İzmir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinin konuğu olan ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Sibel Kalaycıoğlu, tekstil, turizm, yaşlı bakımı, tarım ve inşaat sektörlerinin kalifiye ve vasıfsız işçi ihtiyacının göçle gelen nüfus tarafından karşılandığını söylüyor.
Prof. Kalaycıoğlu, İzmir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinin konuğu oldu. "Türkiye'ye göç, varolan istihdam olanaklarını nasıl etkiler?" başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Kalaycıoğlu, bazı alanlarda ihtiyaç duyulan kalifiye ve vasıfsız işçi ihtiyacının Türkiye'ye göç eden ve devlet tarafından geçici olarak koruma altına alınan nüfus tarafından karşılandığını ileri sürdü. Kalaycıoğlu, özellikle İstanbul'da kalifiye tekstil işçisi, yabancı dil bilen turizm sektörü çalışanı ve yaşlı bakımı konusunda yabancı işçilerin tercih edildiğini belirtirken vasıfsız işçi statüsünde çalışana ihtiyaç duyan tarım ve inşaat sektörlerinin de göçle gelen nüfustan yoğun olarak yararlandığını söyledi.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre dönemsel olarak Türkiye sınırında bir günde 180 bin kişilik göç hareketliliği yaşanabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sibel Kalaycıoğlu, Türkiye'ye sadece Batı'dan gelenlere yurttaşlık hakkı tanındığını, geri kalan göçmenler için mültecilik ve sığınmacılık hukuki statüsünün verilmediğin belirtti.
Bazı göçmenlerin "geçici koruma altındaki nüfus"a dahil edildiğini ve yabancı kimlik numarası verildiğini ifade eden Kalaycıoğlu, "Bu statüyü taşıyan Suriyelilerin de sadece yüzde 10'u kamplarda yaşıyor, geri kalanı Türkiye'ye dağılmış durumda" dedi ve Türkiye'de Suriyeliler dışında çok sayıda Nijerya, Somali gibi ülkelerden gelen Afrikalı, Afgan, Gürcü, Azeri, İran ve Irak'tan gelen göçmen bulunduğu bilgisini paylaştı.
Karşıyaka Belediye Başkanı'na dilekçe...
Burası, sadece İzmir'in değil, Türkiye'nin örnek yerleşim birimi...
Yasaların satırları arasından sıyrılıp bu güzel semti bir rant alanına çevirmek isteyenlerin aç gözlülüğü bir yana, Karşıyaka Belediyesi birimlerinin nemelazımcılığı da burasını can evinden vuruyor. Bütün bunlara bir de sitelerdeki görevlilerin ihmallerini eklerseniz, durumun vehameti daha da büyük şekilde ortaya çıkar...
650 imzalı mektuptan bir cümle.
"Konu; Mavişehir'in ortasından geçen derenin pisliği ve çevreye yaydığı tahammül edilemez pis koku.
Eskilerin bugünlere kadar uzanan tabirleri ile söylemek gerekirse, rayiha-ı keriha...
Günün hangi saatinde olursa olsun, bu derenin kenarından ve çevresinden geçenleri pislik yüklü bir tablo karşılıyor.
Karşıyaka'da hızlı bir Belediye Başkanı var.
Hüseyin Mutlu Akpınar'a yönelik 650 imzalı mektubun özeti böyle.
Akpınar'ın, bu çirkinliği ortadan kaldıracağından eminim.
Mavişehirli hemşehrilerim rahat olsun.
Selçuk Belediye Meclisi'nde seçim
Selçuk Belediyesi Nisan ayı Meclis toplantılarının birinci birleşimi tüm üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda ilk olarak başkan vekilliğine CHP grubundan Veli Keskin, 2. başkan vekilliğine ise yine CHP'den Mehmet Karanfil seçildi.
Daha sonra asil ve yedek üyelerden oluşan divan katibi üyeleri için oylama yapıldı. Divan katibi asil üyeliğine AK Parti grubundan Nalan Başdemir ve MHP grubundan Yaşar Yılmaz seçilirken, yedek üyeliklere ise AK Parti grubundan Fuat Kırıtak ve MHP grubundan İbrahim Soğutmaz getirildi.