AMERİKALI psikiyatrist Dr. Kaminski'ye göre yeni bir kişilik tipi bulunuyor: Otrovertler! Bu kişilik tipine sahip kişiler, topluluklar içerisinde yer alma ya da bir gruba ait olma ihtiyacı hissetmeyen bireylerdir. Aksine, bu kişiler daha çok bire bir ilişkilerde kendilerini rahat hisseder ve bu ilişkilerde oldukça derin bağlar kurabilirler. Günümüzde sosyal medya ve çevrimiçi ağlarla kolektif kimlikler ön plana çıkarken, otrovertler bu kalabalıklar içinde kendilerini ifade etme ihtiyacı duymadan yaşamlarını sürdürebiliyor. Rami Kaminski, Daily Mail'e verdiği bir röportajda otrovertleri şu sözlerle tanımlıyor: "Otrovert, bir topluluğa ait olma hissi yaşamayan ancak diğer insanlarla anlamlı ve güçlü bağlar kurabilen kişidir. Onlar çok dost canlısı olabilirler, ancak kolektif ritüellere veya grup kimliklerine karşı ilgisizdirler." Bu kişilik tipi, arkadaş gruplarında görünür olmayı hedeflemeden, daha çok karşılıklı güven ve anlayış temelinde kurulan ilişkilerle öne çıkıyor. Otrovertleri tanımlayan bazı temel davranışlar, onları hem içe dönük hem de dışa dönük bireylerden ayırıyor. Takım oyunları veya grup etkinlikleri, otrovertlerin pek ilgisini çekmiyor. Kalabalık bir ortamda bulunmaları gerektiğinde bile, grup içindeki bireylerle birebir sohbet etmeyi tercih ediyorlar. "Bluetooth fenomeni" olarak adlandırılan, bulunduğu ortamdaki grupla duygusal bağ kurma eğilimi ise otrovertlerde pek görülmüyor. Onlar, içten gelen bağların peşindeler; yüzeysel sosyal bağlantılarla yetinmiyorlar.
BELİRGİN ÖZELLİKLERİ
OTROVERT olarak tanımlanan bireyler, genellikle özgür düşünceli, yaratıcı ve bağımsız yapılarıyla dikkat çekiyor. Kendi kararlarını kendi alan, toplumun genel kabullerinden ziyade kendi değer yargılarına göre hareket eden bu kişiler, sosyal onay ihtiyacı taşımadıkları için reddedilme kaygısı da daha düşük seviyede. Ayrıca, yüzeysel sohbetlerdense anlamlı ve uzun süreli dostluklara öncelik veriyorlar. Bu yönüyle otrovertler, ilişkilerinde istikrar ve güven arayan bireyler olarak tanımlanabilir.
TARİHTEN ÖRNEKLER
DR. Kaminski, yalnızca günümüzde değil, tarihte de otrovert olarak tanımlanabilecek birçok ünlü isim olduğunu belirtiyor. Örneğin, bilim insanı Albert Einstein, derin düşünen yapısıyla ve bireysel çalışmalarıyla bu kişilik tipinin öncülerinden biri olarak gösteriliyor. Ressam Frida Kahlo, yazar Virginia Woolf ve edebiyatçı Franz Kafka da Kaminski'ye göre otrovertlerin özelliklerini taşıyan figürler arasında yer alıyor. Psikoloji alanında yapılan bu yeni tanımlama, insan davranışlarını daha doğru anlamak açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İçedönüklük ve dışadönüklük arasındaki gri alanda yer alan milyonlarca insan, belki de ilk kez kendi kişiliklerini bu kadar net tanımlayabilecekleri bir kategoriye kavuşmuş durumda.

