Gayrimenkul müzayedeleri ‘Galip Gelme’ duygusuna dokunuyor

Hızlı, heyecan verici, tatmin edici......

"Bu sözcükler , bir konser, tiyatro oyunu veya film gibi sanatsal bir sunumu ya da bir spor karşılaşmasını özetleyen sözcükler değil...

Bu sözcükler; müzayede ortamında bir ürün satın almanın, rakiplerine meydan okuma, güç gösterisi ve sahip olmanın insanda yarattığı hazzı , heyecanı ve tatmin duygusunu ifade ediyor. Çünkü bir müzayededen ürün almak, o ürüne teklif veren diğer alıcı adayları ile mücadele etme ve sonuçta "galip gelme" duygusunu yaşatır."

Müzayede yöneticisi Ali Erten müzeyede yönetmenin insanların duygularına hitap etme sanatı olduğunu belirterek müzayedenin dününü ve bugününü anlattı.

Aslında toplantıyı yöneten 'Münadi' nin, işini iyi yapmak , rekabeti ve fiyatı tırmandırmak adına zekice ve ustalıkla tetiklediği de ,aslında az çok hepimizde var olan bu insanca duygudur. Müzayede , gayrımenkul dışındaki oluşumları ve uygulamaları ile ülkemizde de çok uzun senelerdir bilinen ve tanınan bir olgudur. Ancak, ülkemizde gayrımenkul sektörünün müzayede ile tanışması, 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin sonrasına rastlar.

Bu talihsiz yılın işletmelere getirdiği ağır faturalar sonucu, bir kısım bankalar dahil olmak üzere birçok şirket yaşamını sürdüremedi. Banka kredi faizleri, bugün için inanılmaz gibi görünen rakamları , örneğin yıllık % 5000 leri gördü. (Kıyaslama yapmak gerekirse bu oran şu anda yaklaşık yıllık % 15 ler seviyesinde).

Birçok işletme , bu bunalımlı günlerde bankalara olan kredi borçlarını, elinde avucunda var olanları hızla nakte çevirerek kapatabildi. Birçok işletme de "gayrımenkul, ihtiyaç anında likit değildir" gerçeğini o zaman farkedebildi. Can alıcı kredi faizlerine göğüs geremeyen veya hızla nakte dönemeyen işletmelerin borçları ise , teminattaki gayrımenkullerin bankalara devri ile kapatılabildi. Bir yandan bankaların elinde irili ufaklı binlerce gayrımenkul depolanırken, diğer yandan devletçe el konan bankalardan devrolan bir o kadar gayrımenkul de devlet kurumlarının elinde birikti. Bu stokların bir an evvel hızlı ve etkin bir şekilde eritilerek nakte çevrilmesi gerekiyordu. İşte bu gereklilik , dünyada uzun yıllardır bilinen ve başarı ile uygulanan , şekil ve yöntem itibarı ile ihtiyaçla birebir örtüşen bir satış yöntemini "müzayede ile gayrmenkul satışı" nı gündeme getirdi.

Neden müzayede?

Çünkü bu yöntemin diğer satış yöntemlerine göre belirgin avantajları ve farklılıkları vardır.

Alenidir

Çünkü müzayede ile satış yöntemi , tüm dünyada bilinen ve uygulanan en açık, en şeffaf, en rekabetçi yöntemdir. Alıcı ve Fiyat , toplantıya katılan yüzlerce kişinin huzurunda , serbest ve rekabetçi bir ortamda belirlenmektedir.

Hızlıdır

Gerekli tanıtım ve duyuruları takiben düzenlenen müzayede ile çok kısa bir sürede sonuca ulaşılır.

Fiyatın Yükselmesini Teşvik Edicidir

Müzayedede fiyat , serbest pazar ortamında ve tam rekabet koşullarında kendiliğinden oluşur. Müzayede, rekabeti önleyen tüm unsurları ortadan kaldırır ve açık pazar yaratır. Böylece ürünün rekabet ortamında gerçek fiyatını bulması sağlanır. Bu ,gerek alıcı ve gerekse satıcı açısından cesaret vericidir.

Bu yöntemde ,alıcılar, diğer yöntemlerin aksine, diğer alıcıları ve teklif ettikleri fiyatı anında bilir , görür ve kendi pozisyonlarını ona göre belirlerler.

Dış Müdahaleye İzin Vermez

Müzayede toplantılarında kalabalık katılım sağlandığından, gerek satış öncesi ve gerekse satış anında hiçbir dış müdahaleye ve spekülasyona uygun bir ortam oluşmaz.

Yeni gelişen teknolojilerle, artık müzayedeler ülke genelinde ve eş zamanlı olarak 4-5 ayrı şehirde , sesli ve görüntülü canlı bağlantılarla aynı anda yapılabilmekte, hatta internet ortamında katılım sağlanabilmektedir. Bu , bir yerde tüm dünyanın potansiyel alıcı olması demektir. Mutlaka bir şey satın almanız gerekmez. Ama bir gayrımenkul müzayedesini , bu sınırsız açık pazar , sınırsız rekabet ve mücadele ortamını bir kez mutlaka izleyin derim.