Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir.
Afrika'da her sabah bir aslan uyanır.
En yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir.
Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yok. Önemli olan; koşmanız gerektiğini bilmenizdir. Burada koşmaktan kastedilen; uğraşmak, çabalamak, mücadele etmek ve çalışmak gerektiğidir.
KIRAN KIRANA BİR YARIŞ
Her anne baba, çocuklarının yaşamda iyi bir yere gelmesini ister. Çocuklarımızın güzel bir mesleğe sahip olmasının en pratik yollarından biri de başarılı bir eğitim alarak iyi bir okuldan mezun olmasıdır. Ama herkes kendi çocuğu için aynı şeyleri isteyince, kıran kırana bir yarış başlıyor.
Çocuklarımız da birer yarışatı oluyor. Hiçbir anne babanın "Ben bu sınav sistemine karşıyım ve çocuğumun yarış atı olmasını istemiyorum" deme lüksü yoktur. Çocuğunuzun bir yarış atı olmasından rahatsız olabilirsiniz, hatta bu duygular ile çocuğunuzun bu yarışlara yani sınavlara hazırlanmasını engelleyebilirsiniz. Ancak çocuğunuz sizin bu kararınıza ne tepki verecek? Belki "Annem, babam beni çok sevdiği için beni yormak istemiyor" diye düşünür. Ama belki de tam tersine "Bütün arkadaşlarım koşturup dururken, çalışırken, ailem beni yarışa sokmuyor. Çünkü başaramayacağımı anladılar" diye düşenebilir.
Çocuklar sizin sınavlara karşı olmanızı ve onu üzmemek için yarışa sokmamanızı genellikle anlayamazlar. Olumsuz bir şekilde yorumlayıp kendilerine güvenilmediğini düşünürler. Çocuğunuza "Üzerine düşmene gerek yok, boşver" derseniz, güvensizlik duyguları ile çocuğunuzun umudu kırılır.
EĞLENCE DE GEREKLİ
Akıntıya karşı yüzmek zor ve güçtür. Ayrıca verimli de olmaz. Ama akıntı ile uyum içinde ve akıntıdan faydalanarak yüzmek hem çok kolaydır hem de çok daha etkilidir. İşte sınavlara hazırlanan çocukların ve anne babaların psikolojileri bozulmadan akıllıca bir tutum ile bu dönem aşılabilir. Elbette çocuklarımız yoğun bir şekilde derslerine çalışacaklar. Ama aynı zamanda çocuklarımız spor yapmalı, gezmeli ve dinlenmelidir.
Unutmayın ki "iyi eğlenmeyen, iyi dinlenmeyen, iyi ders çalışamaz"... Yani herşeye boşverip sadece ders çalışılmasını önermiyoruz. Çocuklarımızın başarılı olmasını tabii ki istiyoruz. Ama bu arada en önemlisi çocuklarımızın psikolojisi bozulmasın.
Bunun için derslere çalışmaya boşvermeyeceğiz, ama aynı zamanda top oynayacağız, spor yapacağız, dans edeceğiz, yani eğleneceğiz... "Bir koltukta iki karpuz tutulmaz" diyenlere yanıtımız; "Eğer tutmasını biliyorsanız, bir koltukta iki hatta üç karpuz da tutulur" olmalıdır.