HaberlerGaleri15 Temmuz şehidinin ailesi "vur" emri veren darbeci komutanlara dava açtı
15 Temmuz şehidinin ailesi "vur" emri veren darbeci komutanlara dava açtı
FFETÖ'nün darbe girişimi gecesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit edilen Muharrem Kerem Yıldız'ın ailesi, darbeci askerlere "vur" emri veren eski binbaşı Ahmet Taştan ve eski yarbay Turgay Ödemiş'e tazminat davası açtı. Aile davadan gelecek parayla oğullarının adına bağış yapacak. Gözü yaşlı şehit annesi, o gün yaşadıklarını ve oğlunu şöyle anlattı...
Giriş Tarihi: 17 Şubat 2021 20:31Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2021 20:38
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
Muharrem Kerem Yıldız, 15 Temmuz 2016 günü darbe girişimini protesto etmek ve darbeci askerlere engel olmak amacıyla gittiği İstanbul Boğaziçi Köprüsü'nde, darbeci askerlerin vatandaşların üzerine rastgele açtığı ateş sonucu şehit olmuştu.
Muharrem Kerem Yıldız'ın annesi Asiye Yıldız ve babası Mehmet Kerim Yıldız, askerlere "vur" emri veren iki eski komutana karşı tazminat davası açtı. Yıldız Ailesi, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
"DEĞİL 2,5 10 DA VERSELER OĞLUMUN TEK BİR TIRNAĞI DAHİ ETMEZ"
Açtıkları dava ile ilgili Muharrem Kerem Yıldız'ın annesi Asiye Yıldız, "Biz bir buçuk yıl davaları takip ettik. Her seferinde gidip 137 tane sanığı dinledik. Mahkemenin sonucundan sonra o zamanlar avukatlarımız da söylüyorlardı tazminat davası açalım diye. Değil 2,5, 10 da verseler benim oğlumun tek bir tırnağı dahi etmez. Onun bir maddi değeri yok. Kerem tek erkek evladımdı. Eşimin ailesinde tek çocuktu. Soyumuzun devamı diye gözünün içine bakıyorduk..
Evlendirmek çok istiyorduk. Gözünün içine bakarak büyüttük. Yavrum o gece bizi bırakıp gittiğinde yıkıldık. Davalarda çok zor günler yaşadık. Daha sonra bu tazminat davası gündeme geldi. Onların gün yüzü görmelerini istemiyorum. Kendi vatandaşına, kendi silahıyla ateş eden bu hainlerin yargılanmalarını elbette çok istiyorduk ama aldıkları müebbet cezaları bile bizi kesmedi. Ben ülkemizde idam kararının çıkmasını isterdim. İdam cezasının olmasını çok isterdim. Hiç değilse tazminat davasıyla onları huzursuz edelim istedik." dedi.
"AĞLAYARAK BİRİSİ AÇTI; ABLA BU TELEFONUN SAHİBİ VURULDU"
15 Temmuz günü cep telefonundan gelen haberle oğlunun vurulduğunu öğrendiğini ifade eden anne Yıldız, "Telefonunu birkaç kere daha aradım açılmadı. Sonrasında açıldı. Gece artık 4, 4 buçuk gibiydi tam da saatleri hatırlamıyorum. Ağlayarak, bağırarak birisi açtı, 'Abla bu telefonun sahibi vuruldu' dedi. İnanmadım, düşürdüğünü düşündüm. Kerem çok titiz bir insandı çünkü. Yani Telefonunu kimseye vermezdi. Temastan hoşlanmazdı. Babasını aradım babası nefes nefese Mecidiyeköy'e doğru konuştuğunu söyledi. Ben sabaha karşı buradan hareket ettiğim ilk başta iki Kerem varmış, birisi çok hafif yaralıymış onunla karıştırmışlar oğlumu. Hastaneye götürmüşler Okmeydanı hastanesine. Çanakkale'de 7 düvelle nasıl savaştıysak o gece de aslında öyle savaştık. Çünkü DHKP-C hainleri de hastanenin orada pusu kurmuşlar. Gelen ambulanslarla taş atıyorlarmış. İçindekiler hastaneye ulaşmadan ölsün diye. Oğlumun ambulansına da taş atmışlar. Bu arada işte çok ani bir manevra yapmış şoför kurtarmış ama ön camı kırılmış." şeklinde konuştu.