Eskiden toptan et hali olan Soho, bugün dünyanın en şık mağaza ve restoranlarına sahip yerlerinden biri. Soho'daki meşhur Buddha Khan'a yemeğe gittik. Rezervasyon yaptırmadan girmek mümkün değil. Aynı anda 500 kişi yemek yiyebiliyor, herkes birbirinden şık. Menüler uzakdoğu ağırlıklı... Bizi, mekanın genel müdürü ağırladı ve bu dev mekanın her tarafını bize gezdirdi. Çıkışta Soho'yu gezdik. Yüzlerce insan deli gibi eğleniyordu. Eve döndüğümüzde klasik programımızı yaptık.
UZUN VE SIKICI
Çayımızı içip tv programlarını izlerken 'David Letterman Show'a takıldık. Herkes espri sandı, "Ben yanımdaki çalışanlarla beraber olmuşum" dedi. Millet kahkalarla gülüyordu ki Letterman, "Bu doğru" dedi. "2 Milyon dolarla beni tehdit ettiler ama polise bildirdim, çek verdik onu yakalattık" dedi. Herkes şok geçirdi buz gibi kaldı. Bu tarz olaylara pek yabancı değiliz ancak her ülkenin anlayışı değişik oluyor demek ki. Sabah haberleri 10 dakika bile sürmüyor ve her 10 dakikada bir hava ve yol durumu veriliyor. Düşündüm bizde haberler ne kadar uzun ve sıkıcı. Herhangi bir habere girince kişinin çocukluğundan hayat ağacına kadar gösterilir, olayı bile zor anlarız...
ÇOK EMNİYETLİ
Gece gösterilerinin hepsi genelde 20.00'da oluyor. İnsanlar böylece erken yemek yiyiyorlar. Çıkışta yani 23.00 civarı ya hafif bir gezintiye cıkıyorlar yada evlerine gidip dinleniyorlar. Çünkü sabah çok erken ve zinde kalkıp işe veya yürüyüşe çıkıyorlar. Bu da onların sağlıklı yaşam anlayışı. Sağlık demişken büyük ecza firmaları var. CVS, DUANE READE, ... gibi hepsinin her caddede yerleri var ve sabaha kadar açık. Caddeler çok emniyetli. Sabaha doğru gezseniz bile kimse kimse ile ilgilenmiyor.
Alışverişte markalar haricinde hediyelik eşya, giyim hatta sebze ve meyveyi bile her sokakta ayrı fiyata bulabilme imkanınız var.
Gittiğimiz nefis bir yer daha Soho Cipriani idi. Türkiye'de "Les Ottaman's"da restoran açmayı çok istedikleri için yağmur, rüzgar demeden Ciprianni de de herkesin kapıda masa beklediği Cipriani'de Ahu'm sayesinde büyük ilgi ile karşılandık.
En güzel akşamlardan biri de Yosun Mermerci Rezza ve eşi Olivier'in bize verdiği davetti. Filmler dahil hayatımda gördüğüm en güzel evlerden birinde buldum kendimi. Çok bilen ve çok konuşan bazı kişilerin yaşam stili, sadelik ve görgü ile ev çizgisini, aile güzelliklerini Yosun ve Olivier'den görmelerini isterim.
Ardından Manhattan'ın yeni gözde mekanı Monkey Bar'a geçtik. Yemeği, dekoru, servisi muhteşem. Tabii ki sahiplerini çok iyi tanıyan Şule de bizimleydi. Manhattan'da yıllardır yaşayan ve emlakçılık yapan Şule, kendi kendine öyle bir çevre yapmış ki arkadaşımla iftihar ettim. Şule, herkese (hem New Yorklulara hem bizimkilere) Şule gidilebilecek yerleri, alışveriş merkezlerini, satılık evleri gösterir.
Bu arada Aliyem (A.Simavi) geldi. Herşeyin en orjinalini araştırp bulan Aliye... Geldiği ilk gün beni Manhattan'da iki tane olan Candle isimli mekana götürdü. Mekanın özelliği, Makarna ve tatlıların bile organik olması. Yengeçli Ravioli'den Humus'a, Tavuklu Pay'dan Dondurmalı Brovni'ye herşey organik. Türkiyede'de bir yer açmak istiyor Candle, meraklılılarına duyrulur. Yarın Broadway'deki Türk gününden, Sienna Miller'a kadar New York anılarıma devam edeceğiz... Anılarımı paylaştığınız için teşekkür ederim.