Hafta sonu Türkiye'nin zeytin başkenti Ayvalık'taydık...
Bu yıl 12. kez düzenlenen Uluslararası Hasat Şenliği'ne katıldık...
Ayvalık'a boşuna zeytinin başkenti denmediğini yerinde gördük...
Türkiye'deki aşılı 170 milyon zeytin ağacının 2 milyonu bu topraklarda yaşıyor...
Üstelik bu ağaçların neredeyse tamamı yüzlerce yıl önce 'delice' adı verilen yabani zeytin ağaçlarından aşılanmış...
Mitolojide 'rüzgarlar ülkesi' olarak anılan Ayvalık'ın iklimi ve toprağı da zeytine ayrı bir tat ve bereket katıyor...
Ayvalık belki de bu yüzden Türkiye'de zeytin denilince ilk akla gelen yer...
Tabi bu algının oluşmasında Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi'nin katkılarını da unutmamak lazım...
Tam 12 yıldır düzenledikleri Hasat Şenlikleri sayesinde hem ilçenin tanıtımını yapıyor, hem de zeytincilik sektörünün sorunlarını gündeme taşıyorlar...
Bugüne kadar hep "Rakı-balık-Ayvalık" sloganıyla anılan ilçe artık zeytiniyle de akıllara geliyorsa; bu şenlikler sayesindedir...
Şimdi mesele Ayvalık zeytinini Türkiye'den sonra dünyaya da tanıtmak...
Zahmetli ve emek isteyen bir iş bu...
Ama dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağlarının üretildiği Ayvalık'ın altından kalkamayacağı bir iş de değil...
Türkiye zeytinyağı sektöründe bir dünya markası yaratacaksa, adres Ayvalık'tır...
Çünkü Ayvalık'ın geleceği turizmde olduğu kadar yeşil altın zeytinde de...
Üstelik bu altın diğeri gibi savaş çıkarmıyor, insanların ölümüne sebep olmuyor, çevreyi kirletmiyor...
Tersine sağlık, bereket ve barış getiriyor...
İTALYA'DAN NEYİMİZ EKSİK?
Rakamlar Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı'dan...
Türkiye, dünyanın 5'inci büyük zeytinyağı üreticisi...
2015-2016 döneminde 143 bin ton zeytinyağı ürettik.
Aynı dönemde İspanya 1 milyon 200 bin, İtalya ise 350 bin ton üretim yaptı...
İtalya, zeytinyağı ithalatında dünya birincisi...
İhracatta ise dünya ikincisi...
Peki 5'inci büyük üretici Türkiye'nin zeytinyağı ihracat pazarından aldığı pay ne acaba?
Sadece yüzde 1...
Benhan İbrahim Kantarcı'ya göre bu rakamı yükseltmenin yolu Türk zeytinyağını dünya pazarlarına sunmak ve markalaşmaktan geçiyor.
Zeytinyağı sektöründe 2023 hedefi 400-500 bin ton üretim rakamını yakalamak...
Ancak sektöre bakış açımızı değiştirmeden bunu başarmamız zor görünüyor...
Dökme üretimden katma değerli, markalı üretim ve pazarlama aşamasına geçmek gerekiyor öncelikle...
Ama yine de enseyi karartmamak lazım...
Büyük hedefleri olan bir ülkeyiz...
Sahip olduğumuz bu müthiş potansiyeli daha verimli kullanma vaktinin geldiğini bilelim yeter...
Gerisi zaten kendiliğinden gelecektir...
ZEYTİNLİKLER NASIL BETON OLDU?
Bütün turizm beldelerinde olduğu gibi Ayvalık'ı da çirkin betonlaşmaya karşı yeterince koruyamamışız.
Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gencer, "Geçmişte zeytin ağaçları sökülüp yerlerine apartmanlar dikildi" diyor.
Ve zeytin ağaçlarının yasayla koruma altına alındığını hatırlatıyor...
Yeri gelmişken bir hatırlatma da biz yapalım...
Türkiye'de "Zeytin Koruma Kanunu" 1930'larda çıkartılıyor...
Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimleriyle...
Yasayla koruma altına alınan zeytinlerin betona ve açgözlü müteahhitlerin para kazanma hırsına kurban edilmesi ne acı...
Başkan Gencer "Devlet zeytinleri korumazsa çocuklarımız bu zenginlikten mahrum kalır. Zeytinin altından değerli olduğu unutulmasın" çağrısı yapıyor...
Umarız bu çağrı Ankara'dan da duyulur...
GÜNDE 71 ZEYTİN YENİR Mİ?
Medyatik profesör Canan Karatay'a göre yenir...
"İlaçlanmadığı ve ayakkabı boyası ile boyanmadığı takdirde en sağlıklı meyve zeytindir" diyor Canan Hoca...
"Her sabah bir kahve fincanı zeytinyağı içmeyi sakın unutmayın" tavsiyesinde bulunuyor.
11 milyonluk Yunanistan'ın bizden fazla zeytinyağı tüketmesine ve meşhur "Zeytinyağlı yiyemem aman" türküsüne fena halde takmış...
Bu türkünün gıda emperyalizmi tarafından "Türkler zeytinyağı yemesin" diye uydurulduğunu iddia etti Ayvalık'ta...
Bana son derece mantıklı geldi bu iddia...
Zeytinin ana vatanında bize yıllarca kanserojen margarinleri kim yedirdi?
Bu türküyü Muzaffer Sarısözen'e yaptıranlar olabilir mi?