1991'de yeniden yakalanan ve Kazakistan'daki yüksek güvenlikli bir psikiyatri hastanesinde tutulan 73 yaşındaki şizofren katilin, 35 yıl sonra ilk kez ailesini aramasına izin verildiği belirtildi.

Yetkililer, yeni bir tedavinin ardından Dzhumagaliev'in "bilincini yeniden kazandığını", aniden berraklaştığını ve "normal şekilde iletişim kurmaya başladığını" duyurdu. Doktorlara göre, katil kendini belirgin biçimde daha iyi hissediyor.
Rus basınına göre Dzhumagaliev, bundan böyle ayda iki kez yeğeniyle telefon görüşmesi yapabilecek. "Demir Diş" lakabını ise dişlerindeki metal kaplamalardan aldığı ifade edildi.

VAHŞETİN PERDE ARKASI
Eski bir itfaiyeci olan Dzhumagaliev'in tüm kurbanlarının kadınlar ve kız çocukları olduğu belirtildi. İlk kurbanının etini bir ay boyunca yediğini, insan etini kaynatıp kızarttığını, köfte ve mantı yaptığı hatta misafirlere ikram ettiğini itiraf ettiği kayıtlara geçti.

KADINLARA YÖNELİK KİN VE RİTÜEL CİNAYETLER
Soruşturmacılar, Dzhumagaliev'in cinsel yolla bulaşan bir hastalık teşhisi aldıktan sonra kadınlara karşı "derin bir düşmanlık" geliştirdiğine, onları "kirli" ve ahlaken yozlaşmış olarak gördüğüne inanıyor. Dzhumagaliev ifadesinde kadınlardan "intikam aldığını" ve aşırı şiddet yoluyla "bedenlerini anlamaya çalıştığını" söyledi.

Şizofrenisi zamanla okült inançlarla birleşti ve cinayeti ritüel bir kurban olarak görmeye başladı.
Sovyet uzmanların kayıtlarına göre Dzhumagaliev, kurbanlarının kanını içerek bunun kendisine doğaüstü güçler kazandıracağına inanıyor, cesetleri sembolik nedenlerle parçalıyor ve cinayetleri duygusal olarak anlamlı tarihlere denk getiriyordu.

"SOVYETLERİN HANNİBAL LECTER'I"
Cengiz Han'ın soyundan geldiğini iddia eden kanlı katil, "Sovyetlerin Hannibal Lecter'ı" olarak anıldı. Şizofreni nedeniyle cezai ehliyeti olmadığına karar verildi ve hapishane yerine psikiyatrik kapatmaya gönderildi.

1989'da kaçışıyla SSCB genelinde korku salan Dzhumagaliev, 1991'de yeniden yakalandı.

2016'da kaçtığı yönündeki iddialar eski Sovyet coğrafyasında yeniden panik yaratmış, ancak bu haberlerin asılsız olduğu anlaşılmıştı.