İzmir Devlet Opera ve Balesi deyince hemen iki isim geliyor akla. Birincisi Aytül Büyüksaraç, ikincisi ise Elhamra Sahnesi. Aytül Hanım'ı sahnede birçok kez izleme şansına sahip oldum. Bir kez de ailesiyle ev röportajı yapmıştım. Evinde ne kadar mütevazı ise sahnede o kadar devleşiyor. 3. dönem müdürlüğünde ise ilk kez müdür koltuğunda ziyaret ettim kendisini. Sanatçı ve müdür kimliğinin yanında iki sivil toplum kuruluşunda da başkanlık yapıyor. Bu kadar işe nasıl yetiştiğini anlamak mümkün değil. Bazı görevlerinden ayrılmak istese de kimse onu bırakmak istemiyor. İki dönem müdürlük yaptıktan sonra bir dönem ara veren Aytül Büyüksaraç ile yeniden yönetime dönmesi üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik... Sanatçı olmanın bireyselliği ile müdür olmanın toplumsallığını harmanlayan ve hem kendi camiasında hem de İzmirliler tarafından çok sevilen Büyüksaraç'a merak ettiklerimizi sorduk. İçtenlikle cevapladı.
BORNOVA'YA TAŞINDIK
Yönetime geri döndükten sonra nasıl buldunuz İzmir Devlet Opera ve Balesi'ni... Bıraktığınız gibi miydi, gerilemiş miydi, yoksa ilerlemiş miydi? Ben yönetimde olmasam da sanatçı olarak burada bulunuyordum. Hem sanatçı hem de izleyici gözüyle baktığımda kurumumuzdaki temsil ve eser sayısında büyük bir azalma olduğunu görmüştüm. Dolayısıyla bu kapıdan giren kişi sayısının azalması demek kurumun kasasına giren gelirin de azalması demek oluyor. Nitelik açısından da güzel ve büyük eserlerin tercih edilmediğini gözlemledim. Sayın Murat Karahan dostum, sahne arkadaşım. Ben daha önceki müdürlük zamanlarımda da çok başarılı bulduğum için kendisini bizim bazı oyunlarımızda konuk etmiştim. Kendisi göreve gelince, bana sevgi ve saygısından dolayı birlikte çalışmak istediğini söyledi. Aslında benim göreve geçmeye niyetim yoktu ama onun bu konudaki ısrarı benim de kararımı değiştirmeme yol açtı. Çünkü operamızın bir kan değişimine ihtiyacı vardı. Aslında zor bir döneme denk geldim. Ben göreve geldikten sonra bir taşınma olayı yaşadık. İdari bina Çankaya'dan Bornova'daki Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yaptırdığı kültür sanat merkezine taşındık.Orada belli bir bölüm bize tahsis edildi.
ARTIK İKİ SAHNEMİZ VAR
Yeni binanızdan memnun musunuz?
Evet. İzmir Devlet Opera ve Balesi Bornova Necdet Aydın Salonu'nun sahnesi ve seyirci kapasitesi güzel. Şu an aslında güzel bir dönem. Kendimize ait iki sahnemiz var. Bu bir ilk.
Elhamra da devam edecek değil mi?
Evet, inşallah öyle olacak. İzmir Operası denince akla gelen yer Elhamra Sahnesi. 30 yıllık bir geçmişi var. Şehrin merkezinde olması büyük bir avantaj. Ayrıca Elhamra akustik olarak sayılı sahneler arasında.
Karşıyaka'da da bir sahne yapılıyor...
Karşıyaka'da yapılmakta olan sahnemizin de 100. yıla yetişeceğini düşünüyoruz. Orası bittiğinde çok güzel olacak. Dünyaca ünlü eserleri ve yabancı müzikalleri sahneleyebileceğiz. Proje yarışması ile yapıldı oranın projesi ve ben bir salonda olması gereken özellikler konusunda danışmanlık yaptım. Yani sahnesi ve sahne arkası tam gerektiği gibi olacak. Büyük temsillere imkan verecek.
Müdür olmadığınız dönemlerde başka birinin karar alması sizi zorladı mı?
Hayır bana verilen rolleri severek yaptım, sanatçılığım devam etti. Her şeyden önce ben bu kurumda bir sanatçıyım.
Sanatçılık mı zor, müdürlük mü? Hangisini daha çok seviyorsunuz?
İkisinin de ayrı zorlukları ayrı ayrı güzellikleri var. Sanatçıyken bireyselsiniz, sadece kendinize dikkat ediyorsunuz, kendinizi düşünüyorsunuz bu yüzden de kendinizi insanlardan soyutlamanız gerekiyor. Bir temsile çalışırken sesinizi, psikolojinizi, her şeyinizi o esere konsantre olmaya adıyorsunuz. Müdürlükte ise herkesi düşünmelisiniz. Biraz daha toplum için yapılan bir görev, bu yüzden sanırım müdürlük daha çok hoşuma gidiyor.
MÜZİKAL YAPIYORUZ
Bu senenin öne çıkan eserleri neler olacak?
Bu yıl Bornova'ya göre yapacağımız eser La Bohem ile güzel bir bale eseri olarak seyirciyle buluşturduğumuz Beşinci Murat balemizi sayabilirim. Bu yıl benim için en önemli eserlerden biri West Side Story. Müzikal her zaman yaptığımız bir şey değil, o nedenle bu eseri çok önemsiyorum. Yine sezonda 'Anlat Bizi Opera' diye bir eser var. Daha çok operayla yeni tanışan bireylere yönelik. Operanın tarihçesini de anlatan bir proje. Bu arada Ulusal Genç Solistler Yarışması var 13'üncü kez yapılacak. Bu yarışmayı da çok önemsiyorum. Bu yarışmadan çok iyi solistler kazandık.
2019-2020 SEZONUNUN YENİ ESERLERİ
La Boheme (opera)
Giacomo Puccini'nin ölümsüz operası, 1 Şubat 2020 tarihinden başlayarak Bornova Kültür ve Sanat Merkezi'nde İzmirli sanatseverlerin izlenimine sunulacak. Eser, Tulio Gagliardo ve İbrahim Yazıcı yönetiminde ve Evin Atik rejisi ile sahnelenecek.
Carmen (bale)
Georges Bizet'nin ünlü operasının müzikleri bu kez bale için düzenlendi. 29 Şubat 2020 tarihinden başlayarak sahnelenmesi planlanan Carmen'in müzik düzenlemesi ve şefliğini Tulio Gagliardo üstleniyor. Eserin koreografisi Carlos Vilan'a ait.
West Side Story (müzikal)
Leonard Bernstein'in bu eseri dünya müzikal tarihinin başyapıtlarından biridir. Rejisörlüğünü Carlos Vilan'ın üstleneceği müzikalde şefliği Tulio Gagliardo üstleniyor. West Side Story, 11 Nisan 2020 tarihinden başlayarak sahnelenecek.
V. Murad (bale)
Müziğe olan ilgisi ile bilinen Osmanlı padişahı Beşinci Murad Han'ın bestelerinin yanı sıra, müzik düzenlemelerini Emre Aracı ve Bujor Hoinic'in yaptığı Sultan Abdülaziz, Sultan Üçüncü Selim, Beşinci Murad'ın kızı Hadice Sultan, Osmanlı Humaynı Mızıkası Şefi Rıfat Bey, Adelburgh ve Pisani gibi bestecilerin eserlerinden oluşturulan müzikleri ile ilk kez İzmirli sanatseverlerle buluştu.
5 Ses (müzikli oyun)
Şahan Gürkan tarafından projelendirilen 5 Ses gençler için hazırlanmıştır. Operayı genç kitlelere tanıtmak amacıyla hazırlanan oyun, 25 Aralık 2019 tarihinden başlayarak Elhamra Sahnesi'nde sunulacak.
Her 10 Kasım (Atatürk İçin Ağıt)
Orhan Öner Özcan'ın müzikleri, Murat Göksu'nun metnini yazdığı eserde, İzmir Devlet Opera ve Balesi solistleri, korosu ve orkestrası görev alacak. Şefliği, eserin bestecisi Orhan Öner Özcan üsteniyor.
BURCU ILGIN