İzmir İş Kadınları Derneği (İZİ- KAD) Başkanı Betül Sezgin, İzmir'de kadın istihdamının durumu, sürdürülebilirlik ve yeşil kalkınmada kadının rolü konularındaki düşüncelerini dile getirdi. Sezgin, başarıda kadın erkek birlikte yol almanın öneminin farkında olduklarını söyleyerek, "Kadının ekonomiye daha çok katılmasını sağlayacak projeler üretmeyi sürdüreceğiz" dedi.
- Pandemi sonrası ülkemiz ve İzmir ekonomisindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tam pandemi bitti her şey yoluna oturdu derken, Rusya-Ukrayna savaşının çıkması, bir de dünya ekonomisinde resesyonun başlaması, ekonomik dengeleri tekrar yerinden oynattı.
Sadece ekonomik değil sosyolojik dengeler de bozuldu. Bu savaş, dünyayı resesyonun kucağına atacak; enerji, gıda ve emtia piyasalarını olumsuz etkileyerek küresel toparlanmayı geciktirecek. Ama yine de Türkiye için farklı fırsatlar ve gelişmeler de mümkün.
Türkiye'nin hem güvenlik hem de enerji arz zinciri açısından kritik konumu fırsatlar yaratabilir. İzmir de bundan aynı şekilde etkilenerek, ülkenin gidişatına göre yönünü belirleyecektir.
- Sizce kadın istihdamının artması için neler yapılması gerekiyor?
Ülke nüfusunun yarısı olan kadınların ekonomiye katılımları daha hızlı büyümeyi sağlayacaktır. Bu bir mecburiyet ve doğru çıkış noktasıdır. Eşitliğin sadece vergi mevzuatında yer alması bir adeletsizlik. Vergi mevzuatının düzenlenip, kadınların daha çok mal sahibi olmaları sağlanmalı. Onların da aynı orada yatırım yaparak ekonomiye can vermesi gerekiyor. Bu yöntemle sadece ekonomik engeller değil, toplumun sosyolojik ve psikolojik sorunları da ortadan kalkacaktır.
- Kadın istihdamının İzmir'deki durumu nedir? Kentimiz diğer şehirlere göre daha olumlu bir tablo çiziyor mu?
İzmir kadın istihdamında diğer illere göre daha şanslı gibi görünse de, üst düzey çalışan kadın sayısının, orta düzey çalışan kadın sayısına oranının çok düşük kalması, istihdam dengelerinde cinsiyet faktörünü öne çıkarıyor. Temsiliyet ve karar mekanizmalarında daha çok kadının yer almasını sağlamak ve bununla ilgili çalışmaları yapmak ilk görevimiz.
- Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir büyümenin kadınla mümkün olacağını savunuyorsunuz, bunu biraz açar mısınız?
Küresel iklim krizinde en çok etkilenen ve mağdur olan kesimler kadınlar ve çocuklardır. Bu konuda kadınları bilinçlendirdiğimizde, bu felsefeyi destekleyen politikalar üretecek, daha adil ve korumacı davranacaktır. İstihdam oranının en yüksek olduğu tarım sektöründe çalışan ve yöneticilerin çoğunun kadınlardan oluştuğunu biliyoruz ama bu konudaki finansal erişim ve teknolojilerde sıkıntı yaşanıyor. Yeşil ekonomiyle birlikte geliştirilecek politikalarda kadınlar bu kayankları daha iyi kullanabilecek ve problemleri çözme konusunda sorunları bildiklerinden daha iyi çözümler yaratabileceklerdir.
- İZİKAD olarak kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Kadın istihdamının desteklenmesiyle ilgili ulusal ve uluslararası projeler üretiyoruz.
En son çalışmamızda tasarım odaklı düşünme ve üretme ile ilgili projeleri hayata geçirdik ve 10 kadınımızı iş hayatına kazandırdık. Ayrıca uluslararası alanda yaptığımız ve yapacağımız projelerle, ticari ağlar kurup daha çok kadın için iş fırsatları ve istihdam yaratılmasını desteklemeyi sürdüreceğiz.
- Cumhuriyetimizin 100'üncü yılının kadın yılı olacağını söylemiştiniz. Hala aynı fikirde misiniz?
Evet. Yüzyıl önce Ata'mızın bize hakkımızı teslim ettiği çalışmaları, yüzüncü yılda daha üst seviyelere taşımak hedefimiz olmalı. Umudumuzu kaybetmeden, umut olmak konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ama bunu yaparken kadın erkek birlikte yol almanın öneminin farkındayız. Atatürk'ün "Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle birlikte yürümezse, yükselip uygarlaşmasına teknik olanak ve bilimsel olasılık yoktur" sözünü unutmayalım.
MERT ALPDÜNDAR - HAFTA BAŞI SOHBETLERİ