Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
Bear Grylls, İnsan Doğaya Karşı programında devamlı bir şeyler inşa eder. Dalları toplayıp ocak yapar, karları kazıyıp ev yapar diye biliyoruz. Fakat bu büyük bir yalan. Kamera arkasında bu tip tasarımları yapan koca bir ekip var. Bear Grylls kamera karşısında bir iki ip bağladıktan sonra bu tasarım ekibi olaya müdahale ediyor ve kamera tekrar sunucuya döndüğünde "Bakın işte bu kadar basit!" diyen bir yüzle ve harika bir tasarımla karşılaşıyoruz.
Bear Grylls, programda neredeyse her yerde, bir şekilde çok rahat olmayan ama son derece güvenli olan yataklar yapıyor. Bu yatakları bazen bir ağacın tepesine kuruyor, bazen metrelerce yükseklikteki karı kazarak yapıyor, bazen bataklıktan korunmak için iki ağaç arasında bir hamak kuruyor. Fakat Bear, bir gece bile bu yataklarda yatmamış. Kameralar kapandığında uyumak için lüks otel odasına gidiyormuş.
Bear Grylls, İnsan Doğa Karşı programında dönen yalanların yanı sıra, özel hayatı hakkında da yalanlar söylüyor. Grylls'in özel bir adası var. Olabilir. Fakat 2012 yılında verdiği bir röportajda, bu adanın medeniyetten tamamen uzak, su ve elektrik olmadan yaşanan bir yer olduğunu söylemişti. Gerçek şu ki burası teknolojik pek çok imkanla dolu hatta özel bir hız motoru bile bulunan bir ada. Hayatta kalmaktan ziyade hayatı yaşama adası gibi görünüyor.
Programın tüm bölümleri, ıssız bir yerde tek başına kalan bir insanın, yardım gelene kadar hayatta kalma mücadelesi üzerine kurgulanıyor. Fakat Bear Grylls'in verdiği taktikler sadece gösteri amaçlı. Bir topak fil dışkısını sıkarak su içtiği sahne hakkında yapımcılar itiraf ediyorlar ki, Grylls'in gübreyi sıkarak içtiği gösterilen su, aslında ekip tarafından bir şişeden üstüne dökülmüş.
İnsan Doğaya Karşı programının çekimleri genel olarak 8 - 10 gün arasında tamamlanıyor. Programda kendini bir anda bu ıssız ortamda bulduğunu gördüğümüz Bear Grylls, aslında her çekimden önce uzun eğitimlerden geçiyor. Gerçek uzmanlar tarafından çekim yapılacak bölge detaylı bir şekilde inceleniyor. Bölgenin iklimi, yer yapısı gibi unsurlar değerlendirildikten sonra bir kurgu oluşturuluyor ve Bear Grylls'e sadece bunları başarılı bir şekilde uygulamak kalıyor.
Bear Grylls uçlarda yaşamayı seven biri olsa da yükseklik korkusu var. Bunu bazı programlarda kendi de itiraf etse de o kadar dağa tırmanan, daldan dala atlayan birinin gerçek hayatta yüksekten korkması son derece şaşırtıcı. Aynı zamanda programın kurmaca olduğunu gösteren kanıtlardan biri bu. Çünkü yükseklik korkusuna sahip biri asla bilmediği yerlerde bu şekilde cesur davranışlar sergileyemez.
İnsan Doğa Karşı programının bir bölümünde Bear Grylls, bir yanardağda mahsur kalırsanız neler yapacağınızı anlatıyor. Elbette normal bir şekilde oturup yardım bekleyemezsiniz, mutlaka lavların arasından koşmalısınız. Bear Grylls de lavlar arasında koşarak hayatta kalma mücadelesi verirken, sanat yönetmeni bu sahnenin yeterince havalı olmadığını düşünmüş olacak ki, bir sis makinesiyle bu bölgeye duman efekti verilmiş. Böylece lavlar arasında koşarak hayatta kalmaya çalışan Grylls, aynı zamanda bir Rambo gibi de görünmüş.
"Orada vahşi bir at var, ona binmeliyim!". "Bu boğa hepimizi öldürmeden onu ısırmalıyım!" gibi repliklerle, vahşi doğada ne kadar korkusuz olduğunu izleyiciye gösteren Bear Grylls'in bir yalanı da burada ortaya çıktı. Bir bölümde kement atarak ehlileştirmeye çalıştığı at, bildiğimiz çiftlik atıymış. Yarış atı bile değil, uysal bir çiftlik atı. Muhtemelen bir parça havuç verse burnunu okşayacağı hayvan için saatlerce kement yaptı ve onu yakalamaya çalıştı.
Bear Grylls'in herkes tarafından tanınıyor olmasının en büyük nedenlerinden biri de programda yediği birbirinden iğrenç şeyler. Bir ağacın içinde bulduğu böcekleri, bir hayvan cesedinin üstünde bulduğu kurtçukları ya da direkt çürümüş bir hayvanın etini yemeye çalışması sadece kameralara karşı oynanan bir oyun. Bunları gerçekten ısırıyor ama asla yutmuyor. Zaten bu tip şeyler yemek insan fizyolojisine aykırı olduğu için böyle şeyleri yiyerek bırakın hayatta kalmayı, var olan sağlığınızı bile bozabilirsiniz
İnsan Doğaya Karşı programının bir bölümünde Bear Grylls, bir boz ayı tarafından kovalandığını iddia ediyordu. Ayı bir CIA ajanı gibi gizli gizli sunucuyu takip ediyordu, bunu kameralar da gösteriyordu. Fakat bu sadece ayı kostümü giymiş bir ekip üyesiydi. Doğal hayat içinde vahşi hayvanların avlarını takip etmeleri doğaldır fakat sinsi bir şekilde, ağaç aralarından izlemezler.