İçimizdeki İrlandalılara zaman zaman hatırlatmak gerekiyor
Türkiye büyük bir devlettir
Sabrı da öfkesi de bu büyüklüğüyle orantılı şekilde kendini gösterir
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın DAEŞ'e yönelik hava operasyonundan sonra yaptığı "Geceden itibaren çok farklı bir mücadelenin içine girildi" açıklamasının muhatabı öncelikle HDP-PKK çizgisidir
Bu açıklama aynı zamanda Türkiye'nin terörle mücadelede fabrika ayarlarına döndüğünün bir işaretidir
Devletin Kürtlere yönelik inkar politikalarına son verdiği, hak ve özgürlüklerin sınırlarını alabildiğince genişlettiği, barış ve kardeşlik süreci zarar görmesin diye hep sabrettiği bir dönem, HDP-PKK çizgisinin şımarıkları ve istismarları yüzünden ciddi yara almıştır.
Bundan sonraki süreçte Türkiye, büyük devlet refleksiyle hareket edecek ve adımlarını buna uygun şekilde atacaktır.
7 Haziran seçimlerinde barajı aşan HDP'nin Güneydoğu'da halkı iç savaşa kışkırtan eylemleri, PKK'nın Türkiye'ye yönelik artan tehditleri tabi ki karşılıksız kalmayacaktı
PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde oynadığı tehlikeli oyun ve Türkiye'nin müdahalesini engellemek için yurtiçinde çıkardığı olaylar bardağı taşıran son damla oldu.
Devlet önce sessiz sedasız Güneydoğu'da yol kontrollerini tekrar başlattı.
Korucular Ankara'ya çağrılıp "Yeni döneme hazır olun" mesajı verildi.
Çözüm süreci dolayısıyla operasyon izinlerinde yaşanan tıkanıklığı aşmak için valiliklere "Gerekli kolaylık sağlansın" talimatı yollandı.
Son MGK'da terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapıldı ve Haziran 2014'ten beri bütün bildirilerde yer alan "Çözüm Süreci" ifadesi kullanılmadı.
MGK'dan 1 gün sonra terör örgütüne yönelik 2,5 yıldır ara verilen hava harekatı düzenlendi.
Bölgeye ve Suriye sınırına TSK'nın en seçkin birlikleri sevkedildi.
Kısacası Türkiye, bütün adımlarını ciddi bir devlete yakışır şekilde attı ve tedbirini aldı
Peki bundan sonra ne mi olacak?
HDP'nin iyi saz çalan eş başkanı ve Kandil'deki arkadaşları şu an bulundukları yerden ben diyeyim ikişer, siz deyin beşer adım geri çekilecek
Bunu hep birlikte göreceğiz
Milletimin vekiline bak?
İdris Balüken
Türkiye partisi olma iddiasındaki HDP'nin Grup Başkanvekili
TSK'nın İŞİD'e yönelik hava harekatını "Türkiye bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyor" diye eleştirmiş!
Bu operasyonun samimiyeti tartışılırmış!
Türkiye, Suriye'de yeni oluşan denklemde rol almaya çalışıyormuş
Rojava'da Kürtler'in Tel Abyad'ı alması ve kantonlarını birleştirmesinden sonra oradaki Kürt kazanımlarını engellemeyi planlıyormuş
Kilis sınırına asker yığarak Cerablus'un YPD'nin eline geçmesini engellemeye ve Suriye'ye girip tampon bölge oluşturmayı istiyormuş!
Bu adamın Türkiye Cumhuriyeti'nin bir milletvekili olduğuna inanmak zor değil mi?
Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak ve bölgedeki çıkarlarını korumak adına attığı tüm adımlara karşı!
Sanırsın ki maaşını TBMM değil Rojava'daki arkadaşları ödüyor
İdris Balüken örneği "Türkiye'de demokrasi yok diktatörlük var" diyenlere verilecek en iyi cevaptır.
Bu kadar demokrasiyi ne Rojava'da ne de Kandil'de bulamazsınız arkadaşlar.
İhsan Özkes vakası
CHP tam da koalisyon ortağı olmaya hazırlanırken bir milletvekilini kaybetti.
İki dönemdir CHP'den milletvekili seçilen, 2014 yerel seçimlerinde Üsküdar'dan belediye başkan adayı yapılan İhsan Özkes, durup dururken partisinden istifa etti.
Durup dururken diyorum çünkü Özkes'in açıklamalarından neden istifa ettiğine dair net bir şey anlaşılmıyor.
Efendim 2014 yerel seçimlerinde adaylık sürecinde yaşadıkları çekilir gibi değilmiş!
Biri İhsan Hoca'ya zamanın akıp gittiğini ve takvim yapraklarının 2015 yılının Temmuz ayını gösterdiğini hatırlatsa iyi olacak.
Yerel seçimlerde CHP'de bu kadar büyük çileler çeken bir milletvekili, istifa etmek için neden 1,5 yıl bekler ki?
Hoca istifa açıklamasında 'CHP'deki günü kurtarmaya yönelik yönetim tarzı, sevgi ve saygı eksikliği, parti içi disiplinsizlikten' dem vurmuş.
İyi de Hocam madem bunları gördünüz niye genel seçimlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun sizi yeniden kontenjandan milletvekili yapmasına itiraz etmediniz?
Neden CHP'nin Parti Meclisi'ne girdiniz?
Keşke kamuoyuna bu konuda daha net ve anlaşılır bilgiler verseydiniz.
Belki o zaman kimsenin aklına "Acaba başka bir partiye mi geçecek" sorusu gelmezdi.