• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Ekonomik büyüme ve etkenleri ZEKERİYA MUTLU

Ekonomik büyüme ve etkenleri

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.04.2017, 00:00

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2016 yılına ilişkin büyüme rakamları açıklanmıştır. Verilere göre ekonomi 2016 yılında yüzde 2.9 oranında büyümüştür. Bu rakam yüzde 2,2 oranında büyüme beklentisinin bulunduğu bir ortamda olumlu karşılanmıştır. Ayrıca ulusal ve küresel bazda büyük siyasi ve ekonomik olayların yaşandığı bir dönemde büyümenin sağlanabilmesi de dikkate değer bir gelişme olmuştur.
Büyüme hızı o ülkenin ekonomik performansını ölçmekte kullanılan en önemli göstergedir.
Özellikle Türkiye gibi nüfus artış hızı ve işsizliği yüksek gelişmekte olan ülkeler açısından büyüme hızı kritik öneme sahiptir. 2023 vizyonu çerçevesinde, Türkiye'de sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarının yakalanması yoluyla hem toplumsal refahın artırılması, hem de küresel büyüklük sıralamasında üst basamaklara tırmanılması amaçlanmaktadır.

KOŞULLAR ETKİLEDİ

dayanan milli gelir, üretim, harcama ve gelir yöntemleriyle hesaplanmaktadır.
Üretim yöntemiyle hesaplamada sektörel (tarım, sanayi, hizmetler) katma değerler toplanmaktadır.
Harcama yönteminde; tüketim, yatırım, kamu harcamaları dikkate alınmaktadır. Gelir yönteminde ise üretim faktörlerinin yani emek (ücretler), sermaye, doğal kaynaklar ve girişimcinin elde ettiği karlar toplamıyla milli gelire ulaşılmaktadır.
Öte yandan, 2016 yılında yurtiçinde ve küresel ortamlarda yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmeler ister istemez sektörleri, genel harcamaları ve üretimi olumsuz etkilemiştir. Kanaatimizce, böylesine önemli ve zorlu koşullarda ekonomik büyüme rakamlarının her şeye karşın az da olsa beklentilerin üzerinde olması, küçümsenmemesi gereken bir başarıdır.
Büyüme rakamlarını olumlu karşılamamızın temel nedenlerine değinmemiz gerekirse;
Türkiye ekonomisi 2016 yılında hem ekonomik hem de politik iç ve dış gelişmelere bağlı olarak oldukça zorlu bir süreç yaşamıştır. Bu zorlu süreç, 2016 yılı içindeki çeyreklerde istikrarsız büyümeye de neden olmuştur.

NÜFUSA ORANI

Ancak, her şeye rağmen, 2016 yılında ekonominin yüzde 2,9 oranında büyümesi oldukça önemlidir. Çünkü nüfusu her yıl yaklaşık bir milyon kişi artan (Yüzde 1,5) bir ülkede üretimin en az nüfus artış oranı düzeyinde artması gerekmektedir. Aksi halde hem kişi başına düşen gelir azalacak hem de toplumsal refah gerileyecektir.
Dolayısıyla yaşanan bu zorlu konjonktürde büyümenin nüfus artışının neredeyse iki katına yakın düzeyde artması oldukça olumlu ve önemlidir.
Ancak, bu durum büyümenin kalitesi ve sürdürülebilirliği konusundaki potansiyel sorunları görmemezlikten gelmeye neden olmamalıdır.
Sürdürülebilir yüksek oranlı büyüme için yatırım çekişli, ihracata dayalı büyüme gerekmektedir.
2016 yılı büyümesini incelediğimizde ise, büyümenin iç tüketim talebi ve ithalatla sağlanabildiği görülmektedir. Doğal olarak bu durum da önümüzdeki dönemlerde daha dikkatli olmamızı gerektirmektedir.
Çünkü Türkiye'de artık tüketimle büyümenin sonuna gelinmiştir.
Halkın borçluluk düzeyi çok artmış, döviz kurlarını düşük tutmanın pek imkanı kalmamıştır.
Kısaca ifade etmek gerekirse Türkiye'de referandum sonrası yeni bir büyüme stratejisine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için de, Orta Vadeli Programın ve ekonomi politikalarının yeniden ele alınmasında yarar bulunmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA