CHP örgütleri bugün tüm Türkiye'de AK Parti iktidarı hakkında suç duyurusunda bulunacak...
AK Parti iktidarının teröre yardım ve yataklık yaptığını iddia ediyor CHP...
Kemal Kılıçdaroğlu, "Elimizde somut deliller var" diyor...
Kılıçdaroğlu'nun "somut" dediği deliller, hükümetten valilere gittiği iddia edilen talimatlar...
Buraya kadar her şey normal görünüyor...
Anormal olan; Kürt sorununun çözümü için hükümet tarafından başlatılan sürece düne kadar destek veren CHP'nin, bugün aynı hükümeti teröre yardım ve yataklıkla suçlaması...
Aslında ortada Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği gibi bir suç varsa, CHP de bu suça ortak...
İnanmayan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na sorsun...
Tanrıkulu'na yeniden döneceğiz ama önce 15 Temmuz 2014 tarihinde neler olmuş bir hatırlayalım...
O gün 6551 sayılı "Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun" Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi...
TBMM'nden AK Parti, CHP ve HDP'nin oylarıyla geçen ve halen yürürlükte olan bu kanunla terörün sona erdirilmesi amaçlanıyordu...
Kanunun 4. Maddesi'ndeki "Çözüm süreciyle ilgili görevleri yerine getiren kişilerin bu görevleri nedeniyle hukuki, idari veya cezai sorumluğu doğmaz" ifadesi çok tartışıldı...
İşte CHP'lilerin "AK Parti teröre yardım ve yataklık yaptı" iddiası da bu maddeye dayanıyor...
Peki bu kanun Meclis'ten geçerken bugün çözüm sürecine düşman olan CHP'liler ne demişler?
Buyurun tutanaklardan okuyalım...
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Çözüm; evet dedik. Barış; evet dedik. Gene söylüyoruz: Çözüme varız, barışa varız, bu akan kan durmalı ya da bir yıldır akmayan kan bir daha akmamalı. Kürtlerin varlığı, kültürel hakları, insan hakları... Sadece Kürtler için değil herkes için eşitlik istiyoruz. Biz bu kanun tasarısına olumlu oy kullandık, kullanıyoruz. (CHP, AK PARTİ ve HDP sıralarından alkışlar...)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sezgin Tanrıkulu: Terör, çatışma, silahlı şiddet Türkiye'nin Kürt meselesinin sonucudur, bundan sonra ortaya çıkmıştır. Şimdi bu yasa tasarıyla önümüze geldiniz. Evet, bu yasa tasarısı eksik. Bu yasa tasarısı bir şey tarif etmiyor. Bu yasa tasarısı zaten hükümetin görevi olan işleri bir yasaya almış, içinde başka bir şey yok. Biz her şeye rağmen "Evet, biz bu yasa tasarısına karşı çıkmayacağız, eksiklerini söyleyeceğiz, yanlışlarını söyleyeceğiz ama çıkması için de gerekli gayreti göstereceğiz" dedik, bugün o gayret içerisindeyiz. Çözüm konusunda, barış konusunda adaletle özgürlükle, eşitlikle, demokrasiyle Kürt meselesinin çözümü konusunda biz varız, hodri meydan. Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
CHP işte bu kadar iştahla "Yes be annem" dediği o kanun üzerinden bugün iktidarı teröre yardım-yataklıkla suçluyor...
O tarihlerde Sezgin Tanrıkulu'nun bu kanunla ilgili CHP örgütlerine yazı göndererek, CHP'nin çözüm sürecine katıldığını duyurmasını da hatırlatalım...
Sadece Tanrıkulu değil CHP lideri Kılıçdaroğlu da PKK'ya yakın İMC TV'ye çıkıp "Çözüm sürecine karşı olmadıklarını, hatta destek verdiklerini" açıkladı.
Bu kadar çelişki Kılıçdaroğlu CHP'si için bile çok fazla değil mi?
Kılıçdaroğlu, akan kanı durdurmak için iyi niyetle başlatılan ve kendisinin de destek verdiği çözüm süreci üzerinden hükümeti yıpratmaya çalışıyor...
Belli ki bunun kendisine siyasi bir getirisi olacağına inanıyor...
Oysa fena halde yanılıyor...