Koca sezonun özetini bu dar alana sıkıştırmak çok zor kuşkusuz. Fakat bir gerçek var ki Galatasaray kadro kalitesiyle, 14 haftalık müthiş serisiyle, Okan Buruk'un taktiksel becerisiyle, Giresun mağlubiyeti dışında sahasındaki yenilmezliğiyle, tam 16 müsabakada rakiplerine geçit vermeyişiyle, elde ettiği 26 galibiyetle pençesini göstere göstere bu yarışı en önde bitirmeyi hak etti. Elbette Icardi'yi ayrı tutup bu şampiyonluktaki payı için ayrı bir alkış seremonisi şart. Ancak bu sezonki yabancı oyuncu seçiminin ve bu isimlerin süre buldukları anlardaki veriminin altı çizilmeli. Uzun yıllardır ilk kez böylesine isabetli tercihleri bir arada görememiştik. Rashica'dan Mertens'e, Dubois'ten Midtsjo'ye, Torreira'dan Oliveira'ya, Boey'den 37'lik Gomis'e Muslera'dan Nelsson'a, Adekugbe'den Ross'a, diğerleri kadar şans bulamasa da Mata da bu zafere katkı koydu. Sadece yabancıların uyumundan bahsedip Kerem'i, Abdülkerim'i, Emre Taşdemir'i, Barış Alper'i, Yunus'u, Berkan'ı, Kazımcan'ı ve Kaan Ayhan'ı es geçmek gibi bir niyetim yok. Özellikle Kerem'in çoğu maçta ışıl ışıl ışıldaması (Dün 3 golün pasını verdi) ve ligdeki 9 gol-10 asisti onu şampiyonluğun mimarları arasına katıyor.
BU MAÇLAR UNUTULMAZ
Bu hikayenin içerisinde öne çıkan o kadar maç var ki. 7-0'lık Başakşehir, 3-0'lık F.Bahçe, 4-0'lık Giresun, 6-0'lık Kayseri, 4-1'lik Alanya maçları unutulmaz elbet.
Daha önce lig şampiyonluğu görmemiş 20 oyuncunun bir ilki yaşamak için ortaya koyduğu çaba, taraftarların inanılmaz desteği, 15. haftadan bu yana sürdürülen zirve istikrarı Aslan'ın kükreyişinin dipnotları arasında.
Başta Başkan Dursun Özbek ve Erden Timur olmak üzere yönetim de 23. şampiyonluğun kilit isimleri arasına eklemeli son tahlilde. Ve yine bir Mayıs ayı, yine G.Saray zaferini ilan etti. Bundan sonrası mı? Kuşkusuz sarı-kırmızılı taraftarlar Avrupasız geçen bir sezonun ardından gerçeklerin yazılı olduğu tarih sayfalarına yeni tarihler not etmek için daha iştahlı bir Aslan umut ediyor. Tebrikler ve Avrupa'da yolun açık olsun G.Saray...