• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
16 bıçak darbesi “tek taş” sayılır mı? NİL KUYUMCU

16 bıçak darbesi “tek taş” sayılır mı?

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.11.2015, 00:00
Son yılların en enteresan aşk tanımı Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nden geldi...

"Aşırı sevgi!" Şimdi normalde seven erkeğin çiçekten tek taşa kadar geniş bir yelpazede hediye vermişliği görülmüştür...

Ve fakat, bu çok seven adam, "aşırı sevgi"sini 16 bıçak darbesiyle göstermiş...

Belki diğer cebinde tek taş vardı ama kadın, evlilik teklifini kabul etmeyip, bir de üstüne ayrılmak isteyince 16 kez bıçaklayıp öldürmüş! 

***

Gerçi evlenselerdi de büyük ihtimalle sevgi dolu günleri şöyle geçecekti:

- Çorba çok sıcak olduğu için tokatlayacak...

- Gömleği yıkanmadığı için falçata atacak..

- Kadın dekolte giyerse alnının ortasından kurşunlayacaktı...

Eee yüce mahkemeler de "adam aşırı sevmiş" diye karar verecekti...

Nitekim verdiler! 


***

Evet, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, TRT sanatçısı Hatice Kaçmaz'ı 2014 yılında 16 bıçak darbesiyle öldüren Orhan Munis'in bunu "aşırı sevgi"den yaptığına karar verdi. Gazeteci olmasam, Yazı İşleri'nin okurlara arada şaka yapmak için böyle haberler yayınladığını düşünürdüm...

Gözlerim, haberin sonunda "Nasıl da kandırdık. Hiç olur mu böyle haber... Şaka şaka" diye not arardı!

Ama biliyorum ki, böyle acayip şakalar yapmıyoruz!

Haber su katılmamış bir gerçek! 


***

Bir "kadın savcı", kendisinden önce davaya bakan "erkek savcı"nın talep ettiği "tasarlayarak öldürme" cezasını değiştiriyor ve bu kapsama sokmuyor. Öyle olsa, adama "ağırlaştırılmış müebbet" verilecek. Munis, sadece "adam öldürmekten" yargılanıyor...

Ve bu kararın gerekçesi şu sözlerle açıklanıyor:

"Maktule ile ayrılmayı düşünmeyen, evlenmeyi isteyen sanık, maktülenin evlenme isteğini bir türlü kabul etmemesi, ayrılma düşüncesini kendisine hissettirip açıklaması sonucu içindeki tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisi ve ruh hali üzerinde yarattığı hiddetle yanına bıçak alarak maktule ile her zaman buluştukları parka gitmiş ve o hiddetin sonucu olarak maktuleye bıçak darbelerini vurmuştur." 


***

Bu kararda sözde "iyi hal indirimi" uygulanmıyor...

Tamam kabul müebbet cezası veriliyor...

Ama o karar verilirken mahkemenin "bilinçaltı devreye" giriyor ve adam kesintisiz 30 yıl yatmaktan kurtuluyor! Üstelik de bir "kadın savcı"nın bilinçaltı!

Nasıl mı?

Karar bölümünün satır aralarını okuyalım...

Adam, ayrılmayı istemiyor ve evlenme teklif ediyor. Böylece zanlı "iyi hal"li gözüküyor...

Kadın, artık ne haddineyse(!), evlenmekten daha iyi bir amacı varmış gibi (!) bu teklifi ısrarla kabul etmiyor...

Ve mahkemenin "bilinçaltında" "kusurlu" gözüküyor. Kadın, ayrılmayı istiyor ve adama kendisini kötü hissettiriyor!...

Al sana bir kusur daha!...

Mahkeme iç ses:

"Niye ayrılıyorsun sen adamdan. Bulmuşsun seninle evlenmek isteyen bir erkek, yap düğünü geç!"

Ve sonra da Munis, yanına bıçağı alıp parka gidiyor...

Hangi parka?

İyi okuyun...

"Her zaman buluştukları"...

Bilinçaltı yine devrede:

Sen adamla gezip tozmuşsun. O parka daha önce de defalarca gitmişsin...

Yani adam çok da suçlu değil mi! 

***

Bu mahkemenin verdiği kararın şifrelerini çözmek için Freud olmaya gerek yok...

Görünen köy, kılavuz istemiyor...

Yasalar değişsin diye yazıp çiziyoruz ama sanırım hata yapıyoruz...

Bize yasa değişikliği değil; toplumun vicdanını yaralamayan kararlar verecek hukuk adamları gerekiyor...

Bilinçaltı biraz lafın gelişi tabii...

Bize "hukuki bilinç" de lazım!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA