Çok sevdiğim bir arkadaşım, lise son sınıfta okuyan oğlunu bana yollamak istedi. Birkaç gün sonra da delikanlıyı muayenehanede gördüm. Delikanlı lise son sınıfta ama genel olarak başarısız birisi. Şimdiye kadar hiçbir hobisi veya uğraşısı olmadığı gibi, dersleri ile de pek ilgilenmemiş. Arkadaşım, daha sonra oğlu hakkında beni aradı. Ben de arkadaşıma oğlunun üniversite şansının olmadığını yani durumun umutsuzluğunu söyledim. Arkadaşım da gülerek bana oğlunun da beni hiç beğenmediğini anlattı.
Bir sene sonra bu arkadaşım oğlunu yine bana yolladı. Aradan sadece bir sene geçmişti. Lise bitmiş ama delikanlı haliyle sınavlarda başarısız olmuştu. Tekrar dershaneye gidiyordu ama durumu oldukça iyiydi. Yoğun bir şekilde ders çalışıyordu. Zamanını dolu dolu spor ve ders ile geçiriyordu. Adeta bir sene önceki o oğlan gitmiş, yerine yeni bir oğlan gelmişti. Daha sonra arkadaşım ile konuşurken oğlundaki olumlu değişikliğe parmak bastım. Oğlunu çok beğendiğimi söyledim. Arkadaşım da gülerek oğlunun bu defa "Doktor amcayı çok beğendim" dediğini anlattı.
BAŞ HARİÇ HER YERDE!
Haliyle bir sene içinde değişen ben değildim. Delikanlı değişmişti. Sanki birisi kafasına odunla vurmuş ve aklı başına gelmişti. İşte anne ve babaların en çok üzerinde durmaları gereken nokta, bu aklın başına gelmesi olayıdır. Ergenlik dönemi genellikle aklın başına gelmesi olayıdır. Adeta akıl, baş hariç her yerdedir.
Bazı çocuklar ilk-ortaokuldan itibaren sorumluklarını bilirler. Hem düzenli bir şekilde derslerini çalışırlar hem de sportif ve sosyal yönden geri kalmazlar. Ailelerin gurur kaynağı olan böylesi çocukları herkes takdir eder ve örnek gösterir. Ancak çoğunlukta olanlar -laf aramızda- aklı başına biraz geç gelenlerdir. Oğlunuz veya kızınız da bu şekilde aklı başına biraz geç gelenlerdense endişe etmelisiniz. Herkesin olgunlaşma düzeyi farklı farklıdır. Kimi çocuklar erkenden olgunlaşırken kiminin olgunlaşması biraz zaman alabilir.
ONA ŞANS VERİN
Çürük elmalar, "işe yaramaz" diye damgalanır ve çöpe atılır. İşte çocuklarımız ile ilgili de en önemli nokta, daha henüz aklı başına gelmeyenlerin olumsuz bir şekilde ele alınmamasıdır. Yani umudu kesmeyin. Sizin umudunuzu kesmeniz, gencin çöpe atılmasıdır. Ergenlik dönemi çılgınlıkları çoğunlukla birkaç sene içinde kaybolur. Anne babanın bu olasılığı göz önünde bulundurması, delikanlının ya da genç kızın olumluya değişimi için bir şanstır.
Her insanın içinde iyi ve kötü özellikler bir arada bulunur. Anne babanın negatif yaklaşımları negatif özellikleri tetiklerken, pozitif yaklaşımlar da pozitif özellikleri tetikler. Her tohumun içinde bir büyüme kapasitesi vardır. Toprağın olumlu ve verimli olması o tohumun büyük ve güzel bir ağaç olmasına yol açabilir. Eğer toprak kısır ve verimsiz ise o tohumdan zayıf bir ağaç çıkar. İşte bu pozitif yaklaşım da, çocuğu günahı ile sevabı ile olduğu gibi kabul eden verimli bir toprak gibidir. Çocuğun doğru ve güzel bir yola girmesine zemin hazırlar.