• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Kürtler'in Pirus zaferi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.06.2015, 00:00

Bugün CHP lideri Kılıçdaroğlu başbakanlık rüyaları görebiliyorsa...
MHP lideri Bahçeli, güçlü bir koalisyon ortaklığının hesaplarını yapabiliyorsa...
Bu HDP'nin barajı aşması sayesinde oldu.
Eğer HDP baraj altında kalsaydı, hem Kılıçdaroğlu hem de Bahçeli şu an koalisyona değil, kurultay hesaplarına kafa yoruyor olacaktı.
İki lidere adeta can suyu veren HDP'nin adı ilginç bir şekilde hiçbir koalisyon formülünde anılmıyor!
Seçim öncesinde herkesin bir şekilde yol verdiği partinin yüzüne seçimden sonra kimseler bakmıyor!
Peki bu HDP, bir koalisyonun küçük ortağı olarak dahi hükümete giremeyecekse o zaman barajı aşmasının Kürtlere ne faydası oldu?
Ya da soruyu değiştirerek soralım.
HDP barajı aştığı için kazananlar sahiden de Kürtler mi yoksa başkaları mı?
Diyelim ki; yeni hükümeti AK Parti ve MHP kurdu.
MHP'nin içinde olduğu bir koalisyonda, HDP'nin ve Kürtlerin hangi talebi ne ölçüde karşılık bulabilir?
Diğer bir hükümet formülü AK Parti ve CHP koalisyonu..
Ama onda da MHP'li formüldekine benzer sıkıntıların ortaya çıkmayacağının bir garantisi yok.
Kürtler bir daha devletin kendilerine yönelik inkar politikasına son veren, savaşı, faili meçhul cinayetleri durduran, çözüm sürecini başlatan kararlı ve güçlü bir tek parti iktidarını zor bulur.
Hiçbir koalisyon hükümetinde hiçbir lider 'siyasi hayatını bitirme pahasına' Kürt meselesinde cesur adımlar atma iradesini kolay kolay gösteremez.
Görünen o ki; HDP ve temsilcisi olduğunu iddia ettiği Kürtler için 7 Haziran seçimleri bir 'Pirus Zaferi'dir.
Kürtler, bir kez daha kazandıklarını düşünürken kaybetmiş ve kandırılmıştır.

Ne istikrar ne adalet!

Öyle bir seçim sistemimiz var ki...
Oyların yüzde 41'ini alan parti tek başına hükümet kuramıyor.
Seçimi üçüncü sırada tamamlayan partiye sandıktan 7 milyon 519 bin oy çıkıyor.
Sistem bu partiye 80 milletvekili veriyor.
Aynı sistem 6 milyon oy alan dördüncü partiye de 80 milletvekili veriyor.
İki parti arasındaki 1.5 milyon oy farkı sistemi hiç ırgalamıyor.
1999'da aynı sistemle seçime gittik.
Oyların yüzde 22'sini alan DSP 136, yüzde 17 oy alan MHP 129 milletvekili çıkardı.
Bugün yüzde 41'le iktidar olamayan AK Parti, 2002'de yüzde 34'le 369 milletvekili çıkardı.
Sözün özü; bu seçim sistemi iddia edildiği gibi ne yönetimde istikrar sağlıyor ne de temsilde adalet.
Olur da bir koalisyon kurulursa, protokolde yer alacak maddelerden biri seçim sistemi değişikliği olmalı.



CHP'ye hangi bakanlıklar düşer?

Türkiye nefesini tutmuş, yeni hükümeti bekliyor.
Birinci ve favori seçenek AK Parti- CHP koalisyonu...
CHP kanadından gelen 'Dönüşümlü başbakanlık ve eşit bakanlık sayısı' talepleri karşılanabilir olmaktan uzak.
Eğer iki parti anlaşır ve koalisyon hükümetini kurarlarsa CHP'ye düşecek bakanlık sayısı 8-9 olur.
AK Parti'nin yatırımcı bakanlıklar ve İçişleri-Adalet'i bırakacağını sanmam..
CHP'ye Dışişleri, AB, Ekonomi, Çalışma, Aile, Kültür ve Turizm ve Spor Bakanlığı'nı
önermeleri sürpriz olmaz.
Geçmiş koalisyon tecrübelerimizden hareketle partilerden birinin Milli Eğitim'i diğerinin Sağlık Bakanlığı'nı alacağını söylemek mümkün.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Yardımcısı olarak görev yapacağı bir hükümette önceliğinin çözüm süreci olacağını tahmin etmek de zor değil.

Sosis ve koalisyonlar

Önce MHP lideri Bahçeli...
Sonra da Başbakan Davutoğlu ve CHP lideri Kılıçdaroğlu parti yöneticilerine koalisyon pazarlıkları konusunda konuşma yasağı getirdi.
Haksız değiller.
Ünlü Alman siyasetçi Bismarck'ın dediği gibi...
Sosis ve siyasi pazarlıklar; ikisi de halk önünde yapılmaz.
Çünkü yapılırken kötü kokar.

Okuyucu gözüyle ulaşım krizi

Yıllar sonra ulaşımda kağıt bilet kullanmaya başlayan İzmirlinin çektiği çile bitecek gibi görünmüyor.
Biz bu sorunu niye yaşıyoruz, büyükşehir belediyesi neden çözüm üretemiyor bilmiyoruz.
Hayvanat Bahçesi'nde dünyaya gelen fil, zebra ve bilumum canlının adını bize sorarak koyan büyükşehir belediyesi, ulaşımda yaşanan skandalın adını bir türlü koyamıyor.
Dün bir okuyucumuzdan bir mesaj geldi.
10 gündür hayatı bize zehir eden krizle ilgili okuduğum en mantıklı bilgi o mesajdaydı.
İlginizi çeker diye aynen yayınlıyorum.
"Bir yazılım uzmanı olarak şu açıklamayı yapmak istedim. Bir sistem yaratılırken donanımla beraber yazılım da yapılır. Sistemde kullanılacak kaynak kodlarını yazılım/teknoloji firmaları yapar.
Bu kodların mülkiyeti Fikri ve Sinai Hakları belirleyen kanunlara göre o kodları yazana aittir.
Kentkart firmasının büyükşehir belediyesi için bu sistemi yaptığı açıktır. Dolayısıyla kodların sahibi de Kentkart'tır. Firma sözleşmeye göre bu kodları belediyeye teslim etmiştir. Ancak belediye hukuken bu kodları 3. şahıslarla paylaşamaz.
Anladığım kadarıyla belediye elinde olan kodları ve şifreleri hukuki bir yaptırımla karşılaşmamak için yeni firmaya veremiyor. Ve yeni firmanın elinde de bu iş için uygun yazılım yok."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA