Manisa'nın Salihli ilçesinde Anadolu'da kurulan en eski medeniyetlerden biri olan Lidya Krallığı'na ait "Bin Tepeler" mevk'iindeki nekropol alanı bazı yönleriyle Mısır Piramitlerine olan benzerliğiyle dikkat çekerken, 3 bin yıllık mezar alanı UNESCO'nun Dünya Mirası Aday Adayı olarak 5 yıldır bekliyor.
Giriş Tarihi: 11 Aralık 2018 12:32Güncelleme Tarihi: 11 Aralık 2018 12:34
ABONE OL
BU GALERİYİ PAYLAŞ
Antik çağın en ünlü tarihçisi olan Herodot'un Bin Tepeler mevki'indeki kral mezarlarını Mısır Piramitleriyle karşılaştırarak etkilendiğini yazdığı bölge havadan görüntülenirken yaklaşık 200'ün üzerinde olduğu tahmin edilen tümülüslerin en büyüğü Kral Karun olarak bilinen Krezus'un babası Alietes'in mezarı 69 metre yüksekliği ve 535 metrelik çapıyla dikkat çekiyor. Ayrıca Giges'e ait olduğu düşünülen tümülüsün de yapılan çalışmalar sonrası ziyarete açılarak turizme kazandırılması bekleniyor.
Tümülüsler hakkında derin araştırmalarda bulunan Salihli Turizm Derneği Onursal Başkanı Araştırmacı Yazar Mustafa Uçar, "Bin Tepeler Lidya Krallığının soylularının yattığı nekropol alanı, yani mezarlık alanıdır. Buraya Bin Tepeler denmesinin sebebi nekropol alanında bir çok tümülüsün olmasından kaynaklanıyor. Biz de halk arasında buralara Anadolu Piramitleri adı veriyoruz" dedi.
"Toprağı bol olsun' lafı buradan gelir" Tümülüslerin birer kral mezarı olduğunu söyleyen Uçar, "Burada büyüklü küçüklü yüzlerce Tümülüs var. Her bir tümülüsün altında bir mezar var. Bu mezar odaları Lidya Krallığının soylularının gömüldüğü yerlerdir. Katılan cemaat gelirken toprak getirir. Devlet büyükleri oldukları için diğer şehir devletlerinden de buraya toprak gelir. Getirilen topraklar o mezar odasının üzerine dökülür. Bir insan ne kadar büyük bir kralsa, ne kadar şöhretliyse ne kadar seviliyorsa o kadar çok cemaat katılır. Tabi devlet büyüğü olduğu için şehir devletlerinden de arabayla buraya toprak getiriliyor. Topraklar bu mezar odasının üzerine dökülüyor. 'Toprağı bol olsun' lafı da buradan gelir" ifadelerini kullandı.
"Buranın korunması gerekiyor" Yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahip tümülüslerin Lidya Krallığını sona erdiren Perslerden bu yana talan edildiğini belirten Uçar, "Herodot ünlü tarih kitabında burayı Mısır Piramitleriyle mukayese edecek derecede değerli bulur. Ama bu mezarlar öncelikle Lidyalıları yıkan Persler tarafından soyulmaya başlanmış. Daha sonra Romalılar tarafından soyulmuş. Bizanslılar tarafından soyulmuş. En sonunda 4. Haçlı Seferleri sırasında Haçlılar tarafından tekrar soyulmaya başlanmış. Bugün bile hala definecilerin uğrak yeri. Ama mezar odaları açılıp bakıldığında mezar odalarında iskeletlerin bile kalmadığı ve soyulduğu görülüyor. Ne yazık ki kaçak kazılar devam ediyor. Buranın korunması gerekiyor" diye konuştu.