İstanbul-İzmir Otoyolu'nun tek kadın bakım operatörü çalışma azmiyle örnek oluyor

Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde annesi ve üç çocuğuyla yaşayan 36 yaşındaki Gökmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul-İzmir Otoyolu Balıkesir İşletme Merkezi'nde rutin bakım operatörü olarak görev yaptığını söyledi. Otoyolda kalan vatandaşların yol güvenliğini sağladıklarını belirten Gökmen, 'Birçok konuda eğitimler veriliyor. Trafik ve ilk yardım eğitimleri alıyoruz. Bu eğitimlerin bize çok faydası oluyor. İşlerimizi kolaylaştırıyor. İşimizi daha güvenli ve bilinçli yapıyoruz.' ifadelerini kullandı. Çalışma ortamından memnun olduğunu dile getiren Gökmen, 'Ben işimi seviyorum. İlk zamanlarda bir sürü erkeğin arasında bu işi yapabilir miyim diye tedirgin oldum açıkçası. Çünkü burada çalışan tek kadınım. Şeflerim ve müdürlerim o korkuyu üzerimden attırdılar ve bana güven verdiler. İşimden ve iş arkadaşlarımdan gayet memnunum. Şu ana kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım. Bana her zaman yardımcı oluyorlar. Bu işe başlayalı 1,5 sene oldu.' dedi. 'YAPTIĞIM İŞTEN MEMNUNUM' Gökmen, eşinden ayrılıp çocuklarıyla annesinin yanına yerleştikten sonra çalışmak istediğini ancak ilk başlarda cesaret edemediğini anlatarak, şöyle devam etti: 'Annem benim en büyük destekçim. Annem, 'Yapamayacağın hiçbir iş yok. Kadınım diye çekinme. Ben arkandayım, sana güveniyorum' diyerek bana destek verdi. Ben de onun desteğiyle bu işimden önce servis şoförlüğü yapmaya, fabrikalara işçi taşımaya başladım. 5-6 yıl boyunca Savaştepe'den Balıkesir'deki değişik fabrikalara servis şoförlüğü yaptım. Sonra belediyenin tapu müdürlüğünde 6 ay temizlik görevlisi olarak çalıştım. Tanıdıklarımdan böyle bir iş ortamının olduğunu öğrendim. 'Sen şoförlüğü seviyorsun. Çalışmayı ister misin?' dediler. Ben de şansımı denemek istedim. Başvuru yaptım ve mülakatlara girdim. İlk başta herkes tedirgin oldu. Çünkü tek kadın çalışan ben olacaktım. Şeflerim ve müdürlerim 'Biz sana güveniyoruz, yapabilirsin' dedi. Ben de elimden geleni yaptım ve onların güvenini boşa çıkarmadım. Bu şekilde çalışmaya başladım. Yaptığım işten, şeflerimden, arkadaşlarımdan memnunum.' Tanıdıklarımdan böyle bir iş ortamının olduğunu öğrendim. 'Sen şoförlüğü seviyorsun. Çalışmayı ister misin?' dediler. Ben de şansımı denemek istedim. Başvuru yaptım ve mülakatlara girdim. İlk başta herkes tedirgin oldu. Çünkü tek kadın çalışan ben olacaktım. Şeflerim ve müdürlerim 'Biz sana güveniyoruz, yapabilirsin' dedi. Ben de elimden geleni yaptım ve onların güvenini boşa çıkarmadım. Bu şekilde çalışmaya başladım. Yaptığım işten, şeflerimden, arkadaşlarımdan memnunum.' 'BENİ GÖRÜNCE ŞAŞIRAN VE SEVİNENLER OLUYOR' Bu işe girerken çocuklarının da kaygılandığını anlatan Gökmen, işe başladıktan sonra çocuklarının kendisine daha fazla güvendiğini ve destek olduğunu belirtti. Gökmen, kadın çalışma arkadaşlarının olmasını istediğini ifade ederek, 'Burada çalışmayı düşünen kadınlara tavsiye ederim. Gelip rahatlıkla çalışabilirler. Beni görünce şaşıran ve sevinenler oluyor. Yolda kalanlara yardıma gittiğimizde, 'Yolda ilk defa kadın çalışan görüyoruz. Bu işi yapabiliyor musunuz, zorlanmıyor musunuz?' gibi diyaloglarla karşılaşıyorum. Kısa bir süre sonra alışıyorlar ve normal karşılıyorlar.' diye konuştu. 'ANNEM VE ÇOCUKLARIM DESTEKÇİM OLDU' Daha önceki çalıştığı fabrika için forklift ehliyeti de aldığını vurgulayan Gökmen, bu tarz araçlara merakının olduğunu dile getirdi. Şu andaki işinde panelvan tipi araç kullanan Gökmen, bu araçla otoyolda devriye gezdiklerini belirtti. Gökmen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne ilişkin de kadınlara şu mesajı verdi: 'Kadının yapamayacağı hiçbir iş yok. Yeter ki kendine güvensin. 'Bu işi yapabilir miyiz, yapamaz mıyız?' diye tereddütte kalmasınlar. Kadınların kendilerine güvendikten sonra her işi yapabileceklerine inanıyorum. Annem ve çocuklarım destekçim oldu. Onların desteğiyle bir yerlere gelebildim. Aileler, kız çocuğu deyip ayrım yapmasınlar. Çocuklarına destek versinler. Kız da erkek de aynı işi yapabilir. Çalışmamız gerekiyor. Çocuklarımız var. Ayaklarımızın üzerinde durmamız lazım. En önemlisi de bu. Kendine güvenip ayaklarının üzerinde durduktan sonra her şeyin üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum.'