• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kırmızı pabuçlar ARZU GÜNAYDIN

Kırmızı pabuçlar

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.12.2022, 00:00
Klasik çocuk masallarından biri, kırmızı pabuçlar... Çocukluğumuzun masallarından... Çeşitli ülkelerde değişik versiyonları ve aklımıza kazınan simgeleri ile unutamadığımız masallardan.
Çok fakir bir kız çocuğunun bulduğu kırmızı kumaş parçalarından ayakkabı yapması ile başlar masal...
Çıplak ayaklarına giydiği el emeği ayakkabı ne kadar kaba görünüşlü olursa olsun, küçük kızı çok mutlu eder.
Çünkü, kendi fikri ve emeği ile ortaya çıkan ayakkabı onun gurur kaynağıdır.
Hayallerinin ürünüdür.
Bu mutluluk yaldızlı bir arabadaki yaşlı kadınla tanışıncaya kadar devam eder. Bu yaşlı kadın kızı çok sever ve kendisi ile yaşadığında ona kızı gibi bakacağını söyler. Konforun cazibesine kapılan kızcağız kabul eder...
Yaşlı kadının evine gittiğinde ilk olarak kırmızı ayakkabıları yakılır küçük kızın... Çok kaba görünüşlü ve çirkin olduğu için yakıldığı söylenir ayakkabıların.
Hayallerinin ürünü, kendi emeği olan ayakkabıların yakılması çok üzer kızcağızı. Bu ayakkabıların yakılması kızın dram dolu hayatının başlangıcı da olur aynı zamanda.

HAYALLERDEN VAZGEÇMEK
Hayallerinden vazgeçmek zorunda hisseder çünkü. Kendi gücünden ve tüm potansiyelinden de... Vazgeçer ama kırmızı pabuç özlemi de gün geçtikçe artar içinde. O pabuçlar küçük kızın kendisidir çünkü... Hayata bakışı, özgünlüğü, kendine güveni o ayakkabılarda gizlidir. Tekrar kavuşsa o pabuçlara ya da yine yapabilse aynısını, gömdüğü o yeteneğini açığa çıkarsa, gösterebilse, takdir toplasa hatta...
İşte o zaman içindeki boşluk dolacak, insan olmanın onurunu hissedecek, üretmeye devam edecek... Hepsinden önemlisi kendisi olacak... Hatta o zaman iyi niyetinden şüphesi olmayan yaşlı kadınla da daha sağlıklı iletişim kuracak. Çünkü küçük kız kendisi olacak... Gerçek iletişim ancak kendisi olabilenlerle kurulmaz mı zaten?...

FARK YARATMAK
Kendi olabilmek, kendini doğru ifade edebilmek dünya üzerindeki yolculuğun en zor kısmı olmalı. Gittikçe aynileşen ve aynılaşan kişiler arasında özgün olabilmek büyük cesaret gerektiriyor çünkü. Fark yaratanlar ise, o cesaretle hareket edebilenler sadece.
Bizim de fark yaratanlara ihtiyacımız var hiç kuşkusuz.
Fark yaratabilmek için bunu istemek, istemek içinse insanı sevmek, insanı sevmek için de kendine değer vermek veya en azından başlangıçta kendini kabullenebilmek gerekli...
Bu yüzden, eğitimde kendini ifade edebilen, özgün bireyler yetiştirmek ilk hedeflerimizden olmalı. Öğrenci böylece kendini sevecek. Kendini seven çocuk, arkadaşlarına da değer verecek...
Onların eksiklerine odaklanan, sürekli yarıştıran, eleyen bu sistemde özgünlük yerine çoktan seçmeli sorulara odaklanmanın verdiği zararları; rekabetin getirdiği akran zorbalığı başta olmak üzere bir çok alanda görmeye başladık bile.

BAĞLILIK VE BAĞIMLILIK
Son zamanlarda artan devamsızlık, okullara gitmek istemeyen çocukların sayısının artmasının göstergesi mi, mutlaka araştırılmalı. Yaldızlı araba sembolünün karşılığı okullar mı olmaya başladı? Devamsızlık yapan çocuklar neredeler, okulda tutamadığımızda veremediğimiz eğitimin boşluğunu kimler dolduruyor? Hayal kurabilen, düşünce üretebilen çocuklar yetiştirebiliyor muyuz?
Hayal bile kuramıyorlarsa, onları yaşama nasıl bağlayacağız. Hayata, vatana, değerlere bağlayamadığımız çocuklar neye tutunacaklar? Bağlılık yerine artan bağımlılıklar da mı bizi harekete geçiremiyor?
Çocukların kendi kırmızı pabuçlarını yapmalarına izin verelim artık, bunun için uygun ortam hazırlayalım. Asıl yapmamız gerekenleri hatırlayalım yani...
Vizyon, inovasyon, ilham geliştirecek eğitim sistemi için geç kalmayalım. Sonra da o kaba saba gördüğümüz kırmızı pabuçları takdir edelim, hatta oradaki incelikleri bulup onlara odaklanalım...
Aksi takdirde bir varmış bir yokmuş dediğimiz masaldaki acı sonun benzerini yaşamak işten bile olmayacaktır. Bir varmış, bir yokmuş sonuçta...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI