• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Düşünüyorum da... HAKAN URGANCI

Düşünüyorum da...

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.04.2023, 00:00

Herkes iyi eş bulma peşinde.
Haksızlar mı? İyi eş bulmak zor.
Doğru da, daha zor olan bir şey var. Çıkarlar örtüşürken; aşk başta iken iyi eş olmakta ne var? Siz siz olun, eş seçerken nezaketine, ihtiyaç duymadığı insanlara nasıl davrandığına, kriz sırasında yaptıklarına bakın. Asıl kimliği orada gizlidir. Fabrika ayarları odur aslında.
Eş seçerken, bundan nasıl bir eş olur diye bakmayın. Sadece şu soruyu sorun: Bundan nasıl bir eski eş olur? Rahatlıkla boşanamayacağınız insanla asla evlenmeyin.

İhtiyaç ektiğin topraktan düşünce mahsulü toplarsın. Yani düşünceler, ihtiyaçlardan doğar.
Bu yüzden ihtiyaçlar, mükemmel döngüler oluşturur. Tatmin ettiğin temel ihtiyaçların, sırasıyla yeni ve daha karmaşık ihtiyaçları doğurur.
Bu sebeple farklı zamanlarda farklı ihtiyaçların oluşur. Bu da farklı zamanlarda farklı düşüncelere sahip olmana zemin hazırlar. Düşüncelerin sabit değilse ihtiyaçların da sabit değildir. İhtiyaçların sabit değilse sen de yerinde sabit duran bir varlık değilsin. O halde başka ihtiyaçlardan oluşan bir başkasını yargılamak senin haddin midir?

Geçici bir süre için kendinden başka birine teslim olmak, kendini değil de onu sevmek, insanın içsel evrimi için gerekli bir süreçtir. Aşk bunu yapar. Devamında -bu ders öğrenilir ya da öğrenilmez- aşk söner.
Sönmüyor ve tek taraflı sürüyorsa bu saplantıdır. İnsanın tek gerçek sadakati ve saadeti kendinden geçer. Birini sevmek, kendimizi ve dünyayı sevmenin anahtarıdır.
Kendini güzel sevmeyi öğrenebilmiş insan, olgunluk çağı aşklarında bunu aramalıdır. Kendini ve dünyayı daha iyi sevmesine yardımcı olabilecek bir ruh. Eğer biri sizin kendinizi ve dünyayı daha iyi sevmenize yardımcı olmak bir yana, hem kendinizden hem de dünyadan uzaklaştırıyorsa, onu severken artık kendinizi sevemiyorsanız o doğru biri değildir.

Kardeşlerinin kuyuya attığı Hz Yusuf, kuyudan kurtulup da kardeşleriyle yüzleştiğinde onlara utanmamalarını Allah'a onlar için dua ettiğini söyler. Kardeşleri 'Allah onları affetsin diye mi dua ettiğini sorunca Hz.Yusuf der ki: Hayır. Allah zaten bağışlayıcıdır. Ben ona, sizin kendinizi bağışlayabilmeniz için dua ettim.
Bağışlamanın önemini anlattığımız hemen herkes buna sinirlenir ve 'Bana bunca şeyi yapan insanı mı affedecek mişim, asla!' der. Der de burada bağışlamanın aslında kötü kişi ve olaylardan özgürleşmek olduğunu anlayamaz. Vicdan asla unutmaz. Kendini bağışlayamayan bir ruhu dünya affetse ne fayda?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA