• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kendi vücudumuzu tanımıyoruz!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.07.2016, 00:00
Aslına bakarsanız televizyonda en çok konuşulan programlardan biri, sağlık. Hemen hemen her kanalda, özelikle gündüz kuşağında sağlıklı beslenmeden hastalıkların nedenine ve tedavisine kadar her konu konuşuluyor. Uzman doktorlar, televizyon başındaki herkesin anlayabileceği sadelik ve basitlikte sağlığımızı ilgilendiren çok önemli bilgiler veriyorlar.
Veriyorlar ama... Acaba bu bilgileri ne kadar dinliyoruz? Ya da dikkate alıyoruz? Söylenenler bir kulağımızdan girip ötekinden çıkıyor mu, yoksa her söyleneni uyguluyor muyuz?
Bana kalırsa uygulamıyoruz. Öyle olsa en azından sabah programlarının daimi konukları daha sağlıklı bir görünüme sahip olurlardı! Programlara her gün gide gele, neredeyse bütün beslenme uzmanları ve doktorlarla tanışma imkanı buluyorlar ve televizyon başındakilerden daha şanslı olarak daha çok soru sorma fırsatı bulabiliyorlar. Evde veya stüdyoda söylenenleri o an için dinliyoruz ve yanlış yaptığımızı öğreniyoruz ama hemen akabinde aynı yanlışları sürdürmeye devam ediyoruz.

KULLANMA KILAVUZU

Örneğin "şekerden, undan uzak durun" tavsiyelerini unutup hamur işlerini ve tatlıları yemeye devam ediyoruz. "Atın ölümü arpadan olsun" atasözümüzün hakkını vererek yanlış olduğunu bile bile alışkanlıklarımızı sürdürüyoruz.
Bence kendimizi önemsememekten kaynaklanıyor bu durum. Kendimize değer vermemekten. Kendimizi tanımamaktan, kendi vücudumuzu tanımamaktan.
Yeni bir cep telefonu aldığımızda her tarafını karıştırıyor ve nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyoruz. Makineleri de. Bulaşık makinesine deterjan, parlatıcı ve tuz koymayı ihmal etmiyoruz. Onların yerine başka bir şey koymuyoruz. Koyarsak bozulacağını biliyoruz zira.
Peki kendi vücudumuza zarar verecek yiyecekleri yemeye neden devam ediyoruz? Çünkü inanmıyoruz söylenenlere. Bize bir şey olmayacağını düşünüyoruz. İlaçlarla verdiğimiz zararı giderebileceğimizi zannediyoruz. Çünkü sindirim sistemimizin veya dolaşım veya üreme sistemimizin nasıl çalıştığını bilmiyoruz. Merak da etmiyoruz. Her türlü beyaz eşya ve elektronik aletlerin kullanma kılavuzuna bir göz atıyoruz ama kendi vücudumuzun kullanma kılavuzunu öğrenmeyi aklımıza dahi getirmiyoruz. Getirsek de erteliyoruz.
İhmal ediyoruz. Önemsemiyoruz.

İLGİNÇ GERÇEKLER

Bilsek farklı davranacağız vücudumuza zira. Tabii ki insan vücudu son derece karmaşık bir sistem. Binlerce yıllık tıbbi bilgiye ve tecrübeye rağmen, doktorlar ve araştırmacılar hala beynimizi veya tüm sistemimizi anlamaya çalışıyorlar.
Hiç olmazsa bilinenleri bilsek!
Herhangi bir türdeki besinin ağza alınmasıyla birlikte sindirim sistemimizin uyarılarak harekete geçtiğini, sindirimin ilk olarak ağızda başladığını ve ağza alınan besinlerin dişler tarafından öğütülerek parçalandığını. Gıdalar bir yandan dişler tarafından parçalanırken bir taraftan da tükürük sıvısının harekete geçtiğini ve büyük bir kimyasal saldırıya maruz kaldığımızı. Bu özel sıvı sayesinde gıdalardaki tadın alınmasının sağlandığını ve tabii dilin üstlendiği rolü.
Yutulan besinlerin yemek borusundan ilerleyerek gerçek sindirimin başlayacağı mideye indiğini.
Bunları çocuklar bile biliyor diyebilirsiniz.
Peki, boynun arka tarafında bulunan düz kasların gıdayı yemek borusuna itelemesiyle beraber hareketli ve hızlı bir yolculuk gerçekleştiğini. Gıdaların 25 cm boyundaki yemek borusundan geçmesinin sadece 12 saniye kadar sürdüğünü.
Midemizdeki asidin bir jileti eritebilecek kadar kuvvetli olduğunu. Vücudumuzdaki toplam damarların uzunluğunun 96.500 km. Akciğerlerimizin yüzey alanının bir tenis kortunun alanı kadar olduğunu.
Yaşamımız süresince iki yüzme havuzunu dolduracak kadar tükürük üretiyoruz.
Abuk subuk konuların yer aldığı ve yüzlerce kez izlediğimiz dizilerden daha ilginç değil mi vücudumuz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA