Semt pazarından dünya pazarına
Aydın’da dedeleri Abdullah Gandak’ın 1955 yılında, yani bundan tam 64 yıl önce semt pazarlarında satışını yaptığı kuru patlıcan, Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşlerle dünyaya açıldı. Aydın’da kurutulan patlıcan şimdilerde 5 kıtaya ihraç ediliyor
- Ekonomi
- 19.8.2019 08:00:27
FARK YARATANLAR - ŞENOL KANTÜRK
Köşemizin bu haftaki konuğu, Aydın'da yaşayan Karaefe ailesi... Ailenin dede Abdullah Gandak ile 1955 yılında başlayan başarı öyküsü, bugün torunları Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşlerle devam ediyor. Semt pazarından dünyanın dört bir yanına ihraç edilen kuru patlıcanların başarı öyküsünü yazan Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşler, ellerindeki altın bileziği dördüncü kuşağa da taşımak istiyor. Karaefe kardeşlerin dedesi Abdullah Gandak, 1955 yılında semt pazarında kuru patlıcan satışı yapmaya başladı. Gandak'ın satışını gerçekleştirdiği kuru patlıcan, oğullarının da gelir kapısı oldu. Gandak'ın oğulları da, tıpkı babaları gibi semt pazarlarında kuru patlıcan satarak geçimlerini sağlamaya devam etti.
3 KİLOMETRELİK KORİDOR
Karaefe ailesi, yaptıkları iş dolayısıyla mahalleye özgü bir hava koridoru keşfetti. Keşfettikleri bu 3 kilometrelik hava koridoru sayesinde Karaefe ailesi, güneşten de en iyi şekilde yararlanarak doğal kurutma yaptı. Sezonda 3 bin tona yakın yaş patlıcanı 7 bin aileye de geçim kapısı yaparak kurutan Karaefe ailesi, ürünlerini 5 kıtaya ihraç ediyor. "Amerika'nın teknolojisi ile ünlü Silikon Vadisi varsa ,bizim de güneşten gelen doğal lezzeti ile ünlü patlıcan vadimiz var" sloganı ile hedef büyüten aile, dünyanın dört bir yanına kuruttukları ürünleri yolluyor. Ürün ve mahalle isminin patent ve tescilini alan Karaefe ailesi, bölgenin adeta 'Patlıcan Vadisi' oldu.
"Dünyada kuru patlıcan gönderemediğimiz sadece kutup bölgeleri kaldı" diyen Turgay Karaefe, şunları söylüyor: "Dedem Abdullah Gandak 1955 yılında patlıcan kurutmacılığı işine başladı. Belli bir dönem sonra babam devraldı. Bir süre sonra abim Abdullah ile birlikte biz bu işi oldukça ilerlettik. Yıllardır ihracat yapmaktayız. Avrupa'da kendi depomuz var. Patentli Karaefe ve Nazilli Yıldıztepe Mahallesi markasıyla dünyanın her yerine ihracat yapıyoruz. Kuru patlıcan başta olmak üzere bamyadan fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere, kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı lezzeti ile sofralara sunuyoruz."
7 ay süren sezonda 2 bin-2 bin 500 ton yaş patlıcan mahalledeki yaklaşık bin 500 evin, 6-7 bin kişinin geçim kapısı. Turgay Karaefe, "Bizim burası deyim yerindeyse bacasız fabrika. Mahallemizdeki 7'den 77'ye herkes oymacılıkla geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında patlıcan oyan, özel alanlar dışında evlerinin balkonlarından çatı katlarına kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle halkımız da oldukça memnun. Bu işi yaparak kazanç elde eden yaşlılarımız torunlarına, öğrenciler okullarına, genç kızlar da çeyizlerine destek oluyor. Patlıcanı oyup, kurutup dünyaya satarak hem Nazilli'yi hem de dünyayı 'Güneşle gelen doğal lezzet' sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya devam ediyoruz" dedi.