Kusursuz bir CIA projesi olan Fetullah Gülen, nasıl oldu da devlet içinde böylesine örgütlenebildi?
Türkiye 15 Temmuz akşamından beri bu soruya yanıt arıyor...
Kimine göre FETÖ'ye asıl yol veren AK Parti oldu...
Kimine göre ise son 40 yılda iktidara kim geldiyse bir şekilde FETÖ'yü koruyup kolladı...
Her iki iddia da kısmen doğru...
Ancak FETÖ'nün günahını sadece siyasi iktidarlara yüklemek bize büyük resmi göstermez...
Karşımızda sadece siyasi partileri değil sivil ve askeri bürokrasiyi de hedef alan, akla hayale gelmeyecek yöntemlerle onlara nüfuz eden bir ihanet çetesi var.
Son 40 yılda bürokrasi ve ordu içinden kimlerin bunlara destek verdiğini ortaya çıkarmadan FETÖ'yü çözemeyiz...
Üstelik bu öyle sanıldığı kadar zor bir iş falan da değil...
Pensilvanya teröristi 1990'lı yıllardan itibaren verdiği röportajların satır aralarında zaten her şeyi anlatmış...
CIA'nın "Bizim çocuklar başardı" diye duyurduğu 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren ve Fethullah Gülen ilişkisi mesela...
Üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir ilişki...
Gülen'in kendi anlatımıyla 12 Eylül darbesini ordu içindeki arkadaşları vasıtasıyla önceden haber alması...
11 Eylül günü 20 günlük rapor alıp ortadan kaybolması...
Darbeden sonra aranırken Sızıntı Dergisi'nde kaleme aldığı "Son Karakol" yazısında askeri cuntanın 'Hızır gibi' imdada yetiştiğini yazması...
Hızını alamayıp Kenan Evren ve arkadaşlarını cennetlik ilan etmesi...
12 Eylül'ün darbeci askerleriyle Gülen arasında bizim bildiğimizden çok daha farklı bir ilişki olduğunun kanıtları...
Gülen onlara boşuna övgüler düzmüyor...
Aynı ekibin bir parçası olduklarını biliyor ve ona göre davranıyor.
Kenan Evren'in bacanağı Yakup Hacıhabipoğlu ile sağlam bir dostlukları var örneğin...
Hacıhabipoğlu onun vaaz kasetlerini Evren'e götürüyor ve hatta dinletiyor...
Milli Güvenlik Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Tuğgeneral Hasan Sağlam...
Onun da ilginç bir şekilde Gülen'le dostluğu var...
Darbeden 1 hafta sonra Kenan Evren tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na getiriliyor!
Sonra hangi gelişme yaşanıyor bilin bakalım...
Fetullah Gülen ilk kolejini Sağlam'ın bakanlığı döneminde ve hakkında yakalama kararı varken açıyor...
Nerede mi?
Tabi ki İzmir'de...
Bozyaka Öğrenci Yurdu 1982'de Yamanlar Koleji'ne dönüşüyor.
İstanbul'da Fatih, Bursa'da Nilüfer, Ankara'da Samanyolu kolejlerini açıyor...
Tekrar hatırlatalım...
Bütün bunları 12 Eylül rejimi tarafından aranırken yapıyor!
Hikayenin devamını merak eden FETÖ'cü gazeteci Faruk Mercan'ın, Gülen'in hayatını anlattığı kitaptan okuyabilir...
Fetullah Gülen haininin anlattıklarını okudukça göreceksiniz ki; Türkiye'nin FETÖ gerçeği öyle bazılarının sandığı gibi son 15 yılın olayı değil...
40 yıldır sinsi bir şekilde ilerleyen ve devleti teslim almak üzereyken durdurulan, dış destekli bir örgüt var karşımızda...
Türkiye için gerçek bir milat olan 15 Temmuz'dan sonra bu hainlere karşı atılan her adım çok önemli...
Kimse siyasi hesaplarla bu süreci sabote edip sulandırmasın...
"FETÖ'yü kim büyüttü, kim devlete yerleştirdi" gibi bugün için bir anlam ifade etmeyen tartışmalarla enerjimizi tüketmeyelim...
Birileri Lozan'da kaybettiklerini FETÖ'yü kullanarak elimizden almak ve bize Sevr'i dayatmak istiyor...
Biz ağaçlara bakmaktan ormanı göremiyoruz...