirsiniz. Öğlen ise Emine Hanım'ın yerinde (0232-753 03 09) sardalya flato ve Emine'nin ev köftesini deneyin. Eğer balık ve deniz ürünleri düşünüyorsanız, zaten tek olan Akın Restoranı tavsiye ederim. (0232 753 03 03)
Nerede Kalınır
Taş evleriyle ünlü Özbek köy ev pansiyonculuğuna hazırlanıyor. Şu anda tek pansiyonu Çekiçoğlu (0 232 753 05 13 - 753 05 73).