Güç birliği, kentsel dönüşümde şehri uçurur

İzmir Müteahhitler Federasyonu Başkanı Nasır, "Sektörel işbirliği sağlanırsa, İzmir önümüzdeki 10 yılda, yepyeni bir çehreye bürünür" dedi
İzmir Ticaret Odası (İTO) Başkan adayı Necip Nasır, Türkiye için devrim niteliğindeki kentsel dönüşüm kapsamında İzmir'in yüzde 85'inin yeniden yapılanacağını belirterek, "Sektörel güçbirliği sağlanırsa, İzmir önümüzdeki 10 yılda, yepyeni bir çehreye bürünür. Dünya yıldızı İzmir'i kimse tutamaz" dedi. Kentsel dönüşüm için İzmir'de yerel yönetimler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, üniversiteler, mühendis ve mimarlar odaları ile müteahhitlere büyük iş düştüğüne dikkat çeken Nasır, "Kentsel dönüşümde, işin sosyal boyutu da çok iyi kurgulanmalı ve toplumun hiçbir kesimi bu konuda mağdur edilmemeli" diye konuştu.
Sosyal yapı
İzmir'in halkın sosyal yapısına uygun, çağdaş sosyal yaşam alanları ve çevre düzenlemeleriyle yaşanabilir bir kent niteliğine kavuşturulması gereğini vurgulayan Nasır, "İzmir'de yerinde dönüşüm yapılması şart. Karşıyaka'da oturan bir kişiyi Buca'ya, Buca'da oturan bir kişiyi de Narlıdere'ye taşıyamazsınız. Şehir yıllardır kendini yenileyememiş. En çok şehir merkezlerinde dönüşüme ihtiyaç var. Şehrimizde kütürel, tarihi, sosyal yapısına uygun ve depreme dayanıklı binalarla dönüşüm süreci yaşanması gerekiyor. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması şart" diye konuştu.

Koordineli hareket
İzmir'de gerek insan kaynağı gerekse teknik altyapı anlamında kensel dönüşümün tüm enstrumanlarının hazır olduğunu, fakat bu yapının koordineli hareket etmekte zorlandığını dile getiren Necip Nasır, İzmir'deki kurum ve kuruluşlar arasındaki köprü görevini ve bilgi paylaşımını İTO'nun gerçekleştirmesinin önemine değindi. İzmir'in kentsel dönüşümünün siyasallaştırılmaması gerektiğini, önemli olanın kenti yeniden yapılandırarak yeni kuşaklara yaşanabilir bir dünya şehrini miras bırakmak olduğunu söyleyen Nasır, "Ortaya çıkacak yeni inşaat projelerinde katma değerin İzmir'de kalması için yerel müteahhitler olarak güç birliğini gerçekleştirme yolunda önemli aşama sağladık" dedi.
Gerekli kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılmasıyla İzmir'in 5-10 yıl içinde önemli bir çekim merkezi haline geleceğine işaret eden Nasır, yerel müteahhitler olarak kentin yapısını ve sorunlarını iyi bildikleri için şehir dışından gelen başka firmalara göre avantajlı olduklarını söyledi. Kentsel dönüşüm kapsamında, İzmir'de 350-500 bin konutun dönüştürülmesi gerektiğini belirten Nasır, "Ülke genelinde 8-10 milyon binada dönüşüm gerçekleştirilmeli. Devletimiz son 9 yılda sadece 550 bin konut inşa etti. Özel sektör harekete geçmezse bu dönüşüm 100-150 yıl sürebilir. Özel sektörün de olanaklarıyla İzmir'de 10 yıl içinde yurt genelinde ise 20-30 yılda kentsel dönüşüm süreci tamamlanabilir"
diye konuştu. İnşaatın, 200 sektörü beslerken, 4 bin kalem ürün çeşidini de bünyesinde barındırdığını belirten Nasır, "İnşaat sektörü büyürse, diğer sektörler de büyür, dolayısıyla ekonomi de büyür. Biz bunun için İzmir'de farklı bölgelerde 12 dernek kurduk. Derneklerimizi İzmir Müteahhitler Federasyonu çatısı altında birleştirdik. Geçtiğimiz aylarda Türkiye'de 52 ilin katılımıyla yapılan Müteahhitler Konfederasyonu'nu kurduk. Konfederasyonun 300 delegesinden 100'ü, İzmirli müteahhit işadamlarından oluşuyor. Konfederasyonumuz, toplamda 120 bin müteahhiti bir araya getirdi. Bu büyük güç birliğiyle yola çıkarak sorunları tespit edip Ankara'da gerekli kurum ve kişilerle paylaşarak çözüm için somut adımlar atacağız" dedi.
Şeffaf yönetim
İzmir'in yenilenmesinin çok önemli olduğunu, tüm kurum ve kuruluşların birlikte hareket etmesinin, kentin dinamiklerinin harekete geçirilmesini sağlayacağını belirten Nasır, "İTO'nun Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, işadamları ve vatandaş arasında hakem rolü üstlenmesi bize göre olmazsa olmazdır. Önümüzdeki aylarda yapılacak İTO seçimleri İzmir'in geleceğinde önemli rol oynayacaktır. İTO'da ancak katılımcı, şeffaf, hesap verebilir, bütün sektörlerin gelişimiyle ilgili proje üretebilen ve sektör temsilcilerinin de yönetime katılabildiği yönetişim anlayışının egemen olduğu bir yapıyla bu süreç gerçekleşebilir. EXPO ve diğer büyük hedeflere yine bu güç birliğiyle ulaşılabilir" diye konuştu.