• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir Karşıyakalının öyküsüne var mısınız? ERKİN USMAN

Bir Karşıyakalının öyküsüne var mısınız?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.09.2016, 00:00

Biraz sonraki Karşıyaka anılarından bir demetin sahibi Kemal Kamil...
Bir internet sitesinden naklen veriyorum.

Buzdolabı bilmezdik.
Sular Menemen işi testilerde soğurdu.
Testinin çok hafif su sızdıranı makbuldür.
Karşıyaka'nın sıcağında buharlaşan su, testiyi ve suyu soğutur.
Misafir geleceği zamanlar, çarşıya buzcuya gidilirdi.
Tahminen 100x15x10 cm'lik buz kalıplarından 5, 10,
25 kuruşluk kısmını testereyle keser, tam ortaya taşıma ipinin kaymaması için de iki çentik açardık.
Buz evde yıkanır, bir kısmı kırılır, sürahideki suyu, şerbeti soğuturdu.

Necmi, yazları "elleri yakan soğuk gazozu" buzla doldurulmuş bir kovadan satardı.
Boş şişeleri ayrı bir kovada taşırdı.
Marullar yerli, Karşıyaka bostanlarının taze sanki şekerli mahsulüydü.
Kıvırcık veya düz yapraklı olurdu.
Marulcuya "Kıvırcık iki tane" dersiniz.
Elindeki şişi sizin seçtiğiniz marulun koçanından geçirir, palmiye yaprağından tutacak yapar, dört tane yeşil soğan bağlar, elinize verirdi.
Karşıyaka halkının bir kısmı Girit göçmenidir.
Annelerimiz, kardeşleriyle Rumca konuşurdu.
Bahar Karşıyaka'ya, çiçekler yeşeren toprakla erkenden gelirdi.
"Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır."

Bir kısım vatandaş dağlardan topladıkları yabani lale, sümbülü de İskele Meydanı'nda satardı.
Yeşillik, radika, ebegümeci, oskalibroz, şevket-i bostanı, turp otunu Giritliler bilirdi.
Ayıklanıp yıkanan otlar haşlanır, zeytinyağı ve limonla, kuzu etiyle pişmiş mis gibi kuru fasulyenin yanında salata olarak yenirdi.
Babaannem rahmetli, Geylan'dan Balkan harbinden sonra göçüp gelmişler.
Makedonyalılar alt üst böreği, kol böreği bilir.
Büyükannem ısırgan otunu kullanırdı börekte...
Yeşil biberleri kömür ateşinde közler, kabuklarını soyar, sarmısaklı yoğurdun üzerine hafif zeytinyağı gezdirir ve afiyetle yerdik.
Zeytinyağı yemeklerin ortak paydasıydı.
Pazar günleri, yağcılar pazara gelirdi.
Ucuz ve temiz yağ, bir litrelik şişelere doldurulur.
Yağın renginden, kokusundan, berraklığından, tadından kalitesini anlarsınız.
Bazen dost akraba hediyelik bir şişe veya tenekede zeytinyağı gönderir.
Bakla, pırasa, enginar, fasulye, börülce zeytinyağlı lezzetine doyum olmaz.
Zeytinyağlı yemeklerin yaz sıcağında bozulma derdi de yoktur.
Burada Horta satan yegane lokantayı Giritli bir Rum işletiyor.
Geçen akşam, tabağımdaki ot salatası beni tuttu, altmış sene önceki Karşıyaka'ya götürdü.
Yaşlılık, hatıraların gittikçe artmasından ibaretmiş...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA