• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Adaları cezalandıralım da bizimkileri ne yapalım? BÜLENT GÜRLÜK

Adaları cezalandıralım da bizimkileri ne yapalım?

bulent.gurluk@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.09.2013, 00:00
Geçtiğimiz hafta, eşim Derya'nın Bodrum'da vereceği konser öncesindeki birkaç günlük iznimizi Kos adasında geçirmeyi düşündük.
Burnumuzun dibindeki meşhur '12 Ada'dan biri olan Kos'a gitmekteki amacımız, Yunan ekonomisine katkıda bulunmak değildi. Ben, Yunan adalarını tercih eden hiç kimsenin, krizi atlatamayan komşunun cebine katkıda bulunmak amacıyla oralara gittiğini sanmıyorum zaten. Hatta tam aksine, tıpkı eşimle benim Kos'u tercih etmekteki amacımız gibi, Yunan adalarına kaçan Türklerin çoğunun niyeti kendi kesesini düşünmeleri!
***
Eğri oturalım, doğru konuşalım. İnsanlarımız neden Çeşme'den Sakız'a, Ayvalık'tan Midilli'ye, Kuşadası'ndan Samos'a, Marmaris'ten Rodos'a, Bodrum'dan Kos'a gidiyorlar? Hem de defalarca?
Çeşme, Ayvalık, Ören, Marmaris, Bodrum, Datça ya da Fethiye, o adalardan bin kat daha güzel, gece hayatı daha renkli, daha fazla tarihi dokuya, mekanlara ve bin kere daha muhteşem doğa manzaralarına sahip. Yeryüzünde parmakla gösterilecek eşsiz bir cennet parçası, Ege kıyılarımızın her köşesi.
Öyleyse, örneğin on kere Sakız'a gidecek ne var?
***
Şu var. Yiyip içtiğiniz lokantalar, konakladığınız pansiyon ya da oteller, güneşlenip denize girdiğiniz plajlar ve en önemlisi başta şişe şişe içki olmak üzere yaptığınız alışverişiniz, yukarıda saydığım turistik yerlerimize oranla çok daha ucuz!
Haydi Türkiye standartlarına göre ortalama bütçenizle, Bodrum sahilinde ya da Alaçatı'da denize karşı ailece oturup yemek yiyin, birkaç kadeh içki yudumlayın da göreyim! Bu Çeşme'de de aynı, Marmaris'te de, Fethiye'de de...
***
Bodrum'a gitmeden önce enine boyuna hesap ettik, orada kalmaya, gezmeye, alışverişe ve eğlenceye ayıracağımız para, elin Kos'una göre misli misli fazla... Hem de 'euro'nun, Türk Lirası'nı neredeyse üçe katlamış olmasına rağmen! Euro'nun böylesine fırlamadığı geçen yıllarda ise hesap iyiden iyiye avantajlıydı.
İnsan kendi ülkesinde, kendi parasıyla böylesine kazıklanırsa, maliyetini bildiği harcamaları için fahiş fiyatlar ödemek zorunda bırakılırsa, üç günlük keyfi, üç kuruşu hesap etmekle burnundan getirilirse, bal gibi de Sakız'a da gider, Midilli'ye de!
***
Ben insan gibi para harcayarak zaman geçirebileceğimi bilsem, işim ne ülkemin cennet kıyılarıyla kıyaslanmayacak Yunan adalarında? Olsa olsa birer kez turistik amaçla gider, görür, tanırım, o kadar...
Şimdilerde, Yunan yetkililerin malum 'feribot skandalı' ve arsızlıkları yüzünden, 'adalara gitmeyelim' görüşü 'ada severlerimiz' arasında ağır basar hale geldi. Doğrudur, gitmeyelim... Onlar da Türklerden kazandıklarından mahrum kalarak, akıllarını başlarına devşirsin biraz. Yapılan haksızlığı, açgözlülüğü ve iki yakanın dostluğuna sığmayacak kabalığı görmezden gelemeyiz elbette.
***
Amaa... Sormak istiyorum, 'adalara gitmeyelim' deyip de Alaçatı'da, Ölüdeniz'de, Bodrum Marina'da, Cunda'da, Marmaris'te kendi işletmecilerimiz tarafından kazıklanmaya devam edelim mi? Bir soğuk biraya, bir kadeh şaraba 20 lira ödemeyi sineye çekelim mi?
Bizimkilerden de aynı açgözlülüğün, doyumsuzluğun, arsızlığın hesabını sormak, kişiliğimize saygının gereği değil mi? Yunan adalarına gitmeyip 'Komşu'nun haddini bildirelim ama yakanın bu tarafında kazığa oturtulmaya da mahkum edilmeyelim. Yunan adalarının yanı sıra, Türkiye'deki hortumcuları da affetmeyelim!
Olmaz mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI