Giriş Tarihi : Son Güncelleme :
Son dakika deprem haberleri... İzmir'de bu sabah 08:19 sıralarında Menderes merkezli sarsıntının ardından depreme dayanaklı ilçeler merak konusu oldu. Peki İzmir'de depreme dayanıklı ilçeler hangileri? İzmir'de fay hattı nereden geçiyor? İzmir'de deprem ne olur mu, ne zaman olur? sorularının yanıtını bu haberde derlerdik. İşte detaylar...
İZMİR DEPREM BÖLGESİ Mİ, İZMİR'DEN DİRİ FAY GEÇİYOR MU?
Birinci derece deprem kuşağında yer alan İzmir'e ilişkin olarak da önemli uyarılarda bulunan Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, "İzmir'den kuşkumuz var. Bunu dediğimizde, 'Hemen yarın deprem olacak, eve girmeyin' demiyoruz. İzmir'den endişemiz var. Neden? Canlı faylar var. Canlı fay demek, günün birinde tekerrür periyodu doğduğunda harekete geçip deprem üretebilir. Bu faylar özellikle çevrede olan faylarla tetiklenebilir, stresleri artmış olabilir. Daha önce Sisam'da olan depremde, bu fayların önemli bir kısmı yüklendi. Kendileri zaten bir stres, zaman geçtikçe yüklüyorlar. Bir de çevredeki depremlerden stres geldiği zaman yükleniyorlar" dedi.
İzmir bölgesinde de deprem riski olduğuna dikkat çeken Naci Görür şöyle konuştu: "İzmir Körfez de büyük bir fay var. İzmir fayı ciddi bir fay ve 7 ve üzerinde bir deprem üretebilir. Nitekim, Körfez alanı 70 kilometre olmasına rağmen 117 kişi hayatını kaybetti. O bölge zayıf zemin. İzmir bölgesinde yaklaşık 12-13 tane aktif fay var."
İZMİR'DE DEPREM NE OLUR MU, NE ZAMAN OLUR?
Artık fay-deprem tartışmasını bırakalım, İzmir gerçek anlamıyla deprem kenti. Çok az kentte bu kadar az aktif fay sistemi var, bunlar bugün olmazsa yarın, elbet deprem yaratacak. O zaman üzüleceğiz. Sisam depreminde 70-80 kilometre mesafede 117 kişi öldü. Burayı deprem dirençli yapmak lazım."
İZMİR'DE FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?
"İzmir'de 7 veya daha üstündeki büyüklükte deprem olmaz" yaklaşımının doğru olamayacağını söyleyen Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Dairesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, kentte tehlike arz eden 4 önemli fay bulunduğunu belirtti.
İzmir'de 40 kilometre uzunluğunda deprem üretme potansiyeline sahip olan büyük bir fayın, Narlıdere ilçesinden geçerek Konak, Alsancak ve Altındağ'a doğru gittiğini vurgulayan Murathan, bu nedenle Narlıdere'nin belli bölgelerinin, Alsancak ve Konak'ın kıyı ile bağlantılı olan kesimlerinin ve Bayraklı, Karşıyaka, Çiğli ilçelerinin riskli bölgeler olduğunu söyledi. Alim Murathan, en çok riskli olarak görülen alanların ise Karşıyaka-Çiğli ve Menemen hattını kapsayan bölge olduğunu açıkladı.
İSTANBUL DEPREM RİSK HARİTASI
İstanbul deprem haritası içinde fay hatlarına yakınlığa göre birinci derece riskli ilçeler, Avrupa yakasında Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Beylikdüzü, Güngören, Zeytinburnu, Bahçelievler ve Fatih, Anadolu yakasında ise Kadıköy, Üsküdar, Ataşehir, Ümraniye, Maltepe, Kartal, Pendik, Sultanbeyli, Sancaktepe, Tuzla ve Adalar olarak öne çıkıyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, İzmir orta nokta olmak üzere 100 kilometre yarıçaplı bir dairenin içindeki her diri fayın İzmir'i etkileyeceğini belirtti. İzmir'de depremin yıkıcı etkisini diri faylar üzerinde ve sulak alanlarda gösterdiğini aktaran Önalan, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'e 70 kilometre uzaklıkta gerçekleşen depremde yıkıcı etkisini Bayraklı'da görüldüğüne değindi.
'YAPILAŞMAYI İZMİR'İN YÜKSEK ALANLARINA DOĞRU KAYDIRMALIYIZ'
Bayraklı Ovası'nın zemini ile benzer özelliklere sahip, suya doygun alanların riskli alanlar olduğuna dikkat çeken Koray Çetin Önalan, Karşıyaka, Çiğli, Bornova, Konak'ta Alsancak ve sahil yolunun riskli olduğunu ve buralarda yapı stokunun sorunlu olduğunu vurguladı.
Afete karşı güvenli konutlar yapılması gerektiğini dile getiren Önalan, "Gerekli araştırmaları ve etütleri tamamlayarak, kaya ortamlarda yapılan binaların depreme çok daha dirençli olduğunu yaşayarak gördük. Dolayısıyla, bundan sonra yapılaşmayı, gerekli mühendislik çalışmalarını yapmak kaydı ile İzmir'in yüksek alanlarına doğru kaydırmalıyız" dedi.
'YAPI STOKU OLUMSUZ TABLO OLUŞTURUYOR'
İzmir yapı stokunun yüzde 60-70'inin güvenli olmadığını belirten İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayar, 2000 yılı öncesine dair uygulamalarda endişe duyduklarını vurguladı. İzmir'de 7 büyüklüğünde deprem beklendiğini aktaran Ayar, "İzmir'deki yapı stokunun durumu nedeniyle olumsuz bir tabloyla karşılaşacağımız bir gerçek. Şu anda daha hazır değiliz. Çalışmalarımız sonrasında ya yapıları güçlendirmemiz lazım ya da yıkıp, yeniden yapmamız lazım." ifadelerini kullandı.
'YÜKSEK NÜFUSU OLAN İLÇELERDE TOPLANMA ALANLARI SIKINTILI'
İzmir'deki afet toplanma alanlarının durumuyla ilgili bilgi veren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Şehircilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Evren Erdin, İzmir'de 11 merkez ilçeyi kapsayan çalışma kapsamında 2 bin 784 adet potansiyel alanın 361 adetinin doğrudan uygun olmadığı, bazılarının ise öncelikli olarak toplanma alanı seçilmesinin uygun olmadığının tespit edildiğini belirtti.
1 milyondan fazla nüfusun bulunduğu Karabağlar, Konak ve Karşıyaka ilçelerinin erişim anlamında sorunlar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erdin, kullanılabilirlik, güvenlik ve erişilebilirlik kriterlerine göre alanların belirlenmesi gerektiğini söyledi. İmar planlarının afet olgusu ve afet durumundaki mekansal ihtiyaçlar çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Erdin, "Yetersiz ve riskli ilçe ve bölgeler özelinde öncelikli olmak üzere kent ve ilçelerin toplanma alanına konu olacak açık ve yeşil alan ihtiyacının afetler temelinde yeniden ele alınması ve kentsel yeşil ağ sisteminin oluşturulması önemlidir" dedi.
"Son 30 yıla baktığımızda ölümcül depremlerin denizlerdeki faylardan meydana gelen depremler olduğunu görüyoruz. Denizlerdeki fayların araştırılması gerekiyor. Ege Denizi'nde, 30 Ekim'deki depremin büyüklüğünde potansiyel gömülü fay olabilir. Bu araştırmaların hızlı bir şekilde yapılması lazım. Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ait Piri Reis gemisi ile İzmir Körfezi'nde bir çalışma yapıyor. Körfezde sismik çalışmalar yapılıyor ve belli başlı faylar tespit edildi.
Ege Denizi açıklarında Sisam, Samos hatta Muğla taraflarında 'Helen yayı' dediğimiz alan da dahil olmak üzere ciddi bir şekilde incelenerek fayların analizlerinin ve geometrisinin jeofizik yöntemlerle çıkartılmasını öneriyoruz. İzmir fay hatlarının özellikle Ege Denizi'nin tomografisini çıkaralım. İzmir Körfezi ve Ege Denizi'ndeki faylar tespit edilerek yol haritası belirlenmeli."