Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
Bayraktar TB2'den gelen görüntüler, Kuzgun ile canlı olarak fuar alanındaki katılımcıların mobil cihazlarına aktarıldı.
Güvenlik ve performans testlerini başarıyla geçen Kuzgun, uçtan uca şifreleme ile görüntüleri askeri ağdan mobil internet ağına güvenli şekilde aktarabiliyor.
Sistem sayesinde bölgede bulunan askeri personel, İHA ve SİHA'lardan gelen görüntüleri anlık olarak mobil cihazında görebilecek.
ASELSAN YENİ SİLAHIYLA HIZ REKORU KIRDI
ASELSAN, dünyada henüz gelişme aşamasında olan elektromanyetik fırlatma sistemlerine yönelik çalışmalarında ulaştığı noktayla dikkati çekti.
Elektromanyetik fırlatma konusunda 2014'ten bu yana çalışmalar yürüten ASELSAN, geçen yıl Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF), Tufan Elektromanyetik Top Sistemi'ni tanıttı.
Saniyedeki hızı 2 bin-2 bin 500 metre, yani ses hızının 6 katından fazla olduğu belirtilen sistemle geçen sürede atış testleri gerçekleştirildi.
Tufan'ın ön prototipiyle Konya-Karapınar'da gerçekleştirilen atışlı testlerde mühimmat, ses hızının 9 katı hızla hedefe gönderildi.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de katıldığı testlerde, saniyede 3 bin metre namlu çıkış hızı sağlanarak rekor kırıldı. Bu değer, barut kullanan klasik silahların mermiyi atma hızının yaklaşık 3 katına karşılık geliyor.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri, geleceğin hava savunma silahı olarak gösteriliyor. Bu teknoloji kullanılarak geliştirilen ve "railgun" adı verilen silahların çok uzun mesafelerde etkili olması, savunma alanında önemli bir kuvvet çarpanı olarak yer alması öngörülüyor.
Mühimmatın namludan yüksek hızla çıkması, klasik silahlara nazaran çok daha uzun menzillere atış yapılabilmesi anlamına geliyor. Türkiye'de geliştirilecek akıllı mühimmatlar ile birlikte "railgun" sistemleri hem uzun menzilli kara topçu silahı hem de çok etkili bir hava savunma silahı olarak kullanılabilecek.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri sayesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal patlayıcı kullanılan konvansiyonel silahlara göre çok daha etkili silah sistemlerine sahip olması sağlanacak.
Türkiye, elektromanyetik fırlatma sistemleri konusunda yürütülen çalışmalar sayesinde birçok yeni teknolojikazanacak.
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.
Savunma alanında Dikey Atış Sistemi gibi ürünlerin yurt içinde geliştirilmesi hem maliyet hem de ülkenin kendi taktik ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi açısından önem taşıyor.
Bilkent Üniversitesi bünyesinde bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak, Dikey Atış Sistemi'nin prototipinin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine çalışıldı. Bu konuda kapsamlı literatür çalışması gerçekleştirildi. Proje ekibi, mevcut ürünlerdeki sınırlılıkları ortadan kaldırmaya ve ROKETSAN'ın belirttiği gereksinimler doğrultusunda tasarımı şekillendirdi.
Proje kapsamında doğru ve hızlı konumlandırma ve ateşlemeyle hedefin vurulmasını sağlayacak bir sistemin ortaya konulmasına çalışıldı. Öğrencilerden İlyas Kocaer'in verdiği bilgilere göre, ekip, en az 3 farklı mühimmatı, toplamda ise 6 mühimmatı atabilecek roketatar prototipi geliştirdi.
Sistem, yatay eksende 360 derece hareket edebiliyor ve çok sayıda tur atabiliyor. Tüm hareketler ateşlemeye gereksinim olmaksızın mekanik olarak gerçekleştiriliyor. Roketatarın 6 namlusu da bağımsız olarak dikey eksende 90 derece görev yapabiliyor. Komutlar sisteme, araç bilgisayarından bir arayüz üzerinden gönderiliyor.
Mevcut ürünlerde hareket kısıtlılığı, farklı tipte mühimmatları atamama ya da sistemin korunmasına yönelik kısıtlılıklar bulunuyor. Geliştirilen Dikey Atış Sistemi, yatay ve dikey eksendeki geniş hareket alanı, farklı tipte mühimmatlar atabilmesi ve korumaya yönelik mekanizmalarıyla benzer ürünlerden üstünlükler taşıyor.
Sistem sayesinde aynı operasyonda farklı tipteki hedeflere farklı mühimmatlar kullanılması mümkün olabilecek.
Ağırlığı 60 kilogram olan sistem, yatay ve dikey eksende saniyede 20 derece hareket edebiliyor. Sistem, yüksek hareket olanaklarıyla geniş bir alanda hedeflemeye olanak veriyor. Dikey Atış Sistemi, hem kara hem de deniz platformlarında kullanılabilecek.
YERLİ HELİKOPTER MOTORUNUN GÜCÜ TEST EDİLDİ
İlk uçuşunu başarıyla yapan Türkiye'nin özgün helikopterinin motor ihtiyacının yerli olarak karşılanmasına yönelik Savunma Sanayii Başkanlığının koordinasyonunda TUSAŞ Motor Sanayii AŞ'nin (TEI) yürüttüğü projede, önemli kilometre taşlarından biri daha başarıyla aşıldı.
Alınan bilgiye göre, motorun kalbini oluşturan çekirdek motorun ön prototip imalatının tamamlanması ve ilk ateşlemenin başarıyla gerçekleştirilmesi sonrasında proje yoğun şekilde sürdürülüyor.
T625'İN YERLİ MOTORLA İLK UÇUŞU 2021'DE
Turboşaft Motor Geliştirme Projesi'nin 8 yıllık süresinin 1,5 yıllık dönemi geride kaldı. TEI, projede, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a verilen söz doğrultusunda 5,5 yıllık sürede gelinecek noktaya 4 yılda gelmeyi hedefliyor. T625'in yerli motorla ilk uçuşunu 2021 yılının ilk yarısında yapması amaçlanıyor.
Proje kapsamındaki çalışmalar bu hedef doğrultusunda hızlandırıldı.
İlk ateşleme sonrasında projedeki önemli aşamalardan biri, T625'in ilk uçuşunu yaptığı 6 Eylül'den bir gün önce gerçekleşti. Motor 5 Eylül'de kararlı rejimde çalıştırıldı. Projenin kilometre taşlarından birini oluşturan bu gelişmeyle motorun tasarlandığı şekilde çalıştığı görüldü.
TEI bünyesinde motorun karakterizasyon çalışmaları devam ederken, 1 yıl sonunda prototip motorun çalıştırılması planlanıyor.
ANKA'LARA YERLİ GÖZETLEME SİSTEMİ
Türk savunma sanayisi, hava platformlarının hedefleme, keşif ve gözetleme görevlerinde kritik rol oynayan bir sistemi başarıyla millileştirerek güvenlik güçlerinin kullanımına sundu.
Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedef Tespit Sistemi (Cats) HD gece/gündüz kamerası, Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Anka-S Projesi kapsamında yerli teknoloji imkanları en üst düzeyde kullanılarak ASELSAN tarafından geliştirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından uydu kontrollü insansız hava aracı Anka-S'ye entegre edilen Cats'in kabulleri 25 Eylül'de başarıyla tamamlandı ve sistem envanterdeki yerini aldı.
Geliştirme çalışmaları kapsamında 500 saat uçuş testi yapılan ve zorlu çevre şartlarına uygun kalifikasyon testleri başarıyla gerçekleştirilen Cats, kabulle birlikte operasyon sahasında kullanılmaya başlandı.
Lazer işaretleme özelliğiyle diğer hava araçları ve yüklü olduğu İHA sisteminin taşıdığı silah sistemlerine hedefleme kabiliyeti de sağlayan Cats, rakiplerine eşdeğer full HD görüntü verme kabiliyetine sahip bulunuyor.
Cats, Türk savunma sanayisi tarafından üretilen hava platformlarının ihracatı açısından da önem taşıyor. Anka-S, bu yerli faydalı yük kabiliyetiyle ihracat sahasında gücünü daha artırarak önemli milli teknoloji adımlarından birini daha başarıyla sağlamış oldu.
ASELSAN, dünyada sınırlı sayıda ülkenin çalıştığı ve yakın geleceğin en önemli su altı silahlarından olması beklenen Hard-Kill Torpido (Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu) konusundaki çalışmalarını emin adımlarla sürdürüyor.
Denizaltılar ve gemiler için torpido tehdidine karşı en etkin savunma, soft-kill (işlevsel imha) ve hard-kill (fiziksel imha) yöntemlerinin birlikte kullanılmasıyla sağlanıyor.
ASELSAN, bu teknolojilerin geliştirilmesine yönelik bir süredir çalışma yürütüyor.
Şirket, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu desteğiyle yürüttüğü çalışmalar kapsamında kısa süre içinde Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu Tork'un prototipini üretti ve tecrübe etmeye başladı.
Tork, Türkiye'de ilk defa milli olarak geliştirilen sonar arayıcı başlığıyla gerçekleştirilen deniz testlerini başarıyla tamamladı.
Testler kapsamında Tork, su üstü hedeflerini sonar arayıcı başlığıyla tespit edip kendi güdümüyle hedeflere başarılı şekilde yöneldi. Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen bu testlerle torpido ve torpido karşı tedbir alanında kritik bir eşik daha geçildi.
ASELSAN'ın gemilerin torpidolara karşı savunulması amacıyla tamamen milli olarak geliştirdiği, özgün donanım ve yazılıma sahip Tork ile yüksek değerli unsur olarak tanımlanan ve stratejik öneme sahip gemiler, denizlerde daha güvenli seyir yapma imkanına kavuşacak.
Tork, gemilere ve denizaltılara karşı atılacak akustik güdümlü/güdümsüz, tel güdümlü ve dümen suyuna güdümlü torpidoları sonar arayıcı başlığıyla bulabilecek ve gelişmiş algoritmalarıyla torpidoya en yakın mesafede infilak ederek görev yapamaz hale getirecek bir fiziksel imha (Hard-Kill) tedbiri olarak geliştirildi.