"Çalışmak isteyene iş var"

MURAT ŞAHİN (HABER MERKEZİ)
Kemeraltı Çarşısı'nda başlayan iş yaşamında zirveye çıkan ve yıllardır Forbes Dergisi'nin araştırmasında 3 milyar doları aşan servetiyle Türkiye'nin en zengini seçilen, dünyanın da sayılı zenginleri arasında yer alan FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, dün geldiği memleketi İzmir'de önemli mesajlar verdi. Özyeğin, iş arayan gençlerden yatırım peşinde koşan işadamlarına kadar herkese tavsiyelerde bulundu. Şirketlerinde 10 binden fazla kişiye iş imkanı sağlayan Özyeğin,
"Türkiye'de işsizlik var ama bunun yanında çalışmak istemeyenler de var. Bana göre Türkiye'de çalışmak isteyen herkes, sağlığı yerinde olması, engelli olmaması ve aldığı ücretten şikayet etmemesi kaydıyla iş bulabilir" dedi.
KRİZDE GÜÇLÜYDÜK
Sabah saatlerinde Mükemmelliği Arayış Sempozyumu'na katılan Özyeğin, öğleden sonra Ege Genç İşadamları Derneği'nin 61. kez düzenlediği Mövenpick Otel'deki Ege Toplantıları'nda konuştu. İzmir'e de yatırıma devam ettiğini belirten Özyeğin, önümüzdeki Eylül-Ekim aylarında Mavişehir bölgesinde toplu konut inşaatına başlayacaklarını açıkladı. Türkiye'nin 25 yıl sonra Rusya ve İngiltere'den sonra Avrupa'nın 3. ekonomisi olacağının öngörüldüğüne dikkat çeken Özyeğin, kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye'ye az not vererek haksızlık yaptığını savundu. Özyeğin, güçlenen Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda da artık daha çok düşünmesi gerektiğini vurguladı.
Bugün Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin yaşadığı sorunları Türkiye'nin 2001 yılında aldığı önlemler sayesinde yaşamadığını ve krize en hazırlıklı ülke olduğunu belirten Özyeğin, dünyada ve Türkiye'de artık daha ağır bir kriz beklemediğini söyledi. Bundan sonra büyümenin gelişmekte olan ülkelerde olacağını, en yavaş büyümenin ise AB'de gerçekleşeceğini kaydeden Özyeğin, şunları aktardı: "Bu kriz Avrupa'nın büyümesine ciddi bir fren yaptıracak. Kriz döneminde Avrupa ve ABD bankaları kamu kaynağı kullanırken, Türk bankaları kullanmadı. Yunanistan'ın yaşadığı sorunların diğer ülkelere yayılmamasını umuyoruz. Avrupa'nın büyümemesi demek Türkiye'nin ihracatının artmaması anlamına geliyor. Euronun düşmesi ihracatı olumsuz etkileyecek."
Türkiye'nin AB üyeliğine de değinen Özyeğin, artık Avrupa gibi Türkiye'nin de birliğe girme konusunu düşünmesi gerektiğini, AB yolundan ilerlemenin artık üyeliğe girmekten daha önemli olduğunu kaydetti. Türkiye'nin Portekiz, Yunanistan gibi ülkelerin AB'ye üye oldukları dönemden çok daha ileride olduğunu ifade eden Özyeğin, "Üyelikten en büyük faydayı AB ülkelerinden gerideyseniz sağlıyorsunuz. Örneğin, Romanya ve Bulgaristan girmekle çok istifade ettiler. Otoyolları yapılıyor, yabancı bankalar yatırım yapıyor. Ama bizde bankacılar var, çok güçlü bir özel sektör zaten var. 1 milyon araba ihraç ediyoruz. Her geçen yıl AB'yi girmekle alabileceğimiz marjinal fayda azalıyor. AB'nin ileriki senelerde Türkiye'ye daha fazla ihtiyacı olacak" açıklamasında bulundu.
AB'Yİ DÜŞÜNELİM
Özyeğin, IMF kredisiyle ilgili bir soru üzerine ise Türkiye'nin IMF kredisi kullanmamasının önemli olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Avrupa'da reytingi artan tek ülke olduğuna işeret eden Özyeğin, bunun da IMF kredisinin anlamsızlığını gösterdiğini savundu.
Özyeğin, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin 25 yıl sonra Avrupa'da, Rusya ve İngiltere'den sonra 3. ülke olacağı konuşuluyor. Birçok sektörde Türkiye ön sıralarda yer alıyor. Şu anda Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi. 6-7 yıl içinde Türkiye 11 ya da 12. ülke olur."
Türkiye'deki işsizlik sorununa da değinen Özyeğin, işsizliğin önemli bir sorun olduğunu belirterek, bunun yanında çalışmak istemeyenlerin de bulunduğunu söyledi. Özyeğin, şöyle konuştu: "Türkiye'de işsizlik var diyoruz ama aslında çalışmak istemeyen de var. Yurtdışından Türkiye'ye gelip çalışan çok insan var. Türkiye'de bu kadar işsiz varken, bu insanlar neden geliyor? Doğu Bloku ülkelerinden ve Afrika'dan gelen yüz binlerce insan Türkiye'de çalışıyor. Çalışmak isteyen insanların bir şekilde iş bulabileceğini düşünüyorum."
İzmir'e yatırıma devam
Hüsnü Özyeğin, İzmir'e yatırım müjdeleri verdi. Eylül ve Ekim aylarında Mavişehir bölgesinde yaklaşık 500 konuttan oluşacak projelerine bir ortak ile başlayacaklarını dile getiren Özyeğin, şu bilgileri verdi: "Bergama'da da rüzgar enerji santrali kuracağız. Marks & Spenser ve GAP mağazaları ile ilgili de yatırımlar devam edecek. Özyeğin Üniversitesi'nin bir parçasını İzmir'de kurmayı planlıyoruz. Geçmişte de İzmirli işadamları ile birlikte liman ihalesini girmiştim. Ama gerçekleşmedi. Enda Enerji Holding'e de ortağım. Doğduğum ve çocukluğumun geçtiği İzmir ile ilgileniyorum."
"Liman hayal kırıklığına uğrattı"
SİNAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) İzmir Şubesi'nin bu yıl 11.'sini düzenlediği Mükemmelliği Arayış Sempozyumu, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde yapıldı. 'Sempozyumun açılışına davetli olan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, deneyimlerini paylaştı. Çocukluğunun Alsancak'ta geçtiğini, Altay taraftarı olduğunu belirten Hüsnü Özyeğin, dedesinin Kemeraltı'ndaki manifatura mağazasında çırak olarak çalışarak iş yaşamına başladığını kaydetti.
Ege Bölgesi'ndeki yatırımlarından da bahseden Özyeğin, Egeli işadamlarının kurduğu Enda Enerji'ye yüzde 10 ortak olduğunu ifade etti. İzmir'de Marks&Spencer mağazalarının bulunduğunu dile getiren Özyeğin, İzmir Alsancak Limanı'nın ihalesine de İzmirli işadamlarıyla birlikte girdiklerini söyledi. Liman özelleştirmesinin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını ifade eden Özyeğin, "İstanbul'da bir limanımız vardı. Alsancak Limanı o limanla entegre şekilde çalışacaktı" dedi. Sempozyumun açılışında İzmir Vali Yardımcısı Şükrü Kara, KalDer Genel Başkanı Hamdi Doğan, KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar da birer konuşma yaptı.
Sempozyumun açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, kentte sürdürülebilir imar politikasını hedeflediklerini, ancak korumayı ikinci plana atan imar ve ruhsat talepleriyle karşılaştıklarını açıkladı. Kocaoğlu, "İzmir kentinin sürdürülebilir imar politikasını uygulamaya çalışıyorum. Kimsenin önünü kestiğimiz yok" açıklamasında bulundu.