Bir gezginin rüyalarından çıkmayan ülke...
Recai Şeyhoğlu; okuyan, yazan, gezen, siyaset yapan, aklına basmayan konularda karşısındaki babası olsa kırıp geçiren huysuz bir İzmirli.
Milletvekili olan yengesini, büyükşehir belediye başkanı olan arkadaşını, amiri olan il milli eğitim müdürünü, il kültür müdürünü, eğitim bakanlığı yapan siyasetçiyi acımasızca/çekinmeden eleştiren bir huysuz...
Yaptığı 25 yıllık öğretmenlik yaşamında ' İzmir'in en çok ceza almış olan öğretmeni ' olarak bir unvanı (!) hak etmiş geçimsiz adam...
Seyahat ettiği coğrafyalarda iyi bir gözlemci olduğuna tanık oluyoruz. Eğitim, sağlık, ulaşım konularında gördüğü eksiklikleri ve güzellikleri gözler önüne seriyor. Kah alkışlıyor kah eleştiriyor.
Venedik'teki, Paris'teki, Roma'daki Gotik ve Barok mimariye sahip yapıları ballandıra ballandıra anlatırken kibrit kutusu benzeri tasarıma sahip binaların bulunduğu estetik yoksunu binalar için de saydırıyor.
İflah olmaz bir gezgin o!
Şeyhoğlu, 2016'da 10 gün İran'da kaldı.
Khoy, Tebriz, Isfahan, Şiraz, Tahran ve Urmiye'de geçirdi günlerini.
Yurda döner dönmez Midilli ve Atina seferine(!) çıktı. Kendisine sorduk: "Bir Doğu bir Batı!' dedi. Ardından bu kez 16 günlüğüne yeni bir İran seferi!
Bu kez; Maku, Tebriz, Erdebil, Reşt, Meşhed, Nişabur ve Tahran...
Her iki gezisinde de İran kütüphanelerine, türbelerine ve müzelerine 'İzler ve Yankılar' adlı kitabını armağan etti.
Meydanları, müzeleri, kitabevlerini, müzeleri, parkları, türbeleri, camileri ve İran aile yaşamını büyüteç altına aldı.
Bir belediyeyle kalıcı ilişkiler kurdu.
Kütüphanecilerle arkadaş oldu. Sokaktaki İranlıdan şiirler dinledi. Şair ve düşünürlerin heykellerini görünce coştu ve onlara 'Geldim ya Şahım!" diye seslendi.
Türbelerdeki mollalarla muhabbet edip onlarla fotoğraf çekildi. Kitabın, şiirin, çocukların baştacı edildiği bir ülkede yaşamanın mutluluğuyla Tebriz'de kiralık ev arayışına girdi.
Şirazlı Sadi ve Hafız'ın türbesinde, Şairler Mezarlığında, Şehriyar'ın evinde, Ömer Hayyam'ın türbesinde kendinden geçti.
Ayağının tozuyla ülkemize döner dönmez İran anılarını/gözlemlerini yazmaya başladı. Bu arada İran Büyükelçiliği ile ilişkiler kurdu.
"Elinizdeki kitap, masal gibi geçen İran günlerinin sadece bir bölümü. Yazmakla bitiremem ki" diyor.
Çeyrek yüzyıl önce bir mitingde attığı 'Türkiye İran olmayacak!" ve "Kahrolsun İran!" sloganları nedeniyle kendisini sorguluyor şimdi. Ve her gezgini İran'a davet ediyor...
İran'ı merak edenler için Şeyhoğlu'nun bu kitabı bir başvuru kaynağı. Yakında Farsça'ya da çevrilirse şaşırmam!
Şeyhoğlu anlatınca, Editörlüğünü de Mehmet Atilla yapınca ortaya böyle bir kitap çıkıyor işte!
KEMALPAŞA MUTLU İÇİN TEKYÜREK...
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği kongresi öncesi başkan Zekeriya Mutlu'ya destek mesajları yağıyor. Kemalpaşa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Temel Küçük, Şoförler Odası Başkanı Osman Gençay ile Kemalpaşa Otobüsçüler Kooperatifi Başkanı Celal Çetin de makamında ziyaret ettikleri Zekeriya Mutlu için tek yürek olacaklarını açıkladılar.
Otobüsçüler Kooperatifi başkanı Çetin, Birlik kongresinde delege olmamalarına rağmen gönül birliği içinde oldukları Zekeriya Mutlu için gereken her çalışmayı yapmaya hazır olduklarını söylerken, Esnaf Odası Başkanı Temel Küçük ile Şoförler Odası Başkanı Osman Gençay da uzun yıllar sürdürdükleri uyumlu çalışmaların devamı için Zekeriya Mutlu ile birlikte hareket edeceklerini açıklıyorlar.