Seçimin galibi AK Parti. Oyunu koruyan CHP. Kaybeden MHP ve HDP. Açılan sandıklara baktığımız zaman durum bu kadar basit ve net.
MHP her şeye "hayır" diyerek, önüne gelen bütün çözümleri elinin tersiyle iterek bu sonucu kendi eliyle yarattı. Meclis Başkanlığı seçiminde muhalefetle birlikte hareket etmemesi ve HDP'ye oy veren seçmeni yok sayması bu sonucun doğmasını hızlandırdı. Partinin önemli isimlerinden Meral Akşener'in üstünü çizmesi ise hem kendi seçmenini hem de kendisine göz kırpan kararsız seçmeni küstürdü. Aslında başarısız olan MHP değil, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Bahçeli'nin bir an önce istifa etmesi gerekiyor.
Gelelim diğer kaybeden HDP'ye. Onlar da yükselen bir grafik çizmiş ve Türkiye partisi olma yolunda önemli bir yol katetmişlerdi ki 7 Haziran'ın hemen ardından PKK ile aralarına mesafe koymamaları ve PKK'nın bölücü tavrına bir anlamda ses çıkarmamaları sonucu oylarını koruyamadılar ve "emanet" oyları kaybettiler. Onlar da bundan ders çıkaracaklardır.
HUZUR VE İSTİKRAR
CHP seçim sonrası uzlaşmacı tavrıyla kendi seçmeninin gönlündeki yerini korudu. O kadar ama. Oyunu artıramadı. Diğer seçmenlerden oy alamadı. Bu durumda CHP'nin de durumunu yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Türkiye'nin partisi olmak istiyorsa oyları düşen MHP ve HDP seçmeninden ve AK Parti'den oy alamıyorsa yeni bir yol izlemesi lazım. Liderini mi değiştirecek yoksa algısını mı, şapkasını önüne koyup düşünmesi şart.
Ve seçimin galibi AK Parti. İki ayda kararsız seçmenin veya daha önce MHP veya HDP'ye oy veren seçmenin oylarını almayı başardı. Bu da seçmenin istikrar ve AK Parti'nin yönetimini istediğini gösteriyor.
AK Parti galibiyetini kutlarken diğer partilere oy verenleri de kucaklamayı ihmal etmemeli. 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo, halkın birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğunu net bir şekilde ortaya koydu. Bu durumda AK Parti'ye düşen en önemli görev, kendi seçmeninin yanı sıra kendisine oy verenleri de rahatlatacak bir politika izlemesi. Milletin istediği tek şey huzur aslında. Ve tabii demokratik ve hukuğun üstünlüğüne inanan bir Türkiye.