Bir zaman sonra Mehmet isimli akrabamızın eşi beni arayarak Türkan Demir'in hastanede olduğunu ve durumunun ağır olduğunu söyledi. Ben de İbrahim Yılmaz isimli akrabamla birlikte hastaneye gittim. Abdullah Demir oradaydı. Kendisine herhangi bir şey söylemedim. Hastaneye gitmemdeki amaç çocuklarımın ve eşimin güvenliğini sağlayana kadar yakalanmamı engellemektir. Olay bir anlık sinirim neticesinde kontrolü kaybetmem sebebiyle meydana gelmiştir. Ben Türkan Demir'in yaşadığı eve giderken, kesinlikle öldürmeyi veya kendisine zarar vermeyi planlamadım. Sadece konuşmak istiyordum. Olay konuşurken kendimi kaybetmem sebebiyle meydana gelmiştir. Pişmanım, üzerime atılı suçlamaları anlattığım haliyle kabul ediyorum. İfademe ekleyeceğim başka bir husus yoktur" diye konuştu.
Savcılıktaki ifadesinde suçunu itiraf eden ve cinayeti detaylı bir şekilde anlatan Hakkı Elalmış, Çanakkale 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada hakim karşısında ifadesini defalarca değiştirerek, kabul etmedi. Sanık Elalmış, mahkemedeki ifadesinde, "Ben maktulü tanırım. Eşi Abdullah Demir ile akrabayız. Olay günü akşam saat 21.15 sıralarında ben tekrar Türkan Demir'in evine geldim. Abdullah'ı sordum kümeste olduğunu söyledi. Evin içine girmedim. Türkan dışarı çıktı, kapının önünde konuşmaya başladık. Çünkü daha önceden de eşimle ilgili iftiralarda bulunuyordu. Ben bu yaptığının ayıp olduğunu, akraba olduğumuzu söyledim. Türkan'ın elinde bıçak vardı. Bana bıçak sallamaya başladı. Ben bıçakla parmağımdan yaralandım. Ben daha sonra kendimi kaybettim. Yerde bir tane sopa vardı, sopayla vurmaya başladım. Türkan Demir'in elinden bıçağı alıp bıçakla rastgele vurmaya başladım. Ben kürekle Türkan'a vurduğumu hatırlamıyorum. Ben Türkan'a sadece birkaç kez bıçak salladığımı hatırlıyorum, gerisini hatırlamıyorum. Sonra da kendi evime geçtim. Nuri adlı arkadaşımın eşi beni aradı. 'Türkan yaralanmış haberin var mı' dedi. Ben de 'yok' dedim. İbrahim Yılmaz isimli arkadaşımı aradım, 'acil hastaneye geçelim' dedim. Aracıyla geldi, ben olaydan dolayı pişmanlık duymuştum. Türkan'ın durumunu merak ettim. Bir de elimden bir şey, yardımım dokunur mu diye hastaneye geldik. Orada Türkan'ın öldüğünü öğrendim. Ondan sonra jandarmaya ben kendim yaptığımı söyledim. Jandarmalar yanıma geldi, ben de orada jandarmalara suçumu itiraf ettim. Sonra da hakkımda soruşturma başlattılar. Yaptığımdan dolayı çok pişmanım. O anlık sinirle Türkan bana çirkin kelimeler kullandığı için bu eylemi gerçekleştirdim. Pişmanım" şeklinde konuştu.