İzmir deyince herkesin aklına güzel havası, güneşi, denizi ve plajları gelir... Kar ve soğuk hava İzmir'e pek uğramaz. Bu yüzden de kış tatili konusunda biraz deneyimsizizdir. Bembeyaz örtüye hep hasretizdir. Azıcık kar yağdığında hemen etraftaki dağlara koşarız. Hemen yanıbaşımızdaki Spil Dağı da genellikle kışın gelir aklımıza. Kar yağmasını bekleriz Spil'e gitmek için. Fakat bundan 25 yıl önce henüz bir lise öğrencisiyken ailemle yaz tatili geçirmiştik Spil'de çok da keyifliydi. Temmuz ayında üstüne hafif bir battaniye alıp yatmanın keyfi de bir başkaydı. Sabah erkenden kalkıp bulutların arasında kalmış zirvelere doğru oksijen dolu yürüyüşler yaptığımızı hala unutamam. O tatilden sonra hep bir daha gidip orada birkaç gece geçirmenin hayalini kurdum.
KONFORLU VE RAHAT
Ancak evlere ulaşmak pek kolay değildi orman müdürlüğü işletmesindeyken. Şimdi gencecik bir işletmecinin elinde yeniden doğmuş bu güzel dağ evleri... Geçtiğimiz hafta yeniden Spil'de bir gece fırsatını yakaladık bu kez kendi çekirdek ailemle... Kasım ayında sonbahar havasını yaşamak öyle güzel geldi ki... Sararan yapraklar, yerleri kaplayan kozalaklar... Atmosfer nefisti. 42 evlik minik bir mahalle var zirvede. Etrafında yabani atların dolaştığı bu evlerde konaklamak için akşam vakti vardık Spil Dağı Milli Parkı'ndaki At Alanı Mevkii'ne... İki odalı minik evin kapısını açtığımızda sıcacık bir ev bizi bekliyordu. Kaloriferle ısınan evlerde kesinlikle üşüme gibi bir durum söz konusu değil. Şömine de var. Şömineyi sadece keyif için yakıp ateşin karşısında içeceklerinizi yudumlamak kadar güzeli yok.
TERTEMİZ HAVAYA UYANMAK
Biz hava güzel olduğu için neredeyse bütün akşamı verandada geçirdik. Mangalımızı yakıp sucuk ekmek yaptık. Yemek faslı bittikten sonra ise ateşin etrafında gece geç saatlere kadar sohbet ettik. Evlerde ihtiyacınız olan her şey var. Mutfağında istediğinizi pişirip yiyebilirsiniz. Kendinizi evinizde gibi hissetmenizi sağlayan nedenlerden biri de bu... Doğa ile baş başasınız. Ancak yeme içme malzemelerinizi getirmeniz gerekiyor. Tesise ait bir restoran da var ancak orada yemek yemeyi planlıyorsanız akşam yemeği için rezervasyon yaptırmanız şart çünkü eğer haber vermezseniz erken kapatıyorlar. Gece çok geç vakitte yatmamıza rağmen sabah mis gibi temiz hava sayesinde erkenden uyandık. Sabah kahvaltınızı ister verandada ister evin içinde yaparsınız biz restoranda yapmayı tercih ettik. Kozalakların kapladığı yoldan restoran doğru yaptığımız mini yürüyüş bile keyfimizi yerine getirmeye yetti. Dönüşte ise bol bol çalı çırpı toplayıp yeniden ateşin etrafında verandada oturmayı tercih ettik çünkü insan güzelim havada evin içinde olmak istemiyor. Güneş çıkıp ortalığı ısıtmaya başlayınca da sesiz sakin patikalardan yürüdük, bol bol fotoğraf çekildik, endemik bitkileri, Spil'de yaşayan hayvanları tanıdık. Atların izini sürdük ama şansımıza atlar o gün daha aşağılara indiği için onları göremedik. Dönüşte izlediğimiz gün batımı manzaraları ise doğa ananın ücretsiz sanat sergisiydi... Spil sadece kışın değil dört mevsim doğaya kaçış için en güzel rota... Yapabileceğiniz çok şey var. Hiç bir şey yapmasanız bile Tertemiz havada değişik kuşların ötüşlerini dinlemek bile beyninizi sıfırlayıp yeniden hayata bağlıyor.
MANISA LALESİNİN VATANI
Yine alt fl oranın otsu bitkilerinden; Geven, Buğdaygiller, Çayırotları, Eğreltiotları, Sütleğen, Ballıbabagiller, gül şeklindeki (kırmızı, pembe renkli) Şakayıklar hakimdir. Laleler ufak orman açıklıklarında, dere tabanlarının düzlüklerinde tabii olarak kümeler halinde bulunurlar. Spil Dağı Milli Parkında, 76 adet endemik bitki türü tespit edilmiştir. Endemik bir tür olan Manisa Lalesinin yanısıra sümbül, çiğdem, sıklemenler, yabani karanfi l, glayyör, menekşe, papatya, Yaban Gülü, Böğürtlen, Katır Tırnağı, Peygamber Çiçeği, Oğulotu, Adaçayı ve gelinciklerle, 70 kadar şifalı bitki mevcuttur.
NOİBE'NİN GÖZYAŞLARI
SPİL Dağı'nın mekan olduğu öykülerden biri de Niobe'ye aittir. Tantalos'un kızı olan Niobe Manisa'da doğmuş, yine efsaneye göre Tanrıça Leto ile birlikte çocuklukları bu yörede geçmiştir. Daha sonra Thebai Kralı Amphion ile evlenen Niobe'nin yedi kız, yedi erkek olmak üzere 14 çocuğu olur. Çocukluk arkadaşı ve Zeus'un eşi Leto'nun ise Apollon ve Artemis olmak üzere iki çocuğu vardır. Her fırsatta çocukları ile gururlanan Niobe'nin kendisinin çok çocuğu olduğunu, Leto'nun ise sadece iki çocuğunun olduğunu söylemesi Tanrıça Leto'yu öfkelendirir ve çocuklarından Niobe'yi cezalandırmalarını ister. Niobe'nin bütün çocukları Apollon ve Artemis'in oklarıyla öldürülürler. Niobe çocuklarının cesetleri başında günlerce ağlar. Sonunda tanrı Zeus, Niobe'nin haline acır ve ızdırabına son vermek için onu Spil Dağı eteklerinde taş haline getirir.Karaköy semti Çaybaşı Mevkii'nde kadın başı şeklindeki bu kayanın göz çukuru şeklindeki girintilerinden yakın zamana kadar sızan su damlaları Niobe'nin gözyaşları olarak yorumlanır ve halk arasında "Ağlayan Kaya" adıyla anılır. Yakından bakıldığında doğal bir kaya oluşumu, batı yönünde biraz uzaklaşılarak bakıldığında ise kadın başı şeklinde görünen bu kaya en çok ziyaret edilen yerlerden biridir.
ATLARIN MEMLEKETİ
MEMELILERDEN; yöreye has yılkı atları, tavşan, tilki, ayı, karaca, kurt, çakal, porsuk, dağ keçisi, domuz ve sansar; kuşlardan; doğan, atmaca, kartal, akbaba, kınalı keklik, çil keklik ve ötücü kuşlar yörede yayılış göstermektedir.
NE YENİR?
SPİL Dağı'na günübirlik ya da konaklamalı olarak gittiğinizde yanınızda kendi yiyeceklerinizi götürebilirsiniz. Piknik alanlarında mangal yakmaya uygun yerler bulunuyor. Evlerde konaklayacaksanız mangalı size veriyorlar. Restoranda ise sabah kahvaltısı ve ızgara çeşitleri bulmanız mümkün.
NASIL GİDİLİR?
SPIL Dağı'na İzmir'den iki türlü gidebilirsiniz. Kemalpaşa Sütçüler köyünden ulaşabileceğiniz gibi Manisa merkezden de dağa çıkabilirsiniz. Ancak bir toplu ulaşım şekli olmadığı için arabanızla gitmeniz gerekiyor. Kışın karlı dönemde çıkmak isterseniz yanınızda zincir bulundurmanızda fayda var.
BURCU ILGIN

