Böyle bir karede ben, geçmiş acıları ve onların bugün de hissedilen tortularını değil, eğitimden sağlığa, her alanda gerekli altyapıya kavuşmuş bir Afrika görmek isterdim.
İnsan haklarının, kadın haklarının ve çocuk haklarının kimseyi ıskalamadığı, temel ihtiyaçların artık bir ölüm kalım meselesi olmadığı bir Afrika, sadece Afrikalılar için değil, tüm dünya için çok önemli. Çünkü bir yerden fiziksel olarak uzak olmamız, orada yaşanan acılardan uzak kaldığımız anlamına gelmiyor. Yeryüzünde adalet, barış ve yüzlerdeki tebessüm arttıkça, tüm insanlık bu atmosferden istifade ediyor. Yani, hep arzu ettiğimiz, hayalini kurduğumuz mutlu bir dünyanın imarı, uluslararası toplumun ortak çabasına muhtaçtır. Eğer, başkası sandıklarımızın derdine ortak olmazsak, dünya barışı ve müreffeh toplumların varlığı temenniden öteye gidemez. Kısacası, benim resmettiğim Afrika, söylenen sözlerin icraatla gerçeği döndüğü, insanlığın bir aile olduğu bilinciyle birbirinin elinden tuttuğu bir yer olurdu.