Salı günü kaleme aldığım yazımda "Deniz Baykal nerede?" diye sormuştum.
CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal, Antalya'da düzenlediği basın toplantısında sorularıma cevap verdi.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, adalet yürüyüşüne katılıp katılmayacağıyla ilgili soruya cevap verirken üstü kapalı olarak hükümeti tehdit etmeyi de elden bırakmadı.
Baykal, "Başarılı bir yürüyüş gerçekleştiriliyor. Ama şunu bilmenizi isterim ki; o yürüyüşün içinde yer almamış, bu yürüyüşün amacını, o yürüyüşün arkasındaki şikayeti, talebi paylaşan Türkiye'de milyonlarca insan var.
Ben de o insanlardan birisiyim.
Benim iktidara tavsiyem; bizi de yürümek zorunda kalacağımız zorlamalardan uzak kalmalarıdır.
Yürüyenler yürüyebileceklerin bir kısmıdır. Bunu iktidarın iyi değerlendirmesi lazımdır. Henüz yürümeyen ama yeni zorlamalara maruz kalırsa kesinlikle yürüyecek olan milyonlarca insan vardır" diye konuştu.
TÜRBAN ZİNCİRİNE ÖFKE KUSMUŞLARDI
Biliyorsunuz bir zamanlar türbanlı öğrenciler başörtüsü yasağına karşı hemen hemen her gün sokakta eylemler yapıyordu.
Şimdi "Adalet" için yürüdüklerini söyleyen CHP'liler o zamanlar sokakta eylem yapan türbanlı öğrencilere karşı sürekli öfke kusuyordu.
Alın size 19.10.1998 tarihinde Milliyet Gazetesi'nin internet sayfasından bir örnek.
CHP Genel Sekreter Yardımcısı Atila Sav türban eylemlerinin "düşünce özgürlüğünün dışa vurulması değil, Cumhuriyet'i yok etme niyetinin eylemleşmesi" olarak değerlendiren bir açıklama yapmış.
Sav o tarihte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklanmasıyla ilgili de açıklama yapmış.
YIL 1998 CHP GENEL SEKRETERİNİN AÇIKLAMASI
CHP Genel Merkezi'ndeki basın toplantısında Sav, türban eylemleri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki karar ardından Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na yönelen tepkileri de şöyle eleştirdi: "Erdoğan'ın bir suçtan mahkumiyeti üzücü. Ama bu nedenle yargıyı hedef göstermenin yanlışlığı ve tehlikesi de ortada.
Yargı kararları bilim ve düşünce düzeyinde eleştirilir, sokaklara dökülen kalabalıkların tehdit ve hakaret sloganlarıyla değil. O bir ayaklanma, direnme olur. Cumhuriyetin bu tür sokak eylemleriyle yıkılmasına izin verilemez. Suçlular cezasını görür."
YIL 2017 ERDOĞAN'IN AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP'nin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun MİT TIR'ları davası kapsamında tutuklanmasının ardından başlattığı Adalet Yürüyüşü'ne tepki gösterdi ve "Yargının verdiği karara saygı duymak zorundasınız. Kimse yargıyı baskı altına alamaz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın bu sözleri üzerine CHP'liler bir bardak su da fırtına kopardı.
Oysa yıllar önce buna benzer sözleri CHP'liler söylemiş.
Her iki demeç ne kadar bir birine benziyor değil mi?
11 Ekim 1998 tarihinde başörtüsü yasağına karşı düzenlenen dünyanın en büyük el ele eylemine karşı çıkıp ve hakarete varan ifadelerle inananları aşağılayanlar bugün sokakta "Adalet"diye yürüyor ne garip değil mi?
KARPUZUN İYİSİ
AK Parti Ar- Ge'den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, iyi karpuzun nasıl anlaşılacağına dair sırrı Facebook'da takipçileriyle paylaştı. Dağ, gezileri sırasında tezgahın başına geçerek eline aldığı karpuz ile iyi karpuzun nasıl anlaşılacağının sırrını verdi. Dağ, "Önce karpuzu alacaksınız. Sağ elinizle vuracaksınız, karpuz sol elinizin titreşim oluşturuyorsa o iyi karpuzdur" dedi. En kısa zamanda deneyip göreceğim bakalım Hamza Dağ kardeşimin iyi karpuz sırrı doğru mu?