Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık iki büyük depremle sarsılan çevre illerden enkaz altında kalan binlerce vatandaş hayatını kaybetti.
Ancak kurtarma ekiplerinin canla başla mücadelesiyle de binlerce insan hayata tutundu. Enkaz altından gelecek iyi haberler beklenirken günlerdir hem soğuk hava hem de açlık ve susuzlukla mücadele eden enkaz altındakiler için kritik saatlere girildi.
Enkaz altında günlerce sağ kalanlar için susuzluktan ölmeleri korkulurken Gaziantep'te idrarını içerek hayatta kalan gencin haberi herkesi çok şaşırttı.
Şehitkamil ilçesinde enkaz altında kalan ve 94 saat sonra kurtarılan 17 yaşındaki Adnan Muhammet Korkut ailesinin yüzünü güldürdü. Hastanede annesinin başından ayrılmadığı Adnan, yaşadığı anları anlattı.
Cuma günü erken saatlerde bir genç çöken binanın enkazından büyük ölçüde zarar görmeden çıkarıldı.
Karnı acıktığında annesinin yetiştirdiği çiçeklerden yediğini anlatan Adnan Korkut, "Onlar da deprem anında ortalığa karışıyor. Annemin yetiştirdiği çiçeklerden biraz yedim. Karnımı doyururum diye. Suyu da kendi idrarımla yetinmeye çalıştım. Ekiplerin bana ulaştığı an sesimi son bir defa kullanmaya çalıştım.
Günleri takip ediyordum. Rabbim bugün Cuma akşamı olacak. Rabbim güzel haber diye dua ettim. Yanımdan bağırış sesleri geliyordu. Elimdeki sopayı tavana vura vura kırdım. Can havliyle bir şeyler yapmaya çalıştım. Ekipler seslerini bana ulaştırdılar. Yerim belli olmadığı için kıramadılar. Ekipler üzerimdeydi.
Beni biliyorlar ama sesimi duyamıyorlardı. Sonra baktım uzaktan bir delikten bir ışık geldi. Adnan dediler. Neredesin dediler. Yaşıyorum dedim. Dediğimiz yere gelebilecek misin dediler. Sonra bir süre 5 saat bekledim. Ondan sonra kendi çabalarımla çıktım öyle oldu. Çıkar çıkmaz sadece su istedim. Suya çok ihtiyacım vardı.
İNSAN KENDİ İDRARINI İÇERSE NE OLUR?
Dağda mahsur kalanlar, enkazlar, su bulunamayan bölgeler ya da hareketsiz halde yaralı olunan durumlarda kişilerin çoğunun susuz kaldıklarında idrar içtikleri biliniyor.
İdrar içmenin zarardan çok fayda sağlayacağı durumlar yok denecek kadar azdır ve dolayısıyla "çok susamış olmak", idrar içmek için yeterli bir gerekçe değildir. Hatta bazı uzmanlar, ölüm-kalım çizgisinde olma hâlinde bile bu yönteme başvurulmaması gerektiğini vurgulamaktadır.
Sağlıklı bir yetişkinde idrarın yüzde 95'i sudur ve geri kalanı tuzlar ve amonyak dahil olmak üzere böbrekler tarafından atılan atıklardır. Birisi susuz kaldığında, vücut suyu belirgin bir şekilde azalır ve bu da onu daha çok deniz suyu içmeye benzer hale getirir. Susuzluk kötüleştikçe beynimizin çalışma şeklini etkileyerek ruh halimizi ve net düşünme yeteneğimizi bozabilir.
ZOR DURUMDA KALINCA İDRAR İÇİLİR Mİ?
Suya erişmenin kesinlikle imkânsız olduğu durumlarda idrar içmenin, hayatta kalma süresini 1-2 gün bile olsa artırabileceğini - ki bunun da kurtarılma şansını dikkate değer miktarda artıracağını ileri sürmektedir.
Winchester Hastanesi ise konuyla ilgili "Hayatı tehdit edecek düzeyde dehidrasyonla yüzleştiğinizde, idrar içmek bir miktar makul olabilir, çünkü geçici faydaları, risklerinden fazla olabilir. Ancak bu son çare olarak görülmelidir, çünkü dehidrasyon ağırlaştıkça böbrekler de idrar üretmeyi bırakacaktır." şeklinde yorum yapıyor.
Kısa vadede yeniden su sağlamak için idrar içmek güvenli olsa da, dehidrasyona verilen fizyolojik tepki, tuzu ve suyu korumaktır. Susuzlukta İdrar çıkışı azalır ve nihayetinde insanda akut böbrek hasarı ve anüri gelişebilir. Dolayısıyla orta vadede idrar miktarı yeterli hidrasyonu sürdürmek için yeterli olmayacaktır
KISA VADEDE İDRAR İÇMEK HAYATTA KALMA ŞANSINI ARTIRIR MI?
Başka bir örnekte, 2008 yılında Çin'in Siçuan ilinde meydana gelen ve 69.000'den fazla insanı öldürüp yüz binlerce kişiyi yaralayan 8.0 büyüklüğündeki bir depremde Shen Peiyun isimli bir adam, suya hiçbir erişimi olmadığı halde idrarını içerek 146 saat (6 günden uzun bir süre) boyunca göçük altında sağ kalmayı başarmıştır.
Benzer şekilde, 127 Saat filmine de konu olan Aron Ralston da bu 5 günden uzun süre boyunca hayatta kalabilmek için idrar içmiştir.
Suya erişmenin kesinlikle imkânsız olduğu durumlarda idrar içmenin, hayatta kalma süresini 1-2 gün bile olsa artırabileceğini - ki bunun da kurtarılma şansını dikkate değer miktarda artıracağını ileri sürmektedir.
