İsmi fiyakalı bir araştırma şirketi var... Kurucusu Özer Sencar, hemen her akşam bir TV kanalında olası bir seçimde kimin, ne kadar oy alacağına dair kehanetlerde bulunuyor...
Son bombası HDP'yle ilgili...
7 Haziran'dan bu yana oyunu artıran tek parti HDP'ymiş..
Hatta HDP, MHP'yi de geçerek Türkiye'nin 3.partisi konumuna gelmiş!
AK Parti, MHP ve CHP'nin de oylarında bir değişiklik yokmuş...
Sencar'ın bu araştırmasına, pardon 'İddiasına' kim inanır derseniz...
Memlekette aklını peynir ekmekle yemiş çok insan var...
***
TV programlarında Sencar'a kimse "Arkadaş, 7 Haziran'da MHP'den 1,5 milyon az oy almış HDP, ne oldu da 2 ayda bu partinin üzerine çıktı?" diye sormuyor...
Ya da "Madem 3 partinin oylarında bir değişiklik yok, HDP'ye bu ilave 1,5 milyon oy nereden geldi?" demiyor...
Peki bir araştırma şirketi neden böylesine komik bir iddiayı gündeme getiriyor?
Çok basit bir cevabı var bu sorunun...
Birileri Kasım'daki seçimde MHP'den AK Parti'ye oy kaymasını engellemeye çalışıyor...
"HDP 3. parti olur ha" diye sağ seçmene aba altından sopa gösterip psikolojik operasyon çekiyor...
MHP'yi sevdiklerinden falan değil...
AK Parti tek başına iktidar olmasın diye...
CHP bu Başkanları ne zaman dinleyecek?
Yenimahalle, Ankara'nın en büyük ilçelerinden biri...
Muhafazakar-sağ tandaslı bir seçmen yapısına sahip...
Böyle bir ilçede iki dönemdir belediye CHP'de...
Başkan Fethi Yaşar bir röportajda "Benim oyum artarken neden partimin oyu yerinde sayıyor?" diye sormuş.
Hemen arkasından cevabı da kendisi vermiş.
"Parti içinde harcanan efor seçimde harcanmıyor.
Seçilemeyen sokakta çalışmıyor.
Bunlar (AK Parti) belediyelerden iktidar oldu, biz belediyelerden battık..."
Başkan Yaşar, CHP'nin hali pür melalini iki cümleyle özetlemiş...
***
İlginçtir CHP yönetiminden bugüne kadar kimse arayıp da "Ya Başkan sen her seçimde muhafazakar bir ilçede oylarını artırarak nasıl seçiliyorsun" diye sormamış...
Yaşar, "Parti Meclisi'nin, MYK'nın bizi çağırıp 'Ne yapıyorsunuz' diye sorgulaması lazım" diyor...
CHP yönetiminin sadece Fethi Yaşar'ı değil, Eskişehir'den Yılmaz Büyükerşen'i, hatta İzmir'den Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ı da dinlemesi lazım...
Bu üç başkan da CHP'ye çok da yakın olmayan, kısmen muhafazakar yapının hakim olduğu yerlerde üst üste seçim kazandı...
CHP yönetimi farkında değil ama iktidara giden en kestirme yol belediyelerden geçiyor...
İşte bu yüzden partide sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen başarılı başkanlarına kulak vermek zorundalar...
Yoksa daha çok 'Koalisyonun küçük ortağı bile olamadık' diye üzülecekler...
Çocuğunuzu Ege Üniversitesi'ne gönderir misiniz?
Fırat Çakıroğlu ismini hatırlayan var mı?
Bu yıl içinde Ege Üniversitesi'nde çıkan olaylarda bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi genç...
MHP İzmir Milletvekili Murat Koç, geçtiğimiz hafta hatırlatmasa Fırat'ı biz de unutmuştuk...
Koç'un açıklamalarından sonra Fırat'ın davasına bakan Savcı Zeki Polat'ın hazırladığı iddianameyi dikkatle okudum...
Ege Üniversitesi Kampusu eğer bu iddianamede anlatıldığı gibi bir yerse, aklı olan hiç kimse çocuğunu o okula göndermez.
Terör örgütü resmen kampusu kurtarılmış bölge ilan etmiş...
***
İddianameye göre, Edebiyat Fakültesi'nin ön tarafındaki alan, terör örgütü
PKK/KCK'nın gençlik örgütlenmesi YDGH tarafından etkinlik alanı olarak kullanılıyor.
Bu alana adı verilen 'Hozan Serhat' Ege Üniversitesi mezunu, 1999'da çatışmada öldürülen bir PKK'lı.
PKK'lılar bu alana Fırat Çakıroğlu'nun resminin bulunduğu bez afiş asıp "Bu faşist okula giremez" yazmış.
Olay günü Fırat'ın okula geldiğini PKK'lılara üniversitenin motorize özel güvenlik personeli haber veriyor!
Fırat'ın vücudundaki bıçak darbelerinin sırası ve vurma noktaları, şüpheli Nurullah S'nin bu konuda eğitim aldığını ve profesyonelce davrandığını gösteriyor....
Merak ediyorum, Ege Üniversitesi Rektörlüğü, yeni dönemde bu tip olayların önüne geçmek için tedbir aldı mı?
Terör örgütünün Ege Üniversitesi'nde rahatça at oynatmasını engellemek için rektörlük ve emniyet ne yaptı?
***
Bu arada yeri gelmişken İzmir milletvekillerine de sormak lazım...
Fırat Çakıroğlu'nun ölümüne neden kayıtsız kalıyorsunuz?
Öldürülen genç ülkücü olunca bu olayı takip etme görevi sadece MHP'li Oktay Vural, Ahmet Kenan Tanrıkulu, Aslan Savaşan ve Murat Koç'a mı düşüyor...
Ülkücü ya da solcu ne fark eder ki?
Hayatının baharında bir genç üniversite kampusunda terör örgütü tarafından öldürüldü...
Sorunları Meclis gündemine taşınan Carette Carettalar kadar ilgiyi hak etmiyor mu insan hayatı?