Sonuçlar gelmeye başladıkça gördük ki, ufukta koalisyon var. Hangi partilerin birlikte hükümet kuracağını veya kuramayacağını ilerleyen günlerde göreceğiz. Ya da erken seçime gidilip gidilmeyeceğini.
Seçimin kazananları ve kaybedenlerine bakarsak, tek gelip var: o da HDP. Her ilde oylarını artırmış. İktidar partisi AKP'nin ise her ilde oylarının düşüşe geçtiğini görüyoruz. CHP'nin kaybı da kazandığından daha fazla.
Bu sonuç, HDP'nin emanet oylarla seçimi kazandığını gösteriyor. Yani yüzde 10 seçim barajı yüzünden, halkın büyük bir kesimi sırf HDP barajı geçsin diye oyunu HDP'ye vermiş.
Bu sonucun, halkın yüzde 10 barajını adaletsiz bulduğunu gösterdiğini de söyleyebiliriz. Kerhen oy veriliyor. Aslında her seçimde bu "kerhen" oy verme yüzünden partilerin gerçek oylarını belirleyemiyoruz.
Geçtiğimiz genel ve yerel seçimlerde seçmenin büyük bir kısmının istemeden CHP'ye oy verdiğini biliyoruz. Ne parti liderini beğeniyor, ne milletvekili adayını, ne belediye başkanını ama oyunu CHP'ype veriyordu. İşte şimdi o seçmenlerin bir kısmı bu kez oylarını HDP'ye verdi. Aynı şekilde AKP'den de, hem HDP'ye hem de MHP'ye oylar gitmiş.
Her parti kendi değerlendirmesini yapacak. Aslında sonuçlar HDP dışında bütün partilerin başkanlarının değişmesi gerektiğini gösteriyor. Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu bırakmalı. Keza devlet Bahçeli de. İkisinin de kaçıncı kaybettikleri seçim olduğunu sayamıyorum. CHP'nin başına da Demirtaş gibi genç bir başkan lazım. MHP'nin başına da Meral Akşener yakışır.
Seçim sonucu ilk açıklama Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geldi. "Bu milletin kararı. Her ey çok güzel olacak" demekle yetindi. Ben de bu temenniye aynen katılıyor ve diyorum ki: "Her şey güzel olsun".