İLKER ÇOBAN (HABER MERKEZİ)
İzmir Alsancak Limanı'nın 30 aylık özelleştirme sürecinde ihaleyi kazanan Global-Hutchison-EİB Limaş konsorsiyumunun, sürecin dışında kalması, iş dünyasında moralleri bozdu. İş dünyası, hüsranla biten özelleştirme olmasa da limanda gerekli yatırımların bir an önce yapılması çağrısında bulundu. İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkanı Ekrem Demirtaş'ın dün Yeni Asır Gazetesi'nde yayınlanan "Liman otonom şekilde yönetilsin ve yatırımlar yapıldıktan sonra özelleştirilsin" önerisi de iş dünyasından destek buldu.
KENTE YAKIŞMALI
İzmir Valisi Cahit Kıraç, "Liman, uluslararası boyutta hizmet vermeli. Bir yönetim modeliyle ilgili araştırma yapmadan görüş belirtmem doğru olmaz. Ancak yönetim modelleriyle ilgili konuyu hep birlikte tartışabiliriz. İzmir Limanı'nın kentimize yakışır bir hale gelmesini herkes gibi ben de istiyorum" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, "İzmir Limanı'nın özelleştirme sürecinde yaşanan gelişmeleri üzüntüyle izledim. Limanın sahibi olan Ulaştırma Bakanlığı ile özelleştirmesini yapacak Özelleştirme İdaresi'nin, gelinen noktayla ilgili B ve C planlarının olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla önce onlarla bir araya gelip bu planların görüşülmesi gerekiyor. Bu aşamada, İzmir'in ve İzmirlilerin çıkarı için bize ne görev düşüyorsa yapmaya çalışırız. Valilik ve Özel İdaremiz ile kentimizdeki özel sektör temsilcilerimiz ve liman kullanıcılarının da konuyu bu şekilde değerlendireceğini düşünüyorum. Ama önce Ulaştırma Bakanlığı'nın görüşü önemli. Elbette proje, mali boyut ve zaman gibi faktörler de bu süreçte belirleyici olacaktır" diye konuştu.
OTONOM YÖNETİM
İzmir Limanı'nın kente hayat veren ana damarlardan biri olduğunu belirten İTO Başkanı Ekrem Demirtaş şunları söyledi: "Bu damarın tıkanmamasını istiyoruz. 100 bin kişi buradan ekmek yiyor. Hemen bir otonom yönetim oluşturalım. TCDD'nin yanı sıra vali, büyükşehir belediyesi başkanı, ticaret ve sanayi odaları ile limanda hizmet veren ve alan kurumların temsilcilerinden oluşan otonom yönetim oluşturalım. Özelleştirme sürecinde olduğu için tamamlanmayan araç ve gereç, personel ve işçi atamaları yapılsın. İzmir Körfezi'ni tarayalım. Bu süreçte ekonomik konjonktür de düzelecektir. Limana giriş yolu taranmış, derinleştirilmiş, alet ve ekipmanları yenilenmiş, özel sektör anlayışıyla iş akışı planlanmış, verimli çalışan bir limanı özelleştirmeye açalım. Bunlar yapıldığı taktirde İzmir Limanı'nı kaybetmeyiz. Önerdiklerimiz yapılmadan ihaleye çıkılırsa ihalede verilen fiyatın yarısı dahi bulunamaz.1
Otonom yönetim konusunda dünyada başarılı örnekler bulunduğunu, konuyu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a da anlattığını kaydeden Demirtaş, İzmir'de idareciler ve kanaat önderlerinin katılımıyla liman gündemli bir toplantı önerisi yapacaklarını, İzmir'in bu konuda ortak bir karara varması halinde talebin Ankara'da yüksek sesle dile getirilebileceğini ifade etti.
DARBOĞAZ GİDERİLMELİ
Limanın en büyük kullanıcısı konumunda olan ve özelleştirme ihalesine oluşturduğu konsorsiyumla giren Arkas Holding CEO'su Önder Türkkanı, limanda yıllardır ertelenen yatırımlar bulunduğunu kaydetti. n Türkkanı, "Limanda bu süreçte ihmal edilen ancak kolaylıkla çözülecek darboğazlar var. Bunların süratle giderilmesi lazım. Şu anda Körfez'de dip tarama gibi yatırımlar uzak ihtimal. Ama en azından boş konteynerlerin başka bir alana kaydırılması, makine ve vinçlerin yenilenmesi gibi liman yönetiminin de bildiği ve istediği yatırımların bir an önce yapılması lazım. Liman en az 3-5 yıl daha bu statüyle devam edecek gibi görünüyor. Bu sürede limanın değerini koruyacak yatırımların yapılması zorunlu" dedi.
Ülke imajı büyük bir yara aldı
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh ise Türkiye'de özelleştirme felsefesinin büyük yara aldığını, İzmir'in zararlarının TCDD tarafından yapılacak yatırımla karşılanabileceğini ancak ülke imajının gördüğü zararın onarılamayacağını kaydetti.
Dologh, "Aslında tahmin edilen bir sonuçtu. Türkiye bir Telekom macerası daha yaşayacak. En az 8-10 yıl sürecek yeni bir döneme giriyoruz. Keşke yargı biraz daha hızlı hareket edebilseydi. Şimdi geç gelen adaletin adalet olup olmadığını tartışmak gerek" dedi. Demirtaş'ın önerdiği otonom sisteminin Avrupa'da başarıyla uygulandığını ancak ortaklık alışkanlığının yerleşik olmadığı Türkiye'de bunun uygulanmasının kolay olmadığını savunan Dologh, "Otonomi en iyi fikir, tabii ki İzmir'i yönetenler limanı da yönetmeli" diye konuştu.